deniz istikbal

Deniz İSTİKBAL – 20 Kasım 2024

 

Çin imalat sanayi dünyanın en büyük sanayisi olarak isimlendiriliyor. Küresel imalat sanayinin yüzde 30’dan fazlasını oluşturan Çin imalat sanayisi üretim-ihracat merkezli olarak tasarlandı. Yabancı yatırımların 2 trilyon doları aştığı Çin’de 1978’den itibaren işleme alınan politikalar günümüzde ülkeyi en büyük dış ticaret ülkesi haline getirdi. 1978’de dünya ticaretinin yüzde 1’ini oluşturan ülke bu rakamı yüzde 20’lere yaklaştırdı.

İhracatçı kalkınma modelinin benimsenmesi ve ucuz maliyetler, Çin’i iktisat tarihinde ilk kez gerçekleşen bir olaya maruz bıraktı. 1 milyar kişinin yoksulluktan çıkarılması veya “Çin Rüyası” olarak isimlendiren süreç günümüzde farklı bir boyuta evrilmiş durumda. 2015’te Çin Komünist Partisi tarafından açıklanan “Made in China 2025 Hedefleri” Çin’de yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlıyordu. 2020’de Çin’de üretilen temel malzemelerin içeriğinin yüzde 40’a ve 2025’te yüzde 70’e kadar çıkarılması yerli üretimi teşvik için tasarlanmıştı.

Yabancı tedarikçilere ihtiyacın azaltılması ve bağımsız üretim modellerinin geliştirilmesi için Çin merkezi hükümeti büyük teşvik fonlarını devreye aldı. Özellikle yarı iletken çip ve yüksek teknoloji ürünlerini yerlileştirmek için 300 milyar dolarlık yatırım paketini devreye alan ülke ucuz teknolojik malları üretmekten uzaklaşmayı hedefledi. Bu hedeflerin 2025 için büyük oranda yakalandığı söylenebilir. Dünya Ticaret Örgütünün verileri üzerinden doğrulama yapılabilir. Çin’in yukarıda vurgulanan sektörlerde ihracatı artarken dışa bağımlılığı azalış gösterdi.

Dördüncü Sanayi Devriminin eşiğinde Çin yeni yatırımlarla ekonomisini dönüştürüyor. Bu dönüşüm teknolojiyi daha fazla kullanmayı amaçlarken Almanya, Japonya, Güney Kore ve ABD’li firmalarla olan rekabette avantajları artırmaya kapsıyor. Yerli üretim ve dışa olan bağımlılığın azaltılması Çin’in yeni dönem realitesi olarak öne çıkıyor. Küresel ticaret savaşlarının yeniden tartışılmaya başlandığı bir dönemde Çin’in yerli üretimi teşvik etmesi bir rastlantı olarak okunmamalı.

İlginizi çekebilir!  Muazzez Akkaya faciası

Çin imalat sanayinde meydana gelecek olan dönüşüm elektrikli makine, tarım makineleri, yeni materyaller, sağlık malzemeleri, hızlı tren hatları, uzay sanayi ve bilgi teknoloji gibi alanları değiştirebilir. Çin imalat sanayinin ortaya koyduğu gelişim göz önüne alındığında AR-GE merkezli bir stratejinin işleme alındığı görülüyor. Yüksek teknoloji firmalarına vergi istisnası getirilmesi, yabancı firmalara karşı rekabet gücünün artırılması, imalat sanayinde AR-GE fonlarının artırılması, yüksek teknoloji ürünlerinde spesifik hedeflerin öncelenmesi ve dijital gelişimin korunması gibi başlıklar altında özetlenen Made in China 2025 gelecek yıl yenilenecek.

Bu yenilenme eksikliklerin giderilmesi olarak okunabilir. Robotik yazılım ve dijital teknolojiler konusunda son yıllarda ciddi atılım gerçekleştiren ülkeyle rekabet edilmesi hiç kolay değil. Çin Komünist Partisinin firmaları teşvik ve denetimlerle yönlendirmesi demokrasileri geride bırakıyor. Merkezi yönetimin elinde bulunan kaynaklar dışarıya bağımlılığı azaltmak için kullanılıyor. Teşvik edilen Çinli firmalar ise şöyle sıralanabilir. Alibaba, BYD, Huawei, Xiaomi, SMIC, Megvii, Tencent ve Sinopharm en fazla öne çıkan firmalar arasında sayılabilir.

Mevcut Çinli şirketlerin Avrupalı rakiplerini geride bırakması ve ABD’li dev firmalarla kıyaslanması gözlerden kaçmamalı. Trump’ın gümrük vergilerini artırması veya Çinli firmalara yasak getirmesiyle engellenmeye çalışılan süreç Çin’in yerli üretim ve dışa bağımlılığın azaltılmasıyla dengeleniyor. Çin iç talep merkezli büyüme trendine girme girişimleri de yaşanılan değişimlerin bir yansıması olarak okunabilir. Güney Kore, Tayvan, ABD, Avrupa Birliği ve Japonya’nın Made in China 2025’e karşı ortaya koyduğu tedbirler ve politikalar da ülkenin küresel üretimde nasıl bir konuma geldiğine bir işaret olarak analiz edilebilir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.