- #deniz istikbal
- #kamu gelirleri
- #pasaport harcı
- #vergi düzenlemeleri
- #Yurt dışına çıkış harcı
- #yurtdışı vergileri
Deniz İSTİKBAL – 12 Ocak 2025
Tarihler 2001’i gösterdiğinde dönemin hükümeti yeni bir vergi kalemini işleme koydu. Dönemin şartlarına göre kamu gelirlerinin artırılması için konan harç günümüze kadar devam etti. Son yapılan artışla birlikte 250 milyon dolarlık hacme ulaşması beklenen harcın gelecek yıllarda da benzer rakamlar düzeyinde gerçekleşmesi ve 2027’de 280 milyon dolar civarına gelmesi tahmin ediliyor. 2001’de yurt dışına çıkan kişi sayısı 1-2 milyon civarı iken bu rakam günümüzde çok daha yüksek düzeye erişti. Önemli bir turizm destinasyonu olarak Türkiye, 21. yüzyılda yurt dışına ciddi şekilde turist göndermeye başladı. 2001 krizinin finansal koşulları içerisinde görece kısmi bir grubu kapsayan harç, günümüzde ise milyonları ilgilendiren konu haline geldi ve gündemde yer tutmaya devam ediyor. 2025’te 710 lira civarına yükseltilen ve günümüzdeki kurla yaklaşık 20 dolarlık bir rakama eşdeğer olan yurt dışına çıkış harcı, toplam kamu vergi gelirleri içerisinde yüzde 0,07’lık paya sahip. Diğer vergiler düşünüldüğünde, yurtdışına çıkış harcının kaldırılması toplam vergiler üzerinde ciddi bir etki yaratmayabilir. Buradan alınacak olan gelir, örneğin değerli konutlara uygulanacak olan vergilerle kolaylıkla telafi edilebilir.
2025’te 360 milyar dolarlık vergi geliri ve toplam 405 milyar dolar gelir elde etmeyi bekleyen kamu, enflasyonla mücadele ve deprem bölgelerini yeniden inşa etmek için vergileri 2023-2024 döneminde kademeli şekilde artırdı. 2025’te enflasyonun düşecek olması ve deprem bölgesine aktarılacak olan miktarın yıllar geçtikçe azalma ihtimali, vergi artışlarının artık yerini vergi indirimlerine bırakması gerektiğine işaret ediyor. Özellikle alt ve orta gelir gruplarının hayat şartlarının iyileştirilmesi için bu grupların sıklıkla maruz kaldıkları vergi kalemlerinde düzenlemeler yapılmalı. Bu yapılan düzenlemelerde üst gelir gruplarında olan vergi kayıplarının önüne geçilmeli. Vergide adalet ilkesinin sağlamlaştırılması için yurtdışına çıkış harcının kaldırılmasıyla mevcut sürece başlanabilir. Toplum genelinde tartışıldığı düzey ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payı düşünüldüğünde, yurtdışına çıkış harcı düşünüldüğü gibi büyük bir yer kaplamıyor.
Yurt dışına çıkış harcına benzer şekilde Pasaport ve Konsolosluk harçlarında da yüksek düzeyli vergiler bulunuyor. Bireysel olarak yaklaşıldığında yüksek ancak toplam vergi gelirleri içerisinde 520 milyon dolarlık yer kaplayan Pasaport ve Konsolosluk harçları, toplam vergi gelirlerinin yüzde 0,14’lük kısmını oluşturuyor. Yurtdışına çıkış harcıyla birlikte düşünüldüğünde, toplam vergi gelirleri içerisinde iki harcın toplam payı yüzde 0,21 ile düşük bir hacimde yer alıyor. Bu alanlara son dönemde yapılan yüksek düzeyli artışlara rağmen toplam vergi gelirlerinde ciddi bir artış meydana getirmeyen iki harç, orta vadeli şekilde aşağıya çekilmeli veya kaldırılmalı. Özellikle gençlerin küresel gelişmeleri yakından takip etmesi ve eğitim çalışmalarına daha rahat yurtdışında devam etmesi için yukarıda vurgulanan harçlar kaldırılabilir. Bu harçlar yerine, üst gelir gruplarının lüks harcamalarından rahatlıkla vergi tahsilatı gerçekleştirilebilir.
Sonuç olarak, 2001 krizinin bir yansıması olarak konan yurtdışına çıkış harcı, kademeli şekilde kaldırılmalı ve enflasyonun düşüşünün ilk yansıması şeklinde iletişim araçlarında kullanılmalı.