49 kez görüntülendi.
serkan üstüner

Serkan ÜSTÜNER – 28 Kasım 2024

 

Sanatın ne için olduğu hep tartışma konusu olmuş elbette herkes için farklı neticeleri barındıran bir durum arz etmiştir. Sanat belki de sanatçının kendi egosu içindi. Bu durumu böyle açıklayanlar da oldu. Peki Türkiye’de sanat kimin içindi?

Burada Malik Bin Nebi’nin yıllarca mücadelesini verdiği sözlerine kulak verelim ve kendisini rahmetle analım. Malik Bin Nebi sömürgelerde büyük yazar, büyük sanatçı, büyük düşünür diye öne çıkarılan, üne kavuşturanlar çoğunluğu sömürgenlerin onayladıkları kişilerdir. Bunların tek derdi içinden çıktığı topluma karşı yabancı olmak ve üstenci bir bakışla olayları değerlendirmektir.

İçinde bulundukları alanı Batı’nın verdiği emirlerle dizayn edip toplumu kendi benliğinden koparmakla görevlidir. Geçmişte Yeşilçam bugün ise majör kanallar ve dijital platformlarla kültürel emperyalizmini toplumun damarlarına kadar enjekte ediyorlar.

Çünkü Batılı efendileri kaşelerini şişkin olarak yazıp istedikleri teksi kendilerine veriyorlar. Ortalama bir sanatçıdan toplumun beklentisi nedir? Hangi alanda görevini icra ediyorsa işini yapması bu kadar. Kendi fikir ve siyasi görüşü de her insanın olduğu gibi herhangi bir sanatçıda da mevcut elbette.

Peki bunu Türkiye’dekiler nasıl ifade ediyor? Katolik bir sekülerizm maskesi adı altında. Onların aydın fikirleri (!) çağları aşmış olarak anlatıyorlar ama kendilerinin hiçbir şey bilmediklerini bile bilmiyorlar. İşte böyle bir çağa denk geldik.

Misal geçenlerde Ali Atay,  şöyle diyor  “Bu ülkenin seliyle, yangınıyla, tufanıyla ben niye mücadele ediyorum abi? Bu işin birimleri var. Benim karım doğururken Kahramanmaraş’ta ne işim var? Bunu biz niye yapıyoruz? Akıl alır gibi değil ya. Biz bu manipülasyona neden kapıldık?”

Asrın felaketi yaşanmış “100 ülke bir araya gelse ancak böyle bir felaketin altından kalkar?” diye dünyadan sesler yükselirken Ali Atay telefon ettiği için yorulmuş bir de vinç aramış. Bunu da neden yaptığını sorguluyor. Gören de 11 ilimizi beyefendi kurtartmış sanacak. İşte Türk Sanatçısının küçük bir özeti!

İlginizi çekebilir!  Deprem Ömür Boyu

Depremde etrafımızda evini depremzede kardeşlerimize süresiz verenler oldu. Tüm dünyadaki tek varlığı arabası olan bir arkadaşım arabasını satıp bölgeye bağışladı. Misal Volkan Okçuoğlu diye sosyal medyadan takip ettiğim bir masal kahramanı var. Büyük ihtimalle bütün servetini bölgeye gönderdi. Şimdi de Gazze’ye elinden geleni yapıyor ama bir şey yaptım bile demiyor. “Ben de kazandığımı bu yola harcıyorum.” diyor.

Türkiye’de sanat Batı içindir. Sözlerimize son verirken Attila İlhan’a kulak verelim. Ne diyordu kaptan:

“Türk aydını Türk değildir.”

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.