81 kez görüntülendi.

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 01 Şubat 2025

 

Suriye Devrimi’nin gerçekleştiği 8 Aralık 2024’ten bu yana yavaş yavaş da olsa taşlar yerine özen ve düzenle oturuyor. Son olarak Devrim Lideri el-Şara, Dışişleri Bakanı Şeybani ve askeri grupların temsilcilerinin katılımıyla 29 Ocak’ta düzenlenen ‘Zafer Konferansı’ sırasında alınan kararlarla Suriye’nin geleceğine yönelik yol haritası daha da belirginleşti. Bu son gelişmelere ilaveten rejiminin devrilmesi üzerine Türkiye açısından aleyhte ve lehteki durum ele alındı.

Suriye Yönetiminin Zafer Konferansı’nda Alınan Kararlardan Öne Çıkanlar

‘Askeri Operasyonlar İdaresi Sözcüsü’ Albay Hasan Abdülgani tarafından okunan konferansın sonuç bildirisinde 8 Aralık günü “Suriye milli bayramı” ilan edilirken, “Baas Partisi ve ona bağlı tüm komite, komisyon, kurum ve organizasyonların geri kurulmayacak şekilde feshedildiği” de duyuruldu.

Bir diğer önemli karar da Esad (Baas) rejimine karşı mücadele eden tüm grupların lağvedildiği, yeni yönetimin çatısı altında birleşeceğinin vurgulanmasıydı. Bildirinin devamında el-Şara, Suriye’de seçimler yapılıncaya kadar geçiş döneminin cumhurbaşkanı ilan edilirken, Şara’nın uluslararası platformlarda Suriye devletini temsil edeceği duyuruldu.

Bu malumu ilanı takiben 2012 yılı anayasasının yürürlükten kaldırıldığı, Baas rejimine bağlı ordu ve güvenlik birimleri ile parlamentonun da feshedildiği açıklandı.

Esad Rejimi Sonrası Yeni Suriye’de Türkiye Açısından Dezavantajlı Gelişmeler

– Fırsatçı İsrail, 1967’de işgal ettiği Golan Tepelerinin geri kalanına, tampon bölgeye ve Şam’a 20 km mesafeye kadar Suriye’de yeni topraklara kolayca terk etmeyecek şekilde yerleşti.

– Her ne kadar şu ana kadar ciddi yanlışlar yaptığı görülmese de, genç ve tecrübe yoksunu yeni yönetim, henüz milletleşme ve devletleşme aşamasını gerçekleştirememiş Suriye’de ciddi yönetim sorunları ile karşılaşabilir. Bu sorunları çözme iradesi sergilenemezse yeni bir iç savaş ya da karışıklık yaşanabilir. Bu tür bir gelişme diğer bölge ülkeleri gibi Türkiye’nin de iç istikrarı ile sınır güvenliğini olumsuz etkileyebilir.

İlginizi çekebilir!  Sınırda 10 kilometrelik tır kuyruğu

– PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD/YPG’de Kandil’den gelen militanlar ile üst düzeydeki elebaşıların Türkiye’nin isteği doğrultusunda Suriye’yi terk edecekleri yönünde henüz bir gelişme bulunmamaktadır. Yeni Suriye yönetiminin “silah bırakma” çağrısına henüz olumlu bir cevap verilmediği gibi ABD askerlerinin bölgeden çekileceğine ilişkin bir gelişme de yok. Bu durum, Şara yönetiminin otoritesine ve Türkiye’nin sınır güvenliğine tehdittir.

– Suriye Devrimini doğrudan Türkiye’nin tertiplemediği resmi ağızlarca açıklanmışsa da, buna inanmayan ve yeni durumdan rahatsız olan Rusya, özellikle de İran’la ilişkiler limonileşmiştir.

Esad Rejimi Sonrası Yeni Suriye’de Türkiye Açısından Avantajlı Gelişmeler

– Türkiye ile bir türlü uzlaşmayan Esad rejiminin yıkılması ile bir barış iklimi oluştu. Bu arada Baas rejiminin baskıcı rejiminden kurtulan Suriyelilerin Türkiye’ye karşı hayranlığı yükselirken, Esad rejiminin olası Türkiye aleyhtarı faaliyetleri de bertaraf edilmiş oldu.

– Türkiye’nin 917 km’lik sınırlarının bulunduğu Suriye’ye dışarıdan gelen Rusya ve İran gibi ülkelerin silahlı güçleri çekilirken, ABD’nin askerlerini çekebileceği elverişli bir ortam oluştu. ABD askerlerinin çekilmesi, PKK/YPG tehdidinin izolesini daha da kolaylaştırabilecektir.

– Suriyeli sığınmacıların en azından üçte birinin geri dönmesi mümkün olabilecek, bu insanlar Suriye-Türkiye ilişkilerinin pekişmesinde çimento görevini üstlenebileceklerdir.

– Yeni yöneticilerle yakın ilişkilerinin mevcudiyeti diğer Arap ülkeleri halkları üzerinde pozitif bir etki yaratırken, Suriye’nin geleceği üzerine kurulacak masada yeri en sağlam ülkeler arasında yer alacak olan Türkiye, yeni Ortadoğu’nun şekillenmesinde de rol oynayabilecektir.

– Yeni yönetimle iyi ilişkilerin mevcudiyeti, Suriye’nin yeniden imarında inşaat, ulaştırma, organize sanayi bölgesi kurma gibi alanlarda Türk ekonomisine ciddi katkılar sağlayabilecek, Türk kara taşımacılığı Suriye üzerinden Ortadoğu’ya özlenen ihracatı tekrar başlatacaktır.

Sonuç: Yeni dönem, Suriye ve Türkiye’ye daha elverişli ortam yarattı, sevinmek için ise erken!

İlginizi çekebilir!  Türkiye'den İsrailli Bakana Tepki Yağdı
  1. İbrahim Akh dedi ki:

    Değerli Hocam

    Suriye toprakları üzerinde birçok Egemen Devlet olmuştur tarih boyunca enteresan bir şekilde her seferinde de el değiştiren Şam ve etrafındaki diğer şehirler üzerinde egemenlik savaşları binlerce yıldır devam etmesi enteresan gelmiştir her zaman bana.
    Mevcut Suriye yönetiminin ve rejiminin şahsi kanaatımca bölgedeki Türkiye güvenliği için şahsi düşüncem olarak belirtiyorum tekrar tekrar artı bir değer katacağına zerre inancım yok Korkarım gelen gideni aratacak kaygan bir zemindeki kontrol edilemez bir kaykay gibi bir rejim kurulmaya çalışıyorlar.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.