Coşkun BAŞBUĞ – 11 Kasım 2024
Gazze katliamı başladığı günden bugüne sürekli vurguluyorum.
Gelecekte mutlaka hesabı sorulacak bu soykırımın esas suçlusu İsrail görünse de işin planlayanı, azmettireni Amerika.
Asla hatırdan çıkarılmamalıdır ki Amerika ilk günden beri insanlığın yüzkarası süreci planlayan, senaryosunu yazan, süreci yöneten ülke.
Şer yuvası Pentagonda yazılan bu kanlı senaryoda Amerika menfaatleri doğrultusunda yürümek üzere bir yola çıktı.
Peki nedir bu hedefler?
Şeytanın Oğlu Amerika’nın Hedefleri…
Vakit kaybetmeden sıralayalım.
Amerika; bu sinsi ve kanlı oyunu planlarken Filistin ile birlikte elbette İsrail ve Türkiye için de bazı hesaplar yaptı.
Şimdi sıralıyla bu ince hesapların neler olduğunu görelim.
Amerika Gazze katliamıyla direnişin son kalesini de yıkarak Filistin topraklarının tamamını İsrail üzerinden kendi malı yapmak ve böylelikle Filistin defterini kapatmak niyet ve arzusunda.
Bu hedefe ulaşmak istemesindeki temel nedenlerden biri elbette Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına çökmek.
Amerika böylesi büyük bir kurguyu planlarken İsrail’i ihmal etmedi.
Amerika bu katliamda İsrail’i tarlaya sürerek kontrolünden çıkan ve kendi başına işler yapmaya başlayan Netanyahu’yu tasfiye etmeyi planlıyor.
Oyunda esas tezgâh, başrol oyuncusu Türkiye üzerine kurgulandı.
Tüm bu senaryoda ana amaç Orta Doğu’da oyun bozan, ezberleri yıkan ve yakın gelecekte Amerika’nın başına bela olacak Türkiye’yi durdurmak.
Durdurmanın da ilk ve en önemli bacağı Türkiye’nin terörle mücadelede uygulayacağı sınır ötesi operasyonları engellemek.
Oyun Tutmadı…
Washington’daki, Tel Aviv’deki kirli hesaplar bölgeye, Gazze’ye uymadı.
Bugüne kadar gelinen noktaya baktığınızda Amerika’nın hedef ve hayallerinden çok uzaklarda olduğunu görüyorsunuz.
Havadan yağan bombalar Gazze’de olanı yıktı ancak o bombalar Filistinlilerin iradesini, direncini yıkamadı.
Tüm bu olanlara rağmen Filistinli yiğitler vatanlarını asla terk etmediler.
Aslı Oğuz Türkü olan Gazzeliler adlarına yakışır şekilde direndiler, savaşma azimleri, inançlarından dolayı tüm dünyaya şapka çıkarttılar.
Ancak bu durum şeytanla yarışan Amerika’nın pes ettiği anlamına gelmesin.
Zira destede kâğıt biter Amerika denilen şeytanda oyun bitmez.
Amerika öyle ya da böyle yaşanılan soykırımı bir şekilde Netanyahu’nun üzerine yıkacaktır.
Ama bu yıkış onu sanık sandalyesine oturmaktan kurtaramayacaktır.
Bu işleri yürütürken uzun vadede İsrail ve Filistin’de kendine müzahir bir iktidarı işbaşına getirmek şeytanın en büyük hayali.
Devekuşu kovboy tüm bunları planlıyor da acaba başarabilecek mi?
Bekleyip göreceğiz.
Ava giderken avlanacak mı?
Bekleyip göreceğiz.
Ocakta iktidarı devralacak Trump bu alçaklığa dur diyecek mi?
Bekleyip göreceğiz.
Savaşları bitireceğim diyen Trump İsrail’e de dokunacak mı?
Bekleyip göreceğiz…
