celalettin yavuz

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 23 Ekim 2024

 

Önceki bölümde Suriye Selçukluları özetlendi. Anadolu (Türkiye) Selçukluları üzerinde ayrıca durulacak olup, bugün Büyük Selçuklulara bağlı atabeylikler ele alındı. Atabeylik, devletlerinde şehzadeleri eğiten/yetiştiren devlet adamlarına/memurlara verilen ünvandır. Zamanla tahtta hak iddia edecek derecede güçlenen bu Büyük Selçuklu atabeylikleri; Fars Atabeyliği (Salgurlular) Azerbaycan Atabeyliği (İl-Denizliler), Erbil atabeylikleri (Beğ-Teğinliler), Şam Atabeyliği (Böriler), ve Musul-Sincar-Haleb Atabeyliği (Zengiler)’dir.

Fars Atabeyliği (Salgurlular 1147-1284): İran’ın Fars bölgesinde hüküm süren Türk-İslam hanedanı olup, adını 24 Oğuz boyundan Salgur’dan (Salur) alır. Selçukluların Fars meliki Melikşah b. Mahmûd’un bölgede yaşayan Salgurluların reisi, atabegi Muzafferüddin Sungur b. Mevdud’un kardeşini suçsuz yere öldürmesi üzerine Atabeg Sungur isyan etti. Melikşah’ı yenerek Şiraz’ı ele geçirdi ve Fars Atabegleri adıyla bilinen hanedanın temellerini attı. Zaman zaman Irak Selçuklu Devleti’ndeki taht kavgasına da karışan dindar ve hayır sever bir hükümdar olan Atabeg Sungur 1161’de ölünce oğlu Tuğrul küçük yaşta olduğundan yerine kardeşi Muzafferüddin Zengi geçti.  1165’te Salgurlu hanedanı Irak Selçuklu Devleti’ne tâbi oldu. Sa‘d b. Zengi döneminde Berdesir’i işgal eden Oğuzlar, Atabeg Sa‘d’dan çekinerek şehri Salgurlu ordusuna teslim ettiler. Böylece Kirman’da Salgurlu hâkimiyetinin temelleri atıldı.

Aynı yıl İsfahan da ele geçirilmesi Salgurluları İldenizlilere karşı karşıya getirdi. Sa‘d ardından Kirman’ın başşehri Berdesir’e gidip Kavurd’un tahtına oturdu. Düzene sokup büyük bir kısmını itaatı altına aldığı Kirman, dahasonra ihmal edilince 1213’te Harizmşahların eline geçti. Atabeg Sa‘d b. Zengî’nin 1226’da ölünce Salgurlu tahtına oğlu Ebû Bekir geçti. Ebû Bekir yaklaşan Moğol tehlikesi karşısında kardeşini Ögedey Han’a elçi olarak gönderip itaatini bildirdi. Ögedey Han onun bu davranışından memnun oldu ve Fars’ın idaresini kendisine bıraktı.

Ebû Bekir Kays adasını 1230’da ele geçirdi ve Basra Körfezi’ndeki hâkimiyetini Arabistan’a kadar genişletti. Selçuk Şah’ın Hülagü’nün emriyle katledilmesinden sonra atabeg ilan edilen II. Sa‘d’ın kızı Âbiş Hatun Hülagü’nün oğlu Mengü Timur ile evlendirildi ve Moğollara tabi oldu. Moğollar’ın Fars’ı idare etmek için gönderdiği Seyyid İmadüddin’in öldürülmesi üzerine Atabeg Abiş Hatun yargılandı. Hanedanın gelini olması sebebiyle kendisine bir ceza verilmedi. Ama ölünce Salgurlu hakimiyeti 1286’da sona erdi.

Azerbaycan Atabeyliği: İl-Denizliler (1146-1225): Şemseddin İldeniz’in 1148’de Azerbaycan valiliğine tayiniyle atabeyliğin temeli atıldı. 1160’da üvey oğlu Arslanşah b. Tuğrul’un atabegliğine getirilmesiyle de bölgede önemli bir güç haline geldi.  Kendi adlarına sikke kestirip hutbe okutan atabeglerin ilk üçü, Irak Selçuklu sultanları üzerinde tam bir hâkimiyet kurdularsa da şeklen onlara olan bağlılıklarını sürdürdüler. Sultanlar da atabeglerin mücadeleleri sayesinde halifenin şiddetli muhalefetine rağmen Irak, Cibal, Kirman, Azerbaycan, Musul, el-Cezire, Ahlat ve Erzurum’da hüküm sürme imkânı buldular.

Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılması üzerine saldırılarını arttıran Gürcüler onlar sayesinde durdurulabildi. Son Atabeg Muzafferüddin Özbek, 1224’de İran’ı istilâ eden Cengiz Han’dan kaçan Harizmlileri önce himayesine alsa da Moğolların baskısı üzerine onları teslim etti. Ertesi yıl Gürcülerin Azerbaycan’ı istilâ girişimi henüz yeni savuşturulmuşken Harizmşahlar tehlikesi baş gösterince Özbek, Tebriz’in idaresini karısı Melike Hatun’a bırakarak Gence’ye kaçtı. Celaleddin Harizmşah şehri ele geçirip devletinin merkezi yaptı. Özbek ise sığındığı Alıncak Kalesi’nde üzüntüsünden öldü ve atabeylik de onunla birlikte fiilen sona erdi.

İldenizliler Azerbaycan’da ticaret, sanat, ilim ve medeniyetin yükselmesine uygun bir ortam hazırladılar. Atabegler âlim, edip ve şairleri himaye ederek Nahcıvan, Tebriz ve Hemedan’ı birer ilim, sanat ve medeniyet merkezi yaptılar. Esirüddin Ahsîkesî, Mücirüddin-i Beylekanî, Zahir-i Faryabî, Nizami-i Gencevî, Kıvamî, Mutarrizî, Yusuf Fuzulî, İmadüddin Gaznevi ve Şefruh İsfahani, Nahcıvan’daki Mümine Hatun Türbesi en önemli eserlerdendir.

Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-44” ile devam edecektir.