Serkan ÜSTÜNER – 17 Ekim 2024
Terör şebekesi İsrail bir yılı aşkındır Gazze’de 50 binden fazla Müslümanı katletti. Bunlardan 20 bini aşkını çocuk. 1948’den beri süregelen işgal ve katliamlar tüm dünya tarafından sadece izlendi. İsrail’in haklarını korumak için kurulan BM ve diğer sözde kuruluşlar dostlar alışverişte görsün kabilinden raporlar hazırlayarak siyonist katillerin yaptıklarını geçiştirdiler. İsrail, Lübnan’ı da işgal planına ekleyip katliamlarını sürdürürken yine zavallı dünya sağır yine zavallı dünya dilsiz rolünü oynamaya başladı.
İsrail bir terör şebekesi olmasının yanında aynı zamanda bir psikolojik harp örgütü de. Kendi propagandasını siyonist milyarderlerle yürüten bir örgüt. ABD’de sinemadan, yazılı ve görsel basına kadar sahibi oldukları şirketler malum. İngiltere’de keza öyle. Bugün Batı’nın hiçbir ülkesinde siyonistlerin katil olduğunu ima edecek bir tek yazı ya da tek bir kare göremezsiniz. Tek bir sahne çekemezsiniz. Hemen sizi antisemitizm suçundan yargılamak isteyeceklerdir.
Burası hepimizin anladığı bir durum. Müslümanın canının hiçbir ehemmiyeti olmadığını yüzyıllar içinde yaşadıklarımızdan ve tarihin evraklarından biliyoruz. Peki ülkemizde bu eli kanlı işgalci terör örgütüne sanat (!) camiasından kaç kişi laf söyleyebiliyor? Elbette kendi kinliğini hiçbir zaman gizlemeyenler bir elin parmaklarını geçmeyen kişiler. Peki topluma mal olmuş, milyonlarca hayranı olanlar.
Şimdi bunlardan en çok ileri gidenleri ödül törenlerinde “Çocuklar ölmesin, çocukların öldüğü bir dünya ne kadar kötü.” kabilinden laflar ettiler. Hepsinin korkusu ne? İş kaybetmek mi? Ya da konfor alanlarının bozulması mı? Netflix, Disney gibi siyonist bir propaganda aracıyla sözleşmesi olanların ortadan kaybolması anlaşılabilir. Türkiye’deki majör kanallarda oynayanlar, devletin televizyonu ya da internet platformunda dizi çekenler? Burada bile yüksek sesle “Kahrolsun İsrail” kaç kişi diyebildi? İsrail sadece Filistin topraklarında terör estirmiyor. Siyonizm öylesine pislik ve faşist bir ruh halidir ki, kendinden başka herkesi kendi kölesi görür ve sadece onlara hizmet edilmesini bekler.
İşte bugün tüm dünyada ve Türkiye’de de yaşadığımız siyonist terörizmin etkisinden kurtulmadığımız sürece Gazzeli kardeşlerimizin haklı davasını tam olarak anlatamayız. İsrail’in kültür sanattaki yaptığı propagandayı deşifre etmedikçe, siyonizmin ne kadar şizofrenik bir ur olduğunu anlatamadığımız zaman bu yapılan katliamların da unutulması kuvvetle muhtemel. Bir senedir yaşadıklarımız, gördüklerimiz geleceği inşa etmek için önemli. Bugün Türkiye’deki İsrail yandaşlarına, tasmalı gazetecilerine, paralı köpeklerine bakarak İsrail isimli işgalci terör örgütünü iyi tanımalıyız.
Son noktada siyonizmin paralı maşaları, askerleri en çok da sinemada, medyada boy gösteriyor. Çünkü İsrail beşinci kol faaliyetini en çok farkında olan örgüt. Bu yüzden de en çok buraya yatırım yaptılar. Yaptılar ki katliamları çabuk unutulsun, çok hatırlanmasın. Bizlere de düşen görev ömrümüzce siyonizmin ne tür bir veba mikrobu olduğunu dünyaya anlatmaktır.