Hüseyin ALEMDAR – 03 Aralık 2024
Suriye’de muhalifler ve Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği HTŞ güçleri Halep’i ele geçirdi. HTŞ öncülüğündeki güçler rotayı Hama ve Humus’a çevirmişken Suriye Milli Ordusu Tel Rıfat’ı kuşattı ve şehir merkezi de dahil büyük oranda ele geçirdi. Ardından Münbiç güneyden kuşatıldı. Kuzey cephesinde durum bu şekilde. Güney cephesi de hareketli.
SURİYE GÜNEY CEPHESİNDE NE OLUYOR?
Güneyde ABD’nin desteklediği ‘Suriye Özgür Ordusu’ El-Tanf bölgesinden Irak sınırına doğru Ebukemal ve Meyadin’e saldırı başlattı.
İran destekli gruplar, Ebu Kemal ve Meyadin’i karargah olarak kullanıyordu. Irak’tan da Haşdi Şabi güçleri bu bölgeye sıklıkla girip çıktığı biliniyor. ABD’nin bu kritik noktada El-Tanf üssü bulunuyor. Bu üs özellikle Gazze katliamı sürecine hedef olmuş, çok sayıda saldırıya maruz kalmıştı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardından Lübnan’a karşı atağa geçmesiyle bu üs daha da önem kazandı. “Davud koridoru” olarak isimlendirilen koridorla Irak/Kandil – Irak/Sincar – Suriye’deki PKK işgalindeki bölge – ABD üssü El-Tanf – İsrail işgali altındaki Golan – İsrail/Hayfa limanı hattıyla terör örgütünü İsrail’le komşu hale getirmek isteniyor. PKK ve İsrail’in komşu olması demek, PKK’nın denizle buluşması, İsrail’in de Türkiye ile komşu hale gelmesi anlamına geliyor. Lübnan’da ateşkesin ardından İsrail ve ABD’nin temel derdi bu koridoru açmak. Bu nedenle güneydeki Suriye merkezli bu güçler harekete geçti.
TÜRKİYE’NİN DERDİ NE?
Suriye’nin güneyinde bu planı uygulamaya çalışılırken kuzeydeki gelişmelerin de ABD ve İsrail’e hizmet ettiği iddia ediliyor. HTŞ ve muhaliflerin Halep’e yürümeye başladığı günlerde “PKK’ya saldırmazlar, saldırmayacaklar” deniliyordu. Bu iddialar bir günde çöktü. Rejim güçleri çıktığı Halep Havalimanı dahil çıktığı bütün stratejik noktaları PKK/YPG’ye devretti. Muhalif güçler o noktalardan PKK’yı temizledi. Ardından Tel Rıfat’tan PKK terörü sökülüp atıldı. Hatta Halep kalesine Filistin bayrağı asıldı. “Biz İsrail’e hizmet etmedik, etmeyiz” mesajı verildi. Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman Mustafa “Esad’ın patronu İsrail’dir” diyerek gerekli yerlere net bir mesaj verdi.
ABD ve İsrail’in bir planı varsa Türkiye’nin de bir planı var. Bazı gelişmeler ABD ve İsrail lehine gibi görünse de bu gelişmeleri Türkiye’nin lehine çevirmek mümkün.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu durumu net şekilde ifade ediyor. Fidan “Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahaleyle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. Bu, Suriye ile ilgili gerçekleri anlamak istemeyenlerin sığındığı bir hatadır.” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Halep’le ilgili yaptığı ilk açıklamada “Suriye’de Deaş’ın bir daha asla yeniden dirilmemesini sağlamak için hayati önem taşıyan ABD personelini ve askeri mevkilerini tam olarak savunmaya ve korumaya devam edeceğiz.” diyerek Türkiye’ye üstü kapalı “Sakın ha PKK/YPG’ye dokunma” mesajını gönderdi. Türkiye ise kararlılıkla “güvenlik koridoru oluşturulacak, sınırdan terör temizlenecek” diyor. Gündemde ciddi şekilde yer bulamadı ama Irak’ın kuzeyinde PKK kampları yerle bir ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap’ta kilidi resmen kapattı. Ne yani! Bu hamleler ABD ve “büyük İsrail’e(!)” mi yarar sağlıyor?
