M. Mustafa Yıldız – 16 Ocak 2025
Cidde Superdome’da düzenlenen 2025 Hac ve Umre Fuarı’nda bulunmak benim adıma, hem hac organizasyonunun kapsamını hem de geleceğini anlamak adına etkileyici bir deneyimdi.
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlik, bir ibadet organizasyonunun ötesine geçerek insanlığa hizmet eden bir inovasyon platformu haline gelmiş durumda.
Dünyanın dört bir yanından gelen 280 katılımcının oluşturduğu atmosfer, fuarın küresel ölçekteki önemi etkinliğini daha da önemli hale getiriyordu.
Özellikle bu yılki tema, teknolojiyle ibadeti buluşturmayı hedefleyen yaklaşımlara sahipti.
Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?
Konunun uzmanları önümüzdeki uzunca bir zaman tartışacak.
Daha da açık söylemek gerekirse hac ibadeti daha yerel ve basit mi olmalı, yoksa günümüz teknolojisi de işin içine katılmalı mı?
Fuarda çok tartışılmasa da din adamlarından sosyologlara kadar dünyanın uzun süre bunu konuşacağını düşünüyorum.
Teknoloji demişken şimdilik sağlık ve hizmet alanında tartışılan bir konudan bahsediyoruz.
Örneğin tavaf, say gibi ritüellerin gerçekleştirilmesi sırasında ibadetin daha da kolaylaştırılması anlamında; yürüyen yollar, merdivenler gibi başka fikirler öne sürülebilir mi?
Ya da ibadetin daha sağlıklı bir ortamda yapılabilmesi için teknolojiden nasıl faydalanılabilir? Bu da belki konuşulması tartışılması gereken bir başka konu.
Fuarda Zemzem dağıtan robotlardan güvenlik dronlarına, sağlık hizmetlerinde yapay zeka kullanımından gelişmiş ses ve görüntü sistemlerine kadar pek çok yenilik, hac ibadetinin nasıl daha erişilebilir, sürdürülebilir ve güvenli hale getirilebileceğinin ipuçlarını veriyordu.
Hacılar için geliştirilen mobil sağlık uygulamaları ve acil müdahale sistemleri, sağlık konusunun bu yıl ve sonraki yıllarda daha çok konuşulacağının işaretiydi.
Özellikle hac ibadetinin manevi olduğu kadar fiziksel bir yolculuk da olduğu düşünüldüğünde, bu gelişmeler oldukça önemli.
Türkiye’nin Rolü ve HURSAD’ın Başarısı
Türkiye’nin hac organizasyonlarındaki başarısını görmek, bir Türk vatandaşı olarak beni gururlandırdı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile gerçekleştirdiğimiz sohbette, Türkiye’nin 2023 ve 2024 yıllarında aldığı “Hacılarına En Fazla Hizmet Çeşitliliği Sunan Hac Organizasyonu” ve “En Disiplinli Hac Organizasyonu” ödüllerine bir kez daha talip olduğumuzu anlattı.
Başkan Erbaş, bu yıl da 85 bin vatandaşımızın en iyi koşullarda hac ibadetini gerçekleştirmesi için hazırlıkların devam ettiğini belirtti.
Türkiye’den fuara katılan Hac ve Umre Seyahat Acenteleri Derneği’nin (HURSAD) başarısı ise uluslararası arenadaki etkimizin güçlü bir göstergesiydi.
HURSAD Başkanı Diyaeddin Şahin ile uzun bir sohbet gerçekleştirdim.
Şahin, Türk acentelerinin yalnızca lojistikte değil, hacıların konforu, güvenliği ve memnuniyeti konusunda da büyük adımlar attığını vurguladı.
HURSAD standı, fuarın en yoğun noktalarından biriydi.
Yabancı katılımcılar, Türk firmalarıyla buluşmak için sıraya girmişti.
HURSAD başkanı Şahin’den dinlediğim bir başka önemli hususta Diyanet İşleri Başkanlığı ile Hac ve umre organizasyonu yapan şirketler arasındaki uyumun sahaya yansımasıydı.
Bu gerçekten çok önemli…
Sonuçta Hac ibadetini yapmak üzere kutsal topraklara gelen on binlerce insanın rahatı, konforu, güvenliği ve sağlığı söz konusu…
Bu noktada bu uyumun artarak devam etmesi gerekiyor.
Hac ve umre acentalarından aldığım şu mesaj da yine çok önemliydi “2025 haccı için biz hazırız!”
HURSAD son yıllarda çok önemli işlere imza attı.
Sektöre yatırım yapanların haklarını savunduğu gibi hacca gitmek isteyen vatandaşların da daha konforlu hizmet alması için birçok çalışma yürüttü.
Hem yatırımcı kazandı, hem de hacı adayları daha kaliteli hizmet almaya başladı.
Bu ilgi, Türkiye’nin yalnızca organizasyonel başarılarıyla değil, aynı zamanda insanlığa hizmet eden bir vizyonla hareket ettiğinin bir kanıtıydı.
Türkiye’nin bu alandaki tecrübesi ve başarıları, hem ülkemizin uluslararası itibarını artırıyor hem de hacı adaylarına daha iyi koşullar sunuyor.
