Times of Defence Köşe Yazarı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, TDT üyesi ülkelerin GKRY kararına ilişkin, "Türk Dünyası hayal kırıklığına uğratmıştır. Türk'ün Turan Ülküsü için Siyah Sancak Birliği şarttır!" ifadelerini kullandı.
Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesindeki bazı üye devletlerin TDT gözlemci üyesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) tanımamakta ısrarcı tutumlarının ardından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile diplomatik ilişkiler kurarak/pozlar vererek Güney Kıbrıs’ı tek meşru hükümet tanımasını, Ada’da Türkiye’yi işgalci kabul etmelerini ve GKRY’ye büyükelçi atamaları karşılığında 12 milyon Euro’luk bir anlaşmaya imza atmalarının, hem Türk milletine hem de teşkilatın geleceğine doğrudan ihanet niteliği taşıdığını belirtti.
“Teşkilat, Beyin Ölümüne Sürükleniyor”
“Bu parayı alıp Türk’ün milli hak ve menfaatlerini pazarlayan meşru hükümetler yalnızca Türk dünyasına değil, kendi halklarına da ihanet etmişlerdir” diyen Memoğlu, teşkilatın bu ihanetle birlikte stratejik olarak “beyin ölümüne” sürüklendiğini ifade etti.
“Bizler Turan Ordusu çağrısı yaparken, KKTC’yi dahi tanımaktan aciz kalan ve GKRY ile poz veren, 12 milyon Euro’ya ecdadını satan bu ülkelerin içinde bulunduğu yapı, artık Türk birliğinin temelini oluşturamaz. Bu hükümetlerin bu devletlerin başında olduğu müddetçe Turancıların da TDT ile işi olmaz!” diyen Memoğlu, bu sürece sessiz kalan aktörlerin de bu satışa örtülü olarak ortak olduğunu vurguladı.
“Siyah Sancak” Vurgusu
Memoğlu değerlendirmesinde, “Turan Birliği için 12 Milyon Euro’ya Halkını Satan Hükümetlere İhtiyaç Yoktur: Dünyada yaşayan Türk halkları dünyadaki zulme karşı tarih kendilerini çağırdığında kollektif olarak Siyah Sancağı halk hareketi olarak kurarak devletleşecektir!” ifadelerini kullandı.
Türk dünyasının kolektif iradesine ve adalet temelinde şekillenecek yeni bir stratejik vizyona ihtiyaç olduğunu söyleyen Memoğlu, “Bu saatten sonra Türk’ün Turan’ı, FETÖ kalıntılarının hâlen etkin olduğu devletlerle değil; dünyadaki Türk halklarının ortak bilinciyle, küresel adaletsizliklere karşı yükselecek olan siyah sancak altında mümkün olacaktır.” açıklamasında bulundu.
Memoğlu şöyle devam etti:
Emperyalizm’in Türksüz bir Kıbrıs ve Türkiye’siz bir Doğu Akdeniz planı vardır. Bazen Türk Devletleri içerisinde de devletler, siyasi mekânizma üzerinden ele geçirilebilir. Her Türk görünümlü Türk değildir, her sessizlikte masumiyet belirtisi değildir. Kimi göstere göstere satar, kimi perde arkasından satar. Bu konunun dengesi, birliğin geleceğini korumak için sessiz kalması olamaz/kabul edilemez. Bu ihaneti gerçekleştiren hükümetler Türk halkına ihanet içindeyse oradaki Türk halklarının bu sürece ‘dur’ demesi, devletlerini geri alarak yeniden ‘Türkleştirmesi’ lazımdır.
Türk’süz Kıbrıs Planına Tepki
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz. Türk’süz Kıbrıs planlarına hizmet karşılığında 12 milyon avro alıp Türk milli hak ve menfaatlerini Avrupa Komisyonu’na pazarlayanlarla yürüyecek bir yolumuz yoktur. Oralardaki Türk halkları da bu ihanet yolunu kendileri ile yürümeyecek ve zamanı geldiğinde bu ihanete bir ‘dur’ diyecektir. Bu saatten sonra bu kararı alan Türk Devletleri hükümetlerine tavsiyemiz, ihanet paralarını saklayacak ve kendilerine dikkat edecek bir strateji geliştirmeleri yönündedir. Türk’ün yolu Turan, hedefi Kızılelma’dır. Ayağına diken batanlar diken batacağını bildiğinden kan kaybına rağmen Turan yürüyüşüne, Siyah Sancak Birliği’ne doğru devam etmektedir.
TDT mevcut üye statüsü kazanılması ile ilgili gerekli düzenlemenin de acilen yapılması gerektiğini vurgulayan Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, “TDT üyesi devletlerin bu bir Turan Birliği, ülkü birliği ise bu birliğe üye iken GKRY’yi tanımamasını sağlayacak yani milli hak ve menfaatler aleyhine meşru hükümetlerin karar almasını engelleyecek şartların/cezai yaptırımların olması lazımdır. Bir birlikteliğe üyelik bu kadar kolay olmamalı ve bu kontrol siyasi mekânizmaya bırakılmamalıdır. Üye devletler içerisinde Türk Dünyasına hizmet etmiş, akademik yayınları olan adayların Türk halkları tarafından seçildiği (akil insanlar heyetinin oluşturulduğu) bu heyetin siyasi mekanizmayı denetleyen/üzerinde olan, siyaset üstü bir TDT mekanizması kurulmadığı takdirde bu mekanizma siyaset üzerinden işgal edilen, Türk görünümlü bir ihanet yapılanmasına döner.” dedi.
