milli muharip uçak 2

Oğuzhan Uygun – Makine Mühendisi

 

Türkiye’nin ilk uçak macerası bundan tam 95 yıl önce başladı. İlk uçak fabrikası ülkemizde Kayseri ilinde kuruldu. TOMTAŞ uçak fabrikası açılış tarihi 16 Şubat 1925 yılıdır

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Tomtaş 1926 yılı sonunda 250 uçak üretimi hedefliyordu. Fabrikada 5 ayrı tipte 134 adet uçak üretildi. Fabrikada 120 Alman ve 240 Türk işçisi görev yaptı. Sonrasında Alman Junkers firması ile yaşanan anlaşmazlıklar sonucu sözleşme feshedildi. 27 Ekim 1928 de iflasını açıklayan TOMTAŞ, 1940 yılında üretimi ABD’nin de etkisiyle durdurularak, 1950 yılında Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi ismini almıştır. Uçak fabrikasının üretimi durdurmasında ve kapatılmasında en önemli etken 1940 yılında alınan Marshall yardımının etkisi vardır.

Bu şartlarda İlk Türk Demiryolu Müteahhidi olan Nuri Demirağ, uçak sanayisinin önemini anlayarak bu alanda atılımlar yaptı. İlk iş olarak 10 yıllık bir plan hazırlayan Demirağ, 1936 yılında bugün Beşiktaş’ta Barbaros meydanındaki deniz müzesinin hemen yanında, ülkemizin ilk özel sermayeye ait olan uçak fabrikasını kurdu.

Bu adımın hemen sonrasında bugün Atatürk Havalimanı olarak kullanılan Yeşilköy’deki çiftliği Havaalanı ve fabrika yapmak için satın aldı. Aynı zamanda bu arazide Gök Okulu Kurarak 290 öğrenci yetiştirdi. Demirağ daha sonra Beşiktaş ve Yeşilköy’deki fabrikalarında çizim ve projelendirme çalışmaları için Selahattin Reşit Alan’ı görevlendirdi. Burada yapılan çalışmalar sonrasında 1936 yılında üretilen tek motorlu uçağın ardından 1938 yılında Türkiye’nin ilk yolcu uçağı NUD-38 üretildi. 1944 yılında bu uçaklar dünya havacılığı A Sınıfına alındı. NUD – 38 saatte 325 kilometre hız yapabilen ve bin kilometre uçabilen bir uçak olarak üretildi. Bu uçaklar THK’nın almaktan vazgeçmesi üzerine bir bölümü Hollanda’ya ambulans uçak olarak satıldı.

ABD, Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1956 yılına kadar mevcut uçak üretim projesine devam eden fabrikada, 1962 yılında tüm havacılık faaliyetleri durdurulmuştur.

Vecihi Hürkuş

Vecihi Hürkuş, yaşadığı dönemde birçok savaşa katıldığı gibi Kurtuluş Savaşı’na da gönüllü olarak katılmıştır. Savaş sırasında bir Yunan uçağını düşürmüştür. Kurtuluş Savaşı’ndaki başarısından dolayı TBMM tarafından kendisine İstiklal madalyası ve çeşitli takdirnameler verilmiştir. Savaş bittikten sonra uçak yapmaya karar vermiş ve uçak üretiminde, Yunanlılardan ganimet olarak ele geçen uçakların motorlarını kullanmıştır.

Türkiye’deki ilk uçağın imalatını yapan Vecihi Hürkuş’un uçağı 28 Ocak 1925 tarihinde havalanmıştır. Bu uçağa “Vecihi K- VI” adı verilmiştir. Söz konusu uçağın izinsiz havalanması sebebiyle Hürkuş cezalandırılmıştır. Bu olaydan sonra Hürkuş askeri havacılıktan ayrılarak sivil havacılık alanında çalışmalarına devam etmiştir. 1930 yılında Kadıköy’de bir keresteci dükkânı kiralayan Hürkuş, 3 ay içinde ikinci bir uçak imal etmiştir. Bu da Türk sivil havacılık tarihinin ilk yerli uçağıdır. Söz konusu uçağa “Vecihi K-14” adı verilmiştir.

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Türkiye’nin havacılık girişimleri hep bir gizli el tarafından akamete uğratılarak, bağımsızlığımızın engellenmesine çalışılmıştır.

BÜTÜN BUNLAR TESADÜF OLABİLİR Mİ ?

🔹Nuri KİLLİGİL: Fabrikasıyla birlikte havaya uçuruldu

🔹Şakir ZÜMRE: Silah üretirken sobacı olarak öldü

🔹Vecihi HÜRKUŞ: Uçak fabrikaları kapatıldı

🔹Nuri DEMİRAĞ: İlk yolcu uçağını üretti iflas ettirildi

🔹 BAYKAR: Dünyanın en büyük SİHA üreticisi ve ihracatçısı. “DOKUNACAĞIZ”

MİLLİ HAVACILIK SERÜVENİ TUSAŞ’LA YENİDEN BAŞLIYOR

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 28 Haziran 1973 tarihinde Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur.

Geçen 50 seneden sonra TUSAŞ, ülkemizin beka projesi olan 5’nci nesil uçak Milli Muharip Uçak (MMU) başta olmak üzere ürettiği yerli ve milli ürünler ile Türkiye’nin ve dünyanın savunma alanında  en büyük firması haline geldi

Havacılık ve uzay sanayisinde küresel ilk yüz oyuncu arasında yer alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, proje konularına bağlı olarak;

Havacılık Yapısalları Grubu

Uçak Grubu,

Helikopter Grubu,

İnsansız Hava Aracı (İHA) Sistemleri Grubu,

Uzay Sistemleri Grubu,

Milli Muharip Uçak Grubu

Mühendislik Grubu

Olmak üzere altı stratejik iş merkezi bünyesinde örgütlenmiştir. Ayrıca, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından tasarlanan/üretilen tüm ürünlerle ilgili olarak entegre lojistik destek hizmeti sağlanmaktadır.

1984 yılında bir avuç insanla ve tek bir projeyle başladığı serüvende

TUSAŞ, askerî projelerden kazandığı deneyimleri ticari projelere aktararak,

Bugün binlerce  kalifiye çalışanı ,yüzlerce farklı projesi ve kullandığı son teknoloji üretim yöntem ve tesisleriyle ile bir “Dünya

Şirketi” olma hedefine ulaşmıştır.

TÜRKİYENİN BEKA PROJESİ KAAN

Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterinden 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alacak, yurt içi imkân ve kabiliyetler ile tasarlanan ve geliştirilen bir savaş uçağının üretilmesi ve bu uçağı tasarlayıp geliştirebilecek insan gücü ve altyapının oluşturulması amacıyla 2016 yılında  KAAN 5.nesil savaş uçağı projesi başlatıldı.

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

KAAN’ın Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterinde bulunan diğer savaş uçakları, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Havadan İhbar ve Kontrol (HİK) gibi platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilir şekilde görev yapması ve üretilecek uçakların 2070’lere kadar Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alması öngörülmektedir.

KAAN’da Hv.K.K.lığı harekât isterlerini karşılayabilmek amacıyla belirlenen çift motorlu KAAN konfigürasyonunda kullanılması hedeflenen özgün Motor Geliştirme Projesi yürütülmektedir. Özgün Motor Geliştirme Projesi tamamlanıncaya kadar KAAN’da hazır motor (F110) kullanılarak hava aracı geliştirme faaliyetleri sürdürülecektir.

5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan KAAN, hem hava-hava, hem de hava-yer muharebelerinin gereksinimleri için üstün kabiliyetler sağlamaktadır. Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin, yüksek hayatta kalma kabiliyetine haiz, güçlü ve atik platformu KAAN; sahip olduğu akıllı ve güçlü savaş kabiliyetleri ile tam bir savaşçıdır

İlginizi çekebilir!  TUSAŞ: Engeller Bizi Durduramaz

KAAN’IN BENZERSİZ ÖZELLİKLERİ

Türkiye son on yılda keşiften taarruza ve hatta hayalet avcı uçaklarına kadar çeşitli işlevlere sahip savaş uçaklarının tasarım ve üretiminde dünya liderlerinden biri haline geldi.

23 aralık 2023’te ilk uçuşunu gerçekleştirecek olan Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı KAAN, Yapay zeka ve sinir ağı desteği ile Türk Hava Kuvvetlerine artırılmış muharebe gücü sağlayacak.

KAAN, Yeni nesil silahlarla havadan havaya çarpışma, dahili silah yuvalarından süpersonik hızlarda hassas vuruşlar gerçekleştirebilecek. Yapay zeka ve sinir ağı desteği ile artırılmış muharebe gücü sağlayacak.

Şu anda dünyada dört operasyonel 5.nesil savaş uçağı bulunmaktadır.

▫️Amerikan F-22, F-35

▫️Çinli J-20

▫️Rus Su-57

Test aşamasındakiler ise;

▫️G.koreli KF-21

“KAAN için boya geliştiriyoruz ,Şunu gördük ki, Amerikalıdan daha iyi yapıyormuşuz.”

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, şirketin bazı konularda Amerikan Lockheed Martin’den daha yetenekli hale geldiğine dikkat çekerek, 2028 yılında Türk Hava Kuvvetleri’ne 20 adet Milli Muharip Uçak KAAN teslim edeceklerini söyledi.

20 adet KAAN teslimatı için malzeme siparişlerinin verildiğini söyleyen Kotil, KAAN’da kullanılan radar sinyalini emme özellikli boyanın Amerikan F-35 savaş uçaklarında kullanılan boyadan daha üstün nitelikte olduğunu söyledi.

Uçağın radarda görünürlüğünü düşürecek, düşük görünürlüklü (RAM) boyada, %97’lik başarı seviyesine ulaşıldığı bilgisi yakın zaman önce paylaşılmıştı

KAAN havada olduğunda kendisine verilen görev haricinde ANKA-3 ve KIZILELMA uçaklarının da kontrol görevlerini üstlenecek.

KAAN, KIZILELMA’ya ‘Sen benden daha ileride AESA radarınla veri topla ve gerekiyorsa hava-hava üstünlüğünü ele geçirmek için angajmana gir. ANKA-3 sen de hassas hedeflere yönel ve derin darbe saldırıları gerçekleştir’ benzeri komutlar verebilecek.

Her biri 29.000 pound (13.000 kilogram) itme gücü üretebilen 21 metrelik (yaklaşık 69 fit) uçaktaki iki motor, Mach 1.8 (2.222 kph) azami hızda seyahat etme imkanı sağlayacak.

KAAN’ın özellikleri arasında yüksek durumsal farkındalık, azaltılmış pilot iş yükü, muharebe hasarı tespiti, yeni nesil görev sistemleri, minimum gözlemlenebilirlik, hassas vuruşlar ve dahili silah bölmesi yer alıyor.

‘Dijital ikiz teknolojisini tasarım ve üretime dahil eden ilk uçak’

KAAN , planlanan süreden beş yıl önce, bu yıl Aralık ayında uçmaya başlayacak. Dijital ikiz teknolojisini tasarım ve üretime dahil eden ilk savaş uçağı olacak.

 

KAAN , planlanan süreden beş yıl önce, bu yıl Aralık ayında uçmaya başlayacak. Dijital ikiz teknolojisini tasarım ve üretime dahil eden ilk uçak olduğuna inanılıyor. Uçak diğer ülkelere de ihraç edilecek.

TÜRKİYE ÖZGÜN SAVAŞ UÇAĞI MOTORU ÜRETEN 5.ÜLKE OLUYOR

TEI’ye KAAN motorunun 2028 yılına kadar hazır edilmesi talimatı verildi.

PD170, PD220, TS1400, TF6000, TF10000 gibi motor projelerini aynı anda yürüten TEI’de KAAN motorunu üretmek için TRMotor şirketiyle birlikte çalışmaya başladı.

TEI TF-10000 MOTORUNU BU YIL İÇERİSİNDE ÇALIŞTIRACAK

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk AKŞİT, özgün motor projeleri ile ilgili geçtiğimiz ay şu ifadelere yer vermişti;

-ANKA-3 ve KIZILELMA için tasarladığımız TF-6000(art yakıcılı TF10000) motorumuz imalat aşamasında, bu yıl bitmeden çalıştırıyoruz.

-TS1400 motorumuz ATAK için kullanılabilecek güçte. Zaten üzerindeki motor çıkarılıp TS1400 takılabilecek şekilde tasarladık.

-PD-170 motorumuz AKSUNGUR için  seri imalatta

-TB3 artık PD-170 motorumuzla uçacak

-KAAN motorunda 300 kişilik ekip çalışıyor, epeyce yol aldık. Parça tasarımına geçildi.

-TF10000 motorumuz KIZILELMA, ANKA-3 o sınıftaki İHA’ları uçurabilecek güçte bir savaş uçağı motoru. yerlilik oranı gayet yüksek.

-PD170‘i yüzde 90’nın üzerinde yerlilik payına ulaştırdık. Bunu yüzde yüz yapmak istiyor muyuz?

Hayır çünkü ekonomik olmuyor. Hazır alıp takabileceğiniz ürünleri üretmek alt yapı kurmak ve buna alt yapı hazırlamak zaten mantıksız. Ama kritik bütün malzemelerini yerli olarak üretip satıyoruz

-Bayraktar TB3 şuanda hazırlanıyor. Yer testlerinde onun sabırsızlıkla uçuşunu bekliyoruz.

-GÖKBEY’in üzerinde ilk insanlı uçuşunu yapan motordaki dişli kutusu bile bizimde desteğimizle geliştirildi ve üretildi. Ciddi bir kısmını yerlileştirdik. Motorun üzerinde artık yerli olmayan çok az şeyler kaldı.

Prof. Dr. Mahmut Faruk AKŞİT, özgün motor geliştirme işinin ne kadar zor ve pahalı bir süreç olduğunu ise şu sözlerle dile getirmişti;

“Malzeme çok pahalı. Kobalt, nikel Dünyanın en pahalı alaşımlarından süper alaşımlar yapacaksınız. Tek tek dövme kalıplar yapılacak. F-35 motoru 15 yılda bitirildi, bizden istenen. süre 5 yıl. Maliyeti nereden baksanız 3-5 milyar doları bulur.” Sözlerine yer verdi.

5. NESİL MİLLİ MUHARİP UÇAK KAAN YABANCI BASININDA YAKIN MARKAJINDA

Savunma Teknolojileri yayın kuruluşu quwa org yayınladığı bir haberde şu ifadeler yer verdi;

▫️TUSAŞ, Kaan’ın yedi uçan prototipini sahaya çıkarmayı planlıyor.

▫️Kaan, radarda tespit edilebilirliğini azaltmaya yardımcı olmak için “gizli” veya düşük gözlemlenebilirlik (LO) tasarım özelliklerine sahip çift motorlu bir avcı uçağıdır.

▫️Havadan havaya ve havadan karaya mühimmat için dahili bir bölmenin yanı sıra aktif elektronik olarak taranan dizi (AESA) radarı, görünür bir çift dizili elektro-optik izleme sistemi gibi çeşitli sensörler içerir. EOTS) ve/veya kızılötesi arama ve izleme (IRST) sistemi.

▫️Kaan’ın insan-makine arayüzü (HMI) sistemi pilotun iş yükünü azaltmayı ve gerekli bilgileri sağlamayı hedefliyor

İlginizi çekebilir!  Savunma Sanayii Başkanı Görgün'den KAAN açıklaması

▫️Kaan,  Kore Havacılık ve Uzay Sanayii (KAI) KF-21 veya Shenyang FC-31’den çok Sukhoi Su-57 ve Chengdu J-20’ye daha yakındır. Bu ekol, gelecekte F-35’in yerine vurucu rolü üstlenebilecek daha ağır yük ve daha fazla menzile sahip bir Kaan varyantına yol açabilir.

▫️Bununla birlikte, diğer bilinen NGFA programlarının çoğuna kıyasla Kaan’ın durumsal farkındalığa nispeten güçlü bir şekilde odaklandığı da görülüyor.

▫️Kaan’ın EOTS kurulumu, hem burun konisinin üstünde hem de altında dizilere sahip olması bakımından benzersizdir. Bu sistemin nasıl çalıştığı henüz bilinmiyor, ancak Kaan’ın Türkiye’nin gelecekteki hava harp sisteminde oynayacağı rolün türünü açıkça gösteriyor.

TUSAŞ, ayda iki savaş uçağı üreterek  bu satıştan yılda 2.5 milyar dolar gelir elde etmeyi  planlıyor’

 

Bulgarian Military com savunma Teknolojileri haber sitesi de ;

“Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda KAAN’ın fiyatı Çinli J-20 avcı uçağının fiyatına denk gelebilir. Açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre Çinli hayalet avcı uçağı 110 milyon USD birim fiyattan satılıyor

TUSAŞ, ayda iki savaş uçağı üreterek  bu satıştan yılda 2.5 milyar dolar gelir elde etmeyi  planlıyor.

Görünüşe göre gelecekte Türk KAAN’ın fiyatı motora bağlı olacak. Şu anda, prototipler F110 motorları tarafından desteklenecek. Haziran 2022’de  bu motorlar zaten TUSAŞ’a teslim edildi. Ancak Türkiye, fikri mülkiyeti bir Türk firmasına ait olması gereken bir motor üretmenin peşine düştü bile”. ifadelerine yer verdi. 

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

‘GÖRÜLMEDEN GÖRECEK VURULMADAN VURACAK’

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Dünyanın saygın savunma Teknolojileri Yayın Kuruluşu The War Zone ise “Türkiye’nin yeni hayalet uçağındaki  eşsiz sensör kurulumu” başlığı ile şu ifadelere yer verdi;

“Şu anda kullanılan veya geliştirilmekte olan başka hiçbir gelişmiş savaş jeti , tamamen dahili IRST ve EOTS sistemleriyle benzer bir konfigürasyonda değil.

Bu sistemin nasıl çalıştığı henüz bilinmiyor, ancak Kaan’ın Türkiye’nin gelecekteki hava harp sisteminde oynayacağı rolün türünü açıkça gösteriyor.”

ASELSAN GELİŞTİRDİ KIZILELMA VE KAAN GÖRÜNMEZ OLACAKLAR

KAAN Milli Muharip Uçak muadillerinde bulunmayan özel bir sensör füzyonu sistemine sahip olacak

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ”Yine hava sahasında sizi görmeden görmenizi sağlayan ‘Infrared search and track’ dediğimiz bir sistemi de yine Kızılelma’mız için, MMU için geliştirdik, Karat ismini verdik.

Türkiye yeni bir evreye geçiyor. Artık Kızılelma’yla jet uçak-İHA alanına yavaş yavaş geçiyor durumdayız. Bunların da en önemli yük faydalı yüklerinden biri üzerinde taşıdıkları düşük görünürlük sağlayan, dışarıdan düşmanın uçağı göremeyeceği şekilde uçağı gömülü bir şekilde dizayn edilmiş yüksek çözünürlüğe ait uzun mesafe lazer tekniklatörü olan kameralar. Biz bunları tasarladık, Toygun ismini verdik. Önümüzdeki günlerde Kızılelma’yla beraber daha gelişmiş bir kamerayı, dünyadaki muadillerinin üzerinde bir kabiliyetteki kamerayı Kızılelmamızla beraber envantere kazandıracağız. Yine hava sahasında sizi görmeden görmenizi sağlayan ‘Infrared search and track’ dediğimiz bir sistemi de yine Kızılelma’mız için, MMU için geliştirdik, Karat ismini verdik.” ifadelerine yer verdi.

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

ASELSAN KARAT kızılötesi arama ve takip sistemi  IRST ile birlikte KAAN , tam anlamıyla bir kızılötesi arama sistemine sahip ilk 5. Nesil savaş uçağı olacak.

KAAN, TOYGUN elektro optik sensör sistemi  MWIR kızılötesi ana sensörü ile de düşük görünürlüklü hava araçlarımızın havadan karaya hedefleme ihtiyacının karşılanmasında rol oynayacak.

TÜRKİYE DERİN ÖĞRENMEYİ İÇEREN 6. NESİL SAVAŞ SİSTEMLERİNE ÇALIŞIYOR

Türkiye, 5.nesil insanlı savaş uçaklarıyla, yapay zeka kontrollü insansız savaş uçaklarını koordine etme üzerinde çalışmalar yürütüyor.

Sistemdeki tüm unsurların derin öğrenmeyi içeren yapay zekâ destekli bir savaş bulutuyla birbirine bağlanması planlanıyor

TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Bozdoğan: ”Hem jet uçağı hem jet motoru üretebilen sayılı ülkelerden biriyiz, bu bir devrim. TSK’yı en yeni teknolojilerle donatacağız.

Türkiye artık altıncı nesil savaş uçağını üretme kapasitesine erişmek için çalışıyor.” Açıklamasında bulundu.

6. Nesil savaş uçağı, Sürü halindeki insansız hava araçlarının da havadaki komuta kontrol merkezi olacaktır.

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Azerbaycan ve Pakistan’la ile iş birliği

2023 sonunda ilk kez havalanması, 2028 yılında ise Türk motoru ile tam anlamıyla göklerde kalıcı şekilde kendine yer bulması beklenen milli muharip uçak KAAN için kardeş ülke Azerbaycan da devreye giriyor…

Savunma Sanayii Başkanlığı şahitliğinde, Azerbaycan Savunma Bakanlığı ve TUSAŞ AŞ arasında Milli Muharip Uçak Geliştirme İş Birliği İmza Töreni 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’te gerçekleştirildi.

Çalışma gruplarının karşılıklı ziyaret ve görüşmeleri sonrasında KAAN Projesi kapsamında bazı alt sistemlerin Azerbaycan’da üretilmesi planlanıyor

Pakistan’la işbirliği

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, Milli Muharip Uçak Programı hakkında;

“Çok yakında bu ay içinde Pakistan’ı Milli Muharip Uçağımıza (KAAN) resmen dahil etmek için Pakistanlı mevkidaşlarımızla bir araya geleceğiz. Şu anda 200 yetkili, zaten geliştirme programında yer alıyor.” Açıklamasında bulundu.

Milli Muharip Uçak Sadece Bir Uçak Projesi Değil Türkiye’nin Beka Projesidir

Milli Muharip Uçak sadece bir uçak projesi değil, Türkiye’nin beka projesidir

Başka ülkelerden alınan uçaklarda yazılım yabancıdır ve tamamını kontrol etmek neredeyse imkansızdır. Fakat Milli Muharip Uçak KAAN’a geçtiğimiz zaman, kendi uçağımızı istediğimiz kadar üretip, istediğimiz formatta geliştirip, istediğimiz ülkeye satabileceğiz.

İnsansız hava araçlarında dünyada ilk 3 ülkeden biri hakine gelen Türkiye, dört uçak; KAAN, ANKA-3, KIZILELMA ve HÜRJET bir araya geldiğinde,  hava-uzay endüstrisi ve hava kuvvetlerinin taktik yeteneklerinde ulaştığı teknolojilerle savaş doktrinlerini yeniden yazacaktır.

Bu kadar badirelerden, engellemelerden sonra KAAN projesine sahip çıkmak bir Beka meselesidir, mutlaka sahip çıkılmalıdır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.