Abdullah YILMAZ – 21 Ocak 2025
İstanbul Havalimanı Güzergahında Ücretsiz Bekleme Alanı Yapılmalı
İstanbul Havalimanı ülkemizin gurur verici projelerinden birisi. Hem mimari özellikleri, hem önemli bir aktarma merkezi olması, hem devasa bir yapı olması bakımından fark oluşturuyor. İlk zamanlardaki ulaşım konusu da sorun olmaktan çıktı. Toplu ulaşımla da hususi araçlarla da kolaylıkla ulaşılabiliyor. Kullanan insanlar memnunlar. Yapanlardan Allah razı olsun.
Ancak bazı hususlarda atılacak adımların kolaylaştırıcı olacağını düşünüyorum.
İstanbul Havalimanına hatta Sabiha Gökçek Havalimanına inen insanları karşılayacak olanlar, tabir caizse rezil oluyor. Havalimanında otopark bulunduğu için yol kenarında beklemeye müsaade edilmiyor ve havalimanı polisiyle adeta kovalamaca yaşanıyor.
Burada zamanlamayı tutturmak mümkün olmuyor. Muhakkak yarım saat bir saat sapma olabiliyor. Dolayısıyla beklemek gerekiyor ama insanlar araçlarının başında olduğu için otoparka girmek istemiyor.
Bu şekilde kısa süreli bekleyecekler için havalimanı yakınında ama dışında güzergah üzerinde bekleme alanı yapılabilir. 45 dk. ücretsiz, sonrası ücretli olacak şekilde olabilir. Polis ne kadar kovalarsa kovalasın o insanlar otoparka girmiyor tur atıp duruyor, boşuna yakıt israfı da oluyor. Devletin burada bir zararı olmaz, hatta bu insanlar da dua eder.
Sayın Ulaştırma Bakanlığı Yetkililerine buradan seslenmiş olalım, bazı hizmetlerin güzel geri dönüşleri olur…
****************************************
Tüvtürk’ün Haksız Tahsilatına Müdahale Edilsin!
Araç muayene sistemi eski dönemlerde tam bir fecaat durumdaydı. Çeşitli yerlerdeki muamelecilere gidip devletin belirlediği muayene ücretinin haricinde o kişilere hizmet bedeli ödeyip aracınızı göndermeden muayene işlemini yapmış oluyordunuz. Bu durum ilkel ve son derece yanlış bir uygulama idi. Devletimiz bu yanlış uygulamaya son verip, bu işin standartlarını belirleyip Tüvtürk firması ile yaptığı anlaşmayla meseleyi çözmüş oldu.
Ancak bu konuda bir rekabet ortamının oluşmaması ve denetim olmaması başkaca sorunları ortaya çıkarmaya başladı. Kısa bir araştırma yaparsanız birçok vatandaşın sosyal medya üzerinden Tüvtürk’le ilgili şikayetlerini göreceksiniz. Şikayetlerin genel itibarıyla randevu sisteminden, muayene fiyatlarının yüksek olmasından ve muayene süreçlerinden kaynaklı olduğunu görüyoruz.
Bir şikayet konusu da kredi kartından alınan komisyon.
Bendeniz geçtiğimiz ay Esenyurt’ta bulunan muayene istasyonundan randevu aldım. Akşam trafiği para çekme durumum olmadı bu arada Tüvtürk kredi kartı komisyonu alıyor mu diye internetten kısa bir araştırma yaptım. Anadolu Ajansı’nın yakın zamanda yayınladığı haberde komisyon alınmadığı açıkça haberleştirilmiş ben de buna güvenerek muayene istasyonuna ulaştım.
Ancak ödeme esnasında 78 TL ek ücret tahsil edileceğini öğrendim. İtiraz ettiğimde ise ücreti kendilerinin değil aracı firmanın aldığını söylediler. Yakında bir ATM bulunmadığı ve sıramı kaybetmemek için ödemeyi yaptım.
Aslında bazı vatandaşlar konuyu yargıya taşımışlar ve mahkemeler ücretin iadesine karar vermiş. Ama mahkemeyle falan kaç kişi uğraşır ki? Örneğin bendeniz böyle bir şikayetle uğraşmayacağım, çünkü bunun için vaktim de enerjim de yok. Sadece Cimer şikayeti oluşturdum ve gelen cevabı sizlerle paylaşayım.
İlgi bilgi edinme başvurusu incelenmiştir.
Araç Muayene İstasyonları işleticisi ile yapılan sözleşme gereği ödemelerde kredi kartı kullanımı bulunmamakta olup, kredi kartı ile yapılacak araç muayene ücreti ödemeleri araç sahiplerinin tercihlerine bırakılmaktadır. Bakanlığımızca konuya ilişkin çalışma yürütülmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
Şimdi Soralım;
Tüvtürk isimli şirket hangi hakla böyle bir ücret tahsili yapmaktadır?
Mahkemeler açıkça aksi yönde kara vermesine rağmen hangi güçle bu kararlara uymamaktadır?
Devletimizin ilgili organları neden Tüvtürk’ke böyle bir özgürlük alanı oluşturmuşlardır?
Her gün binlerce insanın girip çıktığı istasyonlarda neden bir ATM bulunmaz?
Daha sorulacak başka sorular da var ama şimdilik bu kadarı ile yetineyim.
Bu arada Tüvtürk’ün peşin ve yüksek tahsilata rağmen kâr yapamadığı gerekçesiyle vergi vermediği iddiaları da var. Nasıl oluyor anlamış değiliz!
Maliye, Ticaret ve Ulaştırma Bakanlıklarımızdan yukarıda zikrettiğim konularla ilgili muhakkak önemli adımlar atmalarını bekliyoruz. Kör göze parmak misali açıkça vatandaştan haksız ücret tahsili yapan, keyfine göre kural koyan, 10 dakikalık muayene için iki saat sıra bekleten bu şirkete bazı yaptırımlar gerekiyor, benden söylemesi…
****************************************
İBB Başkanı Polemikleri Bırakıp Hizmet Üretsin!
Kendisinden çok istifade ettiğim kıymetli bir büyüğümüz bilgi ile malumatın farklı olduğunu ve beynimizin malumatla meşgul olmaması gerektiğini anlatırdı. Bir hafta boyunca olan bitenlerin bizi ilgilendiren kısmını 5-10 dakikada öğrenebiliriz. Geri kalan kısım zaman israfı.
Ancak insanoğlu bazı alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Sürekli haber takibine bir meslek hastalığı gözüyle de bakabiliriz. İtiraf edeyim bende de böyle bir hastalık var ve en kısa zamanda kurtulmak istiyorum.
Efendim, başlıkla konunun ne alakası var diye düşündüğünüzü biliyorum ve sadede geldim merak etmeyin.
Mesele şu ki; bu kadar gündem takip eden bendeniz, daha seçimlere üç seneden fazla zaman olmasına rağmen iki belediye başkanı, bir devrik genel başkan, bir de tuhaf tuhaf hareketler yapan mevcut genel başkan arasındaki yarışa endeksli gündemden bıkmış durumdayım. Seçimleri sanki bu isimlerden birisi kazanacak da hangisi aday olacak algısına maruz bırakılıyoruz!
Bu isimlerin hiçbiri kendi görevlerini layıkıyla yapmıyor. Bunu görmek zor değil. Bendeniz yaşadığım şehir üzerinden söylemek istediğimi söyleyip konuyu kapatayım.
İstanbul’da belediyecilik hizmetlerinin eksikliklerini aksamaları yazmaya kalkışsak yetişemeyiz. Maalesef yukarıda da zikrettiğim gibi belediye başkanı İmamoğlu, başka gündemlere kilitlenmiş durumda. İş yerine polemik üretip duruyor. İşlerin aksaması umurunda bile değil! Örneğin önemli arterlerde bile önemli yol sorunu çözülmüyor. Geçtiğimiz yıllarda CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı bile duruma isyan etmişti.
İkamet ettiğim Güngören İlçesi Çeşme bölgesindeki Atatürk Caddesi üzerinde yaklaşık iki ay önce yol çöktü. En fazla bir iki gün sürecek olan tamirat iki ay geçmesine rağmen yapılamadı. Orada gün içinde yaşanan sıkıntıyı tahmin edersiniz diye düşünüyorum.
Sayın İmamoğlu, neden halka zulmediyorsunuz? Neden asli vazifelerinizi bile yerine getirmekten acizsiniz? Neden sürekli siyasi polemiklerle gündeme gelip, hizmeti aksatıyorsunuz?
Lütfen en azından önemli meselelerde ihmalkarlık göstermeyin ve vatandaşı mağdur etmeyin. Çünkü bıktık artık!
Vesselam…
