Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye'de eğitim sistemindeki kapsamlı dönüşümü anlatıyor. Öğretmen seçimi, müfredat güncelleme, yabancı dil eğitimi ve öğrenci devamsızlığı gibi konulardaki yeni yaklaşımlar ele alınıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’nin eğitim sisteminde köklü bir dönüşüme gidildiğini vurguladı. Bakan Tekin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında gerçekleştirilen değişikliklerin, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için hayata geçirildiğini belirtti.
Öğretmen Adaylarının Seçiminde Mülakat Süreci Kritik Rol Oynuyor
Bakan Tekin, öğretmen seçimindeki mülakat sürecinin önemine dikkat çekti. “36 aydan itibaren çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişinin mülakatla alınması en doğru yöntem” diyen Tekin, öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu ve en iyi adayların seçilmesi gerektiğini vurguladı. Mülakatlarda olası torpil girişimlerinin önüne geçmek için ise çeşitli tedbirler alındığını aktardı. Bakan, “Alacağımız adayın 3 katı aday çağırıyor, bir kod numarasıyla mülakata giriyorlar ve komisyondakiler kişi hakkında hiçbir bilgiye sahip değil” diye konuştu.
Yeni Müfredat, Öğrencilerin İhtiyaçlarına Odaklanıyor
Yeni eğitim modeliyle birlikte, müfredatın da güncelleneceği bilgisini veren Bakan Tekin, “Şimdi 9’uncu sınıflarda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle başlayan arkadaşlarımızın soruları bu müfredata göre olacak. Bu müfredat yeni, dışarıda, merdiven altında kurs veren, öğretmen olduğunu iddia eden bir kişi bunu bilmiyor” ifadelerini kullandı. Ders kitaplarının da yeni müfredata uygun olarak yeniden yazıldığını belirten Tekin, öğrencilerin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir eğitim sisteminin inşa edildiğini vurguladı.
Öğretmen Yetiştirmede Yeni Bir Yaklaşım: Milli Eğitim Akademisi
Bakan Tekin, öğretmen yetiştirme sürecinde de önemli değişikliklere gidildiğini aktardı. Üniversitelerin bilim insanı yetiştirmesinin yanı sıra, öğretmen olmak isteyen adayların Milli Eğitim Akademisi’nden geçmesinin zorunlu hale getirildiğini belirten Tekin, “Milli Eğitim Akademisiyle diyoruz ki üniversiteler alanında uzman arkadaş yetiştirsinler, bunlar öğretmen olmak istiyorsa biz onlara bir miktar teorik ders, bir miktar da dünya ortalamalarına yakın, 400-500 saat uygulama yaptıralım, ondan sonra çocuklarımızın karşısına öğretmen olarak çıkartalım” diye konuştu.
Yabancı Dil Eğitiminde Yeni Bir Yaklaşım: Ana Dil Becerilerinin Geliştirilmesi
İngilizce eğitimi konusundaki sorunlara da değinen Bakan Tekin, “Çocuklarımızın önce Türkçeyi, ana dillerini öğrenmeleri lazım. Çok trajikomik. Kendi ana dilini 100 kelimeyle konuşan bir çocuktan 500 kelimelik, 1000 kelimelik yabancı dilde konuşmasını beklemeniz mümkün mü?” diyerek, ana dil becerilerinin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Tekin, artık gramer odaklı değil, kendini ifade edebilme becerisine odaklanan bir yabancı dil eğitimi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Devamsızlık Affı Yok, Öğrencilerin Okula Gitmesi Teşvik Ediliyor
Bakan Tekin, devamsızlık affı gibi bir gündemlerinin olmadığını ve öğrencilerin okula gitmeye teşvik edildiğini belirtti. Ders saatlerinin azaltılmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Tekin, müfredatın içeriğini 3’te 1 oranında hafiflettiklerini ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yerleştiğinde öğrencilerin haftalık yükünün hafifleyeceğini vurguladı.
Eğitimde Dönüşüm ve Veli Desteği
Bakan Tekin, eğitim sistemindeki dönüşümün, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için gerçekleştirildiğini belirterek, veli desteğinin de önemli olduğunu ancak velilerin öğretmenlik yapmamaları gerektiğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, öğretmen seçiminden müfredata, yabancı dil eğitiminden öğrenci devamsızlığına kadar kapsamlı değişiklikleri içeriyor. Bu dönüşümün amacı, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilen, liyakat temelli ve çağın gereksinimleriyle uyumlu bir eğitim sistemi inşa etmek.
