Deniz İSTİKBAL – 16 Aralık 2024
Uluslararası kuruluşlar 2011-2023 arasında Suriye ekonomisinin yüzde 85 oranında küçüldüğünü tahmin ediyorlar. 10 milyar doların altına düşen milli gelirin çoğunluğu kamu kontrolünde bulunuyor. Ayrıca savaş ve yaptırımlar 15 milyondan fazla kişiyi yoksulluğa iterken sorunlar kronik hale gelmiş gibi duruyor. İşsizlik yüzde 50 civarında iken enflasyon üç haneli rakamları aşmış vaziyette. Suriye para birimi de 300 kata yakın değer yitirdi. Şubat 2023’te yaşanılan deprem de ülke ekonomisini felç etti.
Kamu gelirleri 2011’e göre yüzde 87’den fazla düşüş gösterdi. İhracat 1 milyar dolar civarına gerilerken ithalat 3 milyar doların biraz üzerine geri çekildi. 8 milyona yakın kişi ülkeyi terk ederken kamu ve özel sektör çalışanlarının aylık geliri 50 doların altına geriledi. Suriye’de rejimin düşüşünde büyük rol oynayan iktisadi gerileme ülkeyi tam anlamıyla yok oluşun eşiğine getirdi. Baas rejiminin iktidardan düşüşü ardında yıkılmış şehir, kasaba ve köyler bıraktı.
Uluslararası kuruluşlar ülkenin yeniden inşası için 400 milyar dolara ihtiyaç olduğunu vurguluyor ve küresel yardımın gerekli olduğunu dile getiriyorlar. Birleşmiş Milletler, Suriye’ye karşı uygulanan yaptırımların kaldırılması çağrısı yaparken Suriyeli mültecilerin ülkeye dönüşünün zaman alacağı açıklanıyor. Ülkenin büyük şehirlerinde dahi temiz su, elektrik ve gıdaya erişim hala tam anlamıyla sağlanabilmiş değil. Gıda ve suya erişimin kısıtlı olması nedeniyle salgın hastalık tehdidi de bulunuyor.
PKK’nın ülkenin Kuzey’indeki varlığı yeni hükümetin meşruiyetine problem oluştururken Şam’da kurulan yönetimin önünde uzun yıllara yayılmış sorunlar yer alıyor. Özellikle Baas rejiminin uyuşturucu kartelleriyle kurduğu ilişki ve trafik devletin temellerine en büyük tehdit. PKK’nın kontrol ettiği bölgeler doğal kaynaklar açısından zengin iken örgütün uyuşturucu baronlarıyla iş birliği içerisinde olduğu da biliniyor. Yeni yönetim devletin işler hale getirilmesi için ücretlerin artırılması, kamu hizmetlerinin sağlanması ve barışın inşası için çabalıyor. İç savaş nedeniyle yıkılmış şehirlerin yeniden inşası gerekiyor.
Ancak yeni hükümetin elinde finansal olarak yeterli kaynak bulunmuyor. Baas rejiminin üst düzey yöneticileri ülkeden milyarlarca doları dış ülkelere taşırken çökmüş bir kamu sistemi bıraktı. Şimdi ise 25 milyonluk nüfusuyla yeni Suriye’nin yeniden inşası gündemde yer tutuyor. PKK’nın ülkeden çıkarılmasıyla tam kontrolün sağlanması Şam’daki yeni hükümetin gündemde bulunuyor. Terör örgütlerinden arındırılan ülke topraklarında inşa çalışmaları hızla başlayabilir.
Uluslararası tanınırlığının artması beklenen yeni Suriye’nin yeniden inşasında Arap Birliği, Birleşmiş Milletler ve Türkiye gibi aktörlerin kritik rolleri bulunuyor. Çin’in ardından dünyada en fazla inşaat projesi alan Türk firmalar Suriye’nin inşasında kritik rol üstlenebilirler. Fakat finansal olarak Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi aktörlerin iktisadi krediler açması gerekebilir.
Ayrıca Suriyeli mültecilerin geri dönüşünde şartların olgunlaşması için inşa faaliyetlerinin hızla başlaması gerekebilir. Dünya genelinde 8 milyon kişiyi aşan Suriyeli mültecilerin tamamı ülkeye geri dönmeyebilirler ancak Lübnan, Türkiye, Ürdün ve Irak’ta bulunanların çoğunluğu Suriye’ye geri dönebilir. Kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, şehirlerin inşası, çalışma şartlarının normalleştirilmesi ve güvenliğin güçlendirilmesiyle Suriyeli mülteciler ülkelerine gönüllü şekilde dönebilir.
Suriye’de ücretlerin 25-100 dolar arasında olduğu ve yaşam şartlarının kötü olduğu biliniyor. Yeni hükümetin ücretlere yüzde 400 artış yapacağı, kamu denetiminin azaltılacağı ve liberal ekonomiye geçileceği vurgulanıyor. Kamu tarafından kontrol edilen birçok sektör özelleştirmelerle özel sektöre devredilebilir. Uluslararası yaptırımların kaldırılması veya hafifletilmesiyle yeni hükümet daha fazla finansal kaynağa ulaşarak ülkenin inşasını sağlayabilir. Sonuç olarak Suriye’nin yeniden inşası yıllara yayılan bir süreci kapsıyor ve uluslararası destek olmadan ülkenin normalleştirilmesi zor gözüküyor.