Hüseyin ALEMDAR – 22 Ekim 2024
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de partisinin grup toplantısında söylediği sözler tartışılmaya devam ediyor. Medya organlarının manşete çektiği sözler şu şekilde;
- Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum;
- Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.
- Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.
- Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, “Umut Hakkı”nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.
- Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.
Bu cümlelerde yoruma açık bir şey yok. Bahçeli Öcalan’a çağrı yapıyor, eğer örgütün silah bırakacaksa biz de her türlü adımı atmaya hazırız diyor. Önemli olan konuşmasının başı…
BAHÇELİ KONUŞMASININ BAŞINDA NE DİYOR?
Devlet Bahçeli’nin konuşmasının tamamı 52 dakika sürüyor. Konuşmasının sonlarında yukarıda yazdığım cümleleri kurarken başlangıcında çok daha kayda değer mesajlar veriyor Bahçeli. O bölüm de aynen şöyle;
- Belki bugünden sonra tarihin akışı daha farklı olacaktır.
- Belki bugünden sonra Türkiye’nin prangaları tamamıyla kırılacaktır.
- Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak netlikte konuşacağım.
- Bugün milli birlik ve kardeşlik duygumuzun üzerine gerilmek istenen yabancı menşeli örtüyü kaldıracağım.
BAHÇELİ PKK’YI İKİLEME HAPSETTİ
Devlet Bahçeli’nin “yabancı menşeli örtüyü kaldıracağım” ifadesi önemli. Peki, ne amaçladı bu sözlerle?
- Kürtlerin kendisini doğrudan dinlemesini sağlamak
- Kürtlerin demokratik taleplerini karşılamak
- “Önder Apo” diyen PKK’nın Öcalan’a bağlılığını test etmek
- Bağlılık varsa PKK’yı tasfiye etmek
- Öcalan’a bağlılık yoksa Kürt gençlerini ölüme bile bile gönderen Kandil baronlarını Kürtlere afişe etmek
- Batı ülkelerinin PKK üzerindeki etkisini göstermek ve Kürtlere “bu örgüt sizin hakkınızı savunmuyor” tezini güçlü şekilde yansıtmak
Kısacası Bahçeli’nin sözleri karşılık bulursa ya PKK tasfiye olacak ya da Kürtleri temsil etmediğini ilan etmiş olacak. Bakalım Bahçeli’nin söylediği “yabancı menşeli örtü” ne zaman kalkacak.
SÜRECİN ADI: TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ
Bahçeli’nin grup konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Hep beraber terörün olmadığı bir Türkiye’yi inşa edelim.” dedi.
Bu vurgu ikinci kez TUSAŞ saldırısı sonrası Atatürk Havalimanı’nda Erdoğan başkanlığında toplanan Güvenlik Zirvesinde yapıldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, “Toplantıda, terörle mücadelenin ve terörsüz bir Türkiye için cansiperane çalışmaların süreceği ve sınır ötesinde bir ‘teröristan’ kurulmasına asla müsaade edilmeyeceği belirtildi.” İfadelerine yer verildi. Böylece yeni sürecin adı da “TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ” olarak konulmuş oldu.
ÖCALAN’IN MESAJI VE TUSAŞ KATLİAMI
DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, amcası teröristbaşı Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüştürüldü. Öcalan cezaevinden “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.” mesajını gönderdi.
Öcalan’ın mesajı kamuoyuna henüz ulaşmadan TUSAŞ’a terör saldırısı düzenlendi ve 5 vatan evladı şehit düştü. Zamanlama ve profiller manidar… Saldırıyı düzenleyenlerden biri yıllardır Suriye’de olan Ali Örek. Diğer terörist ise HDP’nin Hakkari merkez ilçe başkanlığını yapan Mine Sevjin Alçicek… Suriye’den ve geçmişte siyaset yapan bir ismin terör saldırısında seçilmesi PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan kardeşlik iklimine darbe vurmaya çalıştığı aşikar. Saldırı PKK’nın, “Eğer diyalog kuracaksak benim vurucu gücüm Ankara’ya ulaşıyor, bu düzlemde konuşalım” mesajını da taşıyor olabilir.
PKK SİLAH BIRAKACAK MI?
2015’te çözüm süreci son demlerini yaşarken terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık PKK’ya yapılan “silah bırakın” çağrılarına “Silah bırakma kararını ancak biz veririz başkası veremez, ne HDP ne Apo verebilir.” cevabını vermiş, “asıl güç bizde” mesajını vermişti.
Yeni sürece dair ise 24 Ekim’de KCK’nın yaptığı açıklamada ise “Hareketimiz bütün bileşenleriyle Önder Apo’nun geliştireceği sürece göre hareket edecektir.” denildi. Öcalan’ı mı dinleyecekler, okyanus ötesindeki abilerini mi? Göreceğiz…
TERÖRLE NE ZAMAN DİYALOG KURULUR?
Diyalog, terörle mücadele stratejilerinin önemli aşamalarından biri. “Terörle konuşulmaz ancak ve ancak mücadele edilir” mottosu aslında mücadelenin ruhuna ve sonuç alıcı yönüne ters. Türkiye içeride terörü neredeyse sıfır noktasına getirdi. Suriye ve Irak’ta “Ara-bul-yok et” ve “kaynağında yok et” stratejisi terör örgütün elini kolunu bağladı. Teröristler Suriye’de ABD şemsiyesi altında toplandı, Irak’ta ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “pençe”sinde. Suriye’yi ayrı değerlendirmek gerekir ama Irak’ın kuzeyindeki PKK yapılanması çökmek üzere. Bu durum örgüt içinde sorgulamaları ve çözülmeleri beraberinde getiriyor. Teröristler “bizim kazanma ihtimalimiz yok” diyor. İşte tam da bu noktada diyalog kurmak, mesaj vermek gerekiyor. Devlet Bahçeli’nin “silahları bırakın, örgütü lağvedin” çıkışının temel noktasını da bu gelişmeler oluşturuyor.
TERÖR OLMASAYDI NE OLURDU?
Terör örgütü PKK bundan 46 yıl önce kuruldu. 15 Ağustos 1984’te teröristlerin ilk saldırısını gerçekleştirdiği Eruh’ta Erzincanlı Jandarma Onbaşı Süleyman Aydın’dan 23 Ekim’de TUSAŞ’ta şehit olan makine mühendisi Zahide Güçlü Ekici’ye kadar onbinlerce vatandaşımız terörün kurbanı oldu. Terör örgütü şehir merkezlerinde bombalar patlattı, Kürt köylerini ateşe verdi. Ama bu süreçte bir kazanımı olmadı. Eğer PKK kurulmasaydı ve bu kanlı katliamları gerçekleştirmeseydi ve siyaset-hukuk düzleminde mücadele edilseydi Kürtler, bugünkü tartışmalara konu olan “sorun”ları çoktan çözüme ulaştırmış olurdu. Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar da o şehirlere yatırım olarak gider, Kürt gençlerine iş sağlanırdı.
