coşkun başbuğ 800-563 yeni

Coşkun BAŞBUĞ – 30 Nisan 2025

 

“Bir suda iki balık kavga ediyorsa oradan beş dakika önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir…”

Bu söz benim doğruluğu konusunda en ufak şüphe etmediğim bir Kızılderili atasözüdür.

Evet dünyada her türlü kötülüğün anası tartışmasız İngiltere’dir.

Üstelik onca yaptıklarına rağmen dünyada asla kendini konuşturmaz, asla sahneye çıkmaz, hep daim perde arkasında kalır.

Bugüne kadar hiç “kahrolsun İngiltere” sloganı duydunuz mu?

Bütün bunları niye anlattım, durduk yerde İngiliz muhabbetini niye açtık?

 

Sebebi Var…

Elbette bir sebebi var.

Bu muhabbetin sebebi Hindistan ve Pakistan.

Zira nükleer güce sahip İki ülke savaşın eşiğindeler.

Sorun olan konu ise iki ülke arasında kangrene dönüşmüş bir klasik …

Keşmir…

 

Hikâyenin Başlangıcı…

Evet iki ülkenin 1947’den bu yana uğruna üç kez savaştığı Keşmir yine sorun konu.

Peki nedir Keşmir’in hikayesi…

Bu soruya sağlıklı ve anlaşılır cevap verebilmek için bölgenin geçmiş tarihine gitmek gerekir

Hindistan sömürgeciler tarafından keşfedilene kadar bugünkü halinden çok daha büyük bir toprak parçasına sahipti.

Portekiz, Hollanda, Fransa, İngiltere gibi sömürge devletler sırasıyla Hindistan’ın kanını emdiler.

Fransa 18. yüzyılın ortalarına kadar yıllarca Hindistan’ı sömürge olarak kullandı ve bu sömürü 1756 ve 1763 yılları arasında yapılan “yedi yıl savaşları”na kadar sürdü.

 

Yedi Yıl Savaşları…

İngiltere ile Fransa arasında yaşanan sömürge paylaşım mücadelesi bu savaşla yeni bir boyut kazandı.

İngiltere savaşta Fransa’yı dize getirdi ve 1763 “Paris Antlaşması” ile Hindistan’ı elinden aldı.

Kontrolü ele alan İngiltere 1763’ten 1947 yılına kadar Hindistan’ı tam bir sömürge devleti olarak yönetti.

İngiltere’nin İkinci dünya Savaşı’ndaki tükenişi Hindistan’da bağımsızlık fikirlerinin doğmasına ve cesaretlenmesine yol açtı.

İlginizi çekebilir!  İsrail bahane, kuşatma şahane!

Sonuçta 1947 yılında Hindistan bağımsızlığını kazandı ama bu kazanım onu üçe bölünmekten kurtaramadı.

Bugünkü Pakistan ve Bangladeş işte o bölünmede ortaya çıkan Hindistan’dan kopma iki yeni devletti.

Hindu ve Müslümanların birlikte yaşadığı Hindistan’da bölünme din faktörü üzerinden gerçekleşti

Hindu nüfusun fazla olduğu bölgelerde Hindistan devleti, Müslüman nüfusun fazla olduğu bölgelerde ise Pakistan devleti kuruldu.

Ancak İngiliz oyunları sayesinde bu bölünme çok keskin çizgilerle olmadı.

Gelecekte sorunlar yaşansın diye her coğrafyada olduğu gibi İngiliz oyunu burada da işledi ve Müslümanların bir kısmı tartışmalı bölgelerde bırakıldı.

İşte o sorunlu bölgelerden biri de Keşmir’di.

 

Keşmir…

Bölünmede bir prenslikti.

Halkının çoğunluğu Müslüman olduğu için Pakistan Keşmir’in kendisine ait olduğunu söyleyerek 1947 yılında bölgeye asker sevk etti.

Pakistan’ın bu askeri manevrasından korunmak için Keşmir hükümdarı Hindistan‘la bir anlaşma imzalayarak topraklarını Hindistan’a devrettiğini ilan etti.

Pakistan anlaşmayı kabul etmeyince 1948 yılında Hindistan ile Pakistan arasında Birinci Keşmir Savaşı çıktı.

Savaş Birleşmiş Milletlerin araya girmesiyle sonlandı.

İkinci Keşmir Savaşını başlatan taraf bu kez Hindistan’dır.

Hindistan bölgede çıkan ayaklanmayı Pakistan’ın çıkardığını iddia ederek 1965 yılında Pakistan’a savaş açar.

Beş hafta süren savaşta iki taraf da çok ağır zayiatlar verir.

Bu savaşın II.Dünya Savaşı‘ndan bu yana tanklarla yapılan en büyük savaş olduğu söylenir.

Sovyetler Birliği ve Amerika’nın araya girmesi ile “Taşkent Deklarasyonu” imzalanır ve savaş sona erer.

Hindistan ile Pakistan arasında üçüncü ve son savaş 1999 yılında Keşmir’in Kargil bölgesinde gerçekleşir.

Savaşın sonunda taraflarca bozulan sınırı eski haline getirilir.

 

Dördüncü Keşmir Savaşı mı…

Herkesin merak ettiği konu bu.

Geçtiğimiz günlerde Keşmir’de bir terör saldırısı gerçekleşir ve bu saldırı sonucu din turizmi yapan 24 Hindistanlı hayatını kaybeder.

İlginizi çekebilir!  Hindistan Uçağına Bomba İhbarı! Erzurum'a Acil İniş Yaptı

Hindistan saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutar Pakistan ise bu saldırının Pakistan’la ilgisi olmadığını açıklar.

Ama buna rağmen gerilim düşmez ve iki ülke askerleri sınırda çatışmaya girerler.

Pakistan Savunma Bakanı bu saldırının “sahte bayrak” operasyonu olduğunu söyleyerek dolaylı olarak tuzağa düşmeme, oyuna gelmeme adına tarafları uyarıyor.

Haklı mı?

Bence haklı…

İran Pakistan arasında savaş başlatamayanlar bu kez Hindistan üzerinden bunu deniyor olabilirler mi?

Düşünmekte fayda var.

Savaş çıkar mı, çıkarsa bu nükleer bir savaşa dönüşür mü?

Bunlar şu an için uzak ihtimaller…

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.