106 kez görüntülendi.
celalettin yavuz 2

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 24 Aralık 2024

 

Son 10 gün içerisinde Suriye’de baş döndürücü dış ziyaretler ve temaslar olunca, hele de bunlar arasında ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkeler olunca, PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD/YPG’nin, Türkiye’nin istekleri doğrultusunda silah bırakıp bırakmayacağı konusu ele alındı.

Suriye’de Görülen Önemli Değişiklikler ve Şam’a Üst Düzey Dış Temas/Ziyaretler

Suriye’deki muhalif hareketin adı “Suriye Halk Devrimi”ne, lideri Colani’nin adı da Ahmed eş-Şara’ye evrildi. Devrim sonrasında ABD’nin Ortadoğuda’ki CENTCOM’un Komutanı Kurilla Suriye’nin doğusundaki ABD askeri varlığının bulunduğu noktaları ve “müttefik” YPG’yi ziyaret ettikten sonra Şam’da Türkiye’nin şovu vardı: MİT Başkanı Kalın, Emevi Camii’ndeki namazın ardından Devrim Lideri eş-Şara’nın bizzat kullandığı araçla cami avlusundan ayrılmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Aralık’ta “Suriye halkının özgürlüğüne, yeni Suriye yönetiminin istikrarına, kadim Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi de bulacaktır!” demiş olsa da, aradan 24 saat geçmeden  İsrail önce Golan Tepelerinin ötesindeki tampon bölgeyi işgal etti. Ardından Suriye silahlı kuvvetlerine ait Şam’dan Kamışlı’ya, Halep’ten Lazkiye ve Tartus’a kadar hemen her yerdeki askeri tesis ve mühimmatlarını vurdu. “Güvenlik” gerekçesiyle bazı köyleri işgalle Şam’ın 25 km yakınına kadar sokuldu.

Suriye Milli Ordusu (SMO), önce Tel Rıfat’I PKK/YPG’den kurtardı. Ardından Münbiç’te de benzer gelişme yaşandı. Bu arada bazı Arap aşiretleri de Deyrizor bölgesindeki bazı yerleri PKK/YPG’den geri aldı. Türkiye’nin Ayn el-Arab (Kobani)’a saldırabileceği ihtimali üzerine PYD/YPG, İsrail’den bile yardım talebinde bulunmuş. Bu arada ABD Kongresi’nde Türkiye düşmanı Lindsay Graham’ın öncülüğündeki bir grup, YPG’yle “sürekli ateş-kes”i kabul etmezse, Kongre’den Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını isteyeceğini beyan etti. Fransa, “Suriye’deki Kürt müttefiklerimiz korunmalı ve hakları temsil edilmelidir,” darken, Suriye’de işgallere başladığı için Türkiye tarafından eleştirilen İsrail, “Suriye’nin %15’ini denetlediği, Kürtlere şiddet ve saldırganlık uyguladığı” gerekçesiyle Türkiye’yi işgalci gibi göstererek, Türkiye’nin NATO’dan atılması gerektiğini bile savundu. BM Suriye Özel Temsilcisi, “Kürt sorunu”nun Türkiye-SDG arasında siyasî yolla çözülmesini isterken, Almanya, “Kürt milisi silahsızlanmalı ve Suriye hükümetinin güvenlik güçlerine katılmalı!” diyerek, Türkiye’nin tezine yakın ifade kullandı. Bu özet bilgiler ABD’nin Suriye’deki asker sayısını 2000’e çıkardığı gerçeğiyle birlikte düşünüldüğünde, Batılı “dostlar” YPG’nin imhasını, SDG’nin tasfiyesini istemiyor demektir.

İlginizi çekebilir!  Irak'ın Kuzeyinde 5 Terörist Etkisiz

Geçen hafta içerisinde Şam’a çok önemli dış ziyaretler gerçekleşti. Bunlar arasında İngiltere, Fransa ve Almanya heyetleri öne çıktıysa da en önemlisi ABD Dışişleri Heyeti’nin ziyareti idi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf’ın başkanlığındaki ABD heyetinin eş-Şara ile görüşmesinde Suriye’nin ekonomik iyileşmesi için ABD yaptırımlarının kaldırılması ilk talepti. Nitekim görüşme sonunda eş-Şara’nın başına konan 10 milyon dolarlık ödül kaldırıldı. Barışın tesisi için bölge ülkeleriyle stratejik ortaklıklar kurmanın hedeflendiği de açıklanan görüşmede “azınlıkların korunması” da ele alınmış. ABD’nin muradı tabii ki YPG’nin güvenliği idi…

Tüm bu görüşmeler içerisinde kuşkusuz ki en görkemlisi 22 Aralık 2024’te eş-Şara’nın, Dışişleri Bakanı Fidan’ı Şam’da takım elbise ve gravatlı olarak karşılamasıydı. Devrimi takiben şaşırtıcı değişim içindeki eş-Şara, Cumhurbaşkanı koltuğuna otururken de daha rahat görünüyordu. Fidan bu görüşmesinde de eş-Şara’dan, YPG’nin tasfiyesini bir kez daha üzerine basarak istedi.

Sonuç olarak asıl sorun; arkasında ABD, İsrail ve hatta büyük ölçüde Avrupa ülkelerinin “yaptırım kartları” var iken yeni Suriye yönetiminin, YPG’yi silah bırakmaya nasıl ikna edebileceğidir. Zira Şam’da Eş-Şara’ya ürküten, Türkiye ile ABD+İsrail+AB arasında gerçek bilek güreşini görmesidir.

  1. Mehmet Kılınç dedi ki:

    İnşallah hükümetin dediği gibi olur.
    ABD, AB. İsrail el atmış durumda, El Eşar i yanlış yapıb bizi satacağın dan korkuyorum. Eşar i hemen kolon tepeleri için , YPG için harekete geçmelidir. İnşallah satmaz.

  2. Fevzi Yavuz dedi ki:

    Bütün yollar Telaviv’e çıkar. Gerisi teferruattır.
    2003 yılında ABD Dışişleri Bakanı’nin, “Fas’tan Suriye’ye 22 ülkenin sınırını yeniden çizeceğiz!” Sözü, Amerika’nın İLKESİ olarak gerçekleşiyor.
    İslam ülkesi liderleri de “Mühim adam” rolü ile vitrine oynamaya devam ediyorlar.
    ABD, Suriye Kürdistanını kurduracak, bizim yiğitlerimiz de seyirci kalacak. Sıra Türkiye’ye gelecek.
    Biz SARI ÖKÜZÜ , ABD nin Irak’a girmesine yardımcı olarak, verdik.

  3. Mustafa Ersöz dedi ki:

    Suriye, ülkemiz için sivrisinek üreten bir bataklık. Bu kurutulmalı ama nasıl?
    Fransa, Kürtlerin ötedenberi hamisi, keza USA İsrail’in isteği üzerine Kürtlere sahip çıkıyor. İngiltere de aynı katagoride.
    Eş Şara da başına 10 milyon dolar konan bir terörist. Küme gibi veneceksşn.

  4. Dr. Hüseyin Teker dedi ki:

    Türkiye izlediği Suriye politikasında doğru yolda. Ancak bu politika ABD, AB ve İsrail tarafından destek bulmuyor ve bulmayacak gibi. Onların politikaları terörü destekleyip kendi ekonomik çıkarlarını garantilemek, artırmak. Bu politik çatışma ekonomik açıdan güçlü olmayan Türkiye için yaptırım uygulamasına kadar gidebilir. Zaten İsrail birkaç hafta önce “Türkiye NATO dan çıkarılmalıdır” diye hiç çekinmeden tüm NATO ülkelerine duyurdu. Arap ırkı geçmiştede yaşadığımızdan Türkiye ile hiç dost olmadı. Tam tersine kahpeliklerini çok yaşadık. Milyonlarca aldığımız , canlarını koruyup kurtardığımız sığınmacılar dahi Suriye-Türkiye politikasında suriyeliler tarafından hiç önemsenmedi. Türkiye sınırlarını koruyup, terör saldırılarına gereken cevabı etkili bir şekilde vermesi, savaşın artık bittiğinden sığınmacıların Suriye’de geri dönmelerini sağlamak Öncelikli politikalarımız olmalı.

  5. İbrahim Akh dedi ki:

    Sayın Hocam

    Gerçek manada çok güzel bir analiz yazısı olmuş.

    Kaleminize Sağlık

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.