
Reşit Kemal AS – 20 Şubat 2025
Hafızamızı tazeleme zamanı geldi…
Bu yazımda size Ukrayna-Rusya çatışmasının nasıl başladığını anlatmaya çalışacağım.
Süreç Nasıl Başladı – Nasıl İlerledi – Bugünlere Nasıl Gelindi…
Her şey Arap Baharı’yla başladı. ABD, Arap dünyasındaki liderleri tek tek değiştirirken, değiştiremediği 3 tane lider kalmıştı: Esad, Erdoğan ve Yanukovic.
Bilindiği üzere Esad uzun yıllar Rusya’nın da desteğini arkasına alarak direnmişti. Bunun üzerine ABD, Suriye’deki etkisini azaltarak listedeki bir diğer lider Erdoğan’a yönelmişti. Suriye’deki aktif çatışma tansiyonunu düşürerek Gezi Eylemleri’yle Türkiye’yi hedef almıştı. Erdoğan’ın dik duruşu sayesinde bu plan bertaraf oldu.
Ve ABD, Gezi Eylemleri’ne virgül koyarak Ukrayna’daki mevcut Rus yanlısı Yanukovic’e yöneldi. Türkiye’deki Gezi Eylemleri’ne tıpatıp benzeyen meydan olayları yaşanmaya başladı. Ve bu meydan olayları uzun aylar boyunca devam etti. Muhalefet partileri, sanatçılar, futbolcular ve çeşitli ülkelerin medyasında isim yapmış ünlüler sokaktaydı.
Ukrayna Lideri Yanukovic’i Devirme Planı
Hepsinin bir amacı vardı: O da seçim sandığında deviremedikleri Yanukovic’i “meydan dayanışması”yla devirerek rejimi değiştirmekti. Ama sonuç istedikleri gibi gitmedi! Evet, Yanukovic devrildi ancak kendi rejimlerini ilan edemediler. Çünkü “dış güçler” tarafından kullanılmışlardı. Onlar da bunu anlamışlardı ama her şey için çok geçti.
Hesap edemedikleri veya bastırılacağı düşünülen yüzde 62’lik Yanukovic taraftarı vardı. Ağırlıkla bu taraftarlar şu anda Rusya’nın ilhak ettiği bölgelerdeydi. 21 Şubat 2014’te Yanukovic’in ülkeden ayrılmak zorunda bırakılmasından sonra 22 Şubat’ta gayrimeşru yeni hükümet kuruldu.
Neden gayrimeşru diyorum;
Çünkü şu anda Rusya’nın ilhak ettiği bölgelerdeki yüzde 62’lik Yanukovic taraftarına yani Rus yanlılarına oy kullandırılmadığı bir seçim oldu. Bu nedenle Yanukovic’in ülkeden ayrılmasından sonraki rejim ve bugün Ukrayna’yı yöneten rejimin hiçbir resmi dayanağı yoktur. Bu söylemimi ileriki günlerde gündemi takip ederek daha iyi anlayacaksınız.
Batının ve ABD’nin dayatmasıyla çaresiz dünya ülkeleri bu rejimi tanımak zorunda kaldı ve istemeseler bile bu rejime destek vermek zorunda bırakıldı.
Bu olay, çaresiz destek veren Batılı ülkeleri zarara uğrattı, enflasyona sebep oldu. Maalesef doğruları hiç kimse söyleyemedi. Çünkü YAPTIRIM KORKUSU vardı. Sonuç olarak Kırım başta olmak üzere Rus yanlısı Yanukovic’in seçmenlerinin bulunduğu bölgeler Rusya tarafından ilhak edilerek koruma altına alındı. Ve alınmaya da devam ediyor.
ABD Seçimleri sonrası değişen rejim artık Trump’ın eline geçti. Ve Trump ilk günden beri her şeyin farkındaydı. O nedenle ki Zelenski’ye “seçimsiz bir diktatör” ithamında bulundu. Yukarıda da belirttiğim gibi kendi rejimlerini ilan edemeyen Ukrayna muhalefet liderleri kontrolü tamamen İngiltere ve ABD’de olan bu çatışmadan sadece ve sadece maddi menfaat elde etmek için savaşı olabildiğince sürdürmeye devam ettiler.
Çünkü ya öleceklerdi ya da “dış güçlerin kuklası” olarak maddi çıkar elde ederek hayatlarına devam edeceklerdi.
Ve çoğu insanın bilmediği önemli bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum;
20 Şubat 2014’ten beri Ukrayna istihbaratı Polonya’da bulunan koordinasyon merkezi üzerinden yürütülmektedir. Üst düzey yetkililer, Polonya’da ikamet etmektedir.
Gelelim Trump’ın açıklamasına…
Ne demişti Trump: “Ukrayna’da artık seçim zamanı geldi”
Peki Bu Seçim Nasıl Olmalı?
Şu anda Ukrayna’daki sıkıyönetim mevcut rejimi derdest edip, Rusya ile ateşkes imzalayıp ve aynı zamanda da af ilan ederek ülkeden ayrılmış ve ayrılmak zorunda bırakılmış Ukrayna vatandaşlarının geri dönmesini sağlayarak seçim yoluna gitmelidir. Tabii bu da bir süreçtir.
Mevcut yönetimin akıbetini soracak olursanız, başta Cumhurbaşkanı Zelenski olmak üzere, Milli Savunma Bakanı, İstihbarat Başkanı ve daha birçok üst düzey yetkili, ABD Başkanı Trump’ın da dediği gibi “yolsuzluk” suçundan vatana ihanetle dünya kamuoyunun gözleri önünde yargılanacaktır.
Ve komik olanı da daha önce Zelenski rejimine destek verenler veya vermek zorunda kalanlar bu yargılamayı ayakta alkışlayacaktır. Bunu hep birlikte göreceğiz.
Not-1: Eli kana bulaşmamış devrik lider Yanukovic, ülkeye geri dönebilir.
Not-2: Bizim asıl ilgilenmemiz gereken konu ise KIRIM’dır.
Bir sonraki yazımda bu olaylar yaşanırken, Kırım soydaşlarımızın lideri Mustafa Cemiloğlu’nun etrafının kimler tarafından kuşatıldığını ve bu kuşatmanın Türkiye’ye olumsuz etkilerini aktaracağım.
Kırım-Tatar soydaşlarımızın geleceği için atılacak adımların ne olacağı ve nasıl şekilleneceği çok önemli.