Coşkun BAŞBUĞ – 25 Kasım 2024
Geçtiğimiz haftanın tartışma konularından biri de belediyeler ve düzenledikleri konserlerdi.
Bahse konu konserler gerek parasıyla gerek amacıyla çok tartışıldı.
Bu tartışmalar gösterdi ki maddi konularla gündem oluşturan bu konserler aslında kendi içinde paranın da ötesinde çok daha büyük sorunlar barındırıyor.
Peki, Nedir Bu Sorunlar?
Hadi bir yerlerden başlayalım ve öncelikle bu sorunların neler olduğunu belirleyelim, sonrasında ise yanlıştan dönüşün önünü açalım.
Hatırlanacağı gibi bir önceki yazımda milli bayramlarda düzenlenen konserlerin amacından saptırıldığını ve eğlenceye dönüşen bu kutlamaların günün maneviyatıyla uzaktan yakından ilgisinin kalmadığını yazmıştım.
Bundan da öte bu konser işlerinin bazı kamu görevlileri için ciddi bir gelir kaynağına dönüştüğünü de belirtmiştim.
Olayla ilgili gerçekler ortaya çıktıkça kahır eksenimiz aynı noktaya geldik ve gördük ki bu tür konserler eğlenceden öteye geçmiyor, günün anlam ve önemini sulandırmaktan başka bir işe de yaramıyor.
Üstelik fayda sağlamadığı gibi bizden maddi manevi birçok şeyi de beraberinde götürüyor.
İşte bu çarpık duruma dur demek için konuyu masaya yatırıyor ve tespit ettiğim hususları sizlerle paylaşmak, ne yapmalı sorusuna cevap aramak istiyorum.
O Halde Ne Yapmalı…
Aslında yapılması gerekenler belli.
Milli bayramlarda yapılacak tek iş; o günün neden kutlanıldığını, bizi o bayrama getiren süreçte nelerin yaşandığını anlatan etkinlikler düzenlemek.
Bu amaca bizi götürecek konferans, panel, film gösterimi gibi etkinlikler içinde konser en son yapılacak olanıdır.
Ama bizde maalesef süreç tersten işliyor ve konser ilk ve son yapılan etkinlik olarak işlem görüyor.
Bu işte bir kasıt olup olmadığı tartışmasını sonraya bırakayım ve devam edeyim.
Esasen burada belediyelerin yapması gerekenler belli.
Belediye başkanı olarak; konunun uzmanı akademisyenleri, tarihçileri getir, günün anlam ve önemini anlatan konferanslar, paneller düzenle, film gösterileri yap, vakit ve güç kaldığı takdirde mütevazi bir konserle de haftayı bitir.
Birileri yaptırmaz, birileri de yapmaz.
Neden?
Çünkü işlerine gelmez.
Birileri yaptırmaz çünkü bunları yaptığın taktirde bilinçli bir nesil yetişir.
Birileri yapmaz çünkü bu dediklerimde para dönmez.
Bu arada fark ettiyseniz söz arası hafta dedim.
Bu sözü yanlışlıkla kullandığım anlaşılmasın, zira bilerek hafta dedim.
Çünkü bu tür etkinliklerde böylesi büyük günleri bir güne sığdıramazsın.
Bir 30 Ağustos’u, 9 Eylül’ü bir hafta olarak kutlamak zorundasın, eğer amaca uygun hizmet etmek istiyorsan.
Bu Arada Yeri Gelmişken…
Tüm bunları tartışırken aklıma gelen bir başka konuyu da burada açmak istiyorum.
Çocukluk dönemimde il ve ilçelerimiz, düşman işgalinden kurtuluş günlerini kutlarlardı.
Düzenlenen törenlerde öğrenciler işgale gelen temsili düşman askerleri ile şehir meydanında savaşır, düşmanı yendikten sonra da alkışlar eşliğinde Türk bayrağını göndere çekerlerdi.
FETÖ denilen ihanet şebekesi devlette kontrolü ele geçirdiği an ilk yaptığı iş küresel çeteden aldığı talimatla bu gösterileri kaldırmak oldu.
Neydi Kaldırma Gerekçeleri…
Çocuk yaşta gençlerin eline silah verilmesi son derece sakıncalı bir durum.
Verilen silah tahtadan bir tüfek de olsa sonuçta savaşı ve şiddeti çağrıştırıyor. Dünyada dinler arası diyaloğun, barış ve kardeşliğin konuşulduğu şu günlerde böylesi bir çağrışım son derece tehlikelidir. Eğer bizde dünyada barışı ve kardeşliği istiyorsak bu tür etkinliklere derhal son vermeliyiz.
Bu sinsi ihanet saha da karşılık buldu ve maalesef bu temsili törenlerin hepsi kaldırıldı.
Muradım Odur ki…
Genç beyinlere tarih bilinci aşılamakta çok faydası olduğuna inandığım bu gösteriler derhal geri getirilsin.
Bu çok zor bir iş değil.
Yine buradan belediyelere ve ilgili yetkililere sesleniyorum, bırakın bu konser işlerini.
Bunlar boş işler…
Esas bunlarla iştigal edelim bunları tekrar gündeme alarak bunları tekrar gösterime sunarak halka millete özellikle de gençlere bir bilinç sunalım. Şu an maalesef bunların hiçbiri yok olmadığı için de bu işi sulandı konsere dönüştü ve o günün anlamı o günün hikayesi tarihe karıştı bu yanlıştan acilen dönmeli bahsetmiş olduğum törenler kutlamalar konferanslarla filmlerle belgesellerle tekrar gündeme alınmalıdır.
