cemal demir

Cemal DEMİR – GASAM Başkanı – 21 Eylül 2024

 

Lübnan’da Hizbullah hedef alınarak, İsrail tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen, iki siber saldırı düzenlendi. Lübnan geleninde onlarca kişinin ölmesine ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açan operasyon, İsrail istihbarat servisi Mossad ile İsrail ordusunun ortak operasyonu çocuk, kadın demeden kanlı olarak insanlık tarihine tescil edildi.

İsrail, Hizbullah’ın ‘istihbari iz’ini sürdü

İsrail istihbaratının Hizbullah yöneticilerinin yerlerini tespit etmek için cep telefonu şebekelerini kullanmasından rahatsız olan Hizbullah lideri Nasrallah, bir televizyon konuşmasında ‘Bana ajanın nerede olduğunu soruyorsunuz.

Size diyorum ki elinizdeki, eşinizin elindeki, çocuklarınızın elindeki telefon ajandır.’ Hizbullah lideri Nasrallah’ın bu söyleminden hareketle, Hizbullah kurmayları, örgüt arasında ki iletişimi sağlamak için yeni bir network ağı planlanır ve çağrı cihazına karar verilir.

İsrail ajanları, Hizbullah kurmaylarının planlamış olduğu iletişim ağına derinden sızarak, Hizbullah’ın çağrı cihazı tedarik zincirini bir fırsata dönüştürdü.

İsrail, Hizbullah’ın çağrı cihaz tedarikini hedef aldı. Akabinde bir planlama ve organizasyon geliştirerek Hizbullah’ın çağrı cihazlarının tedarik zincirine ulaştığı anlaşılmaktadır.

İsrail çağrı cihazları operasyonun bir parçası olarak, çağrı cihazlarını üreten kişilerin gerçek kimliklerini gizlemek için bölgesel ve uluslararası naylon şirketler kurdu ve milyonlarca dolar yatırım yaptığı ifade edilmektedir. İsrail ve Hizbullah, çağrı cihaz tedarik zinciri rekabetinde acaba kaç milyon dolar organizasyon arasında dolaşmış olabilir ve hangi para transfer çeşitleri kullanılmıştır?

Ulusal ve Uluslararası Network kullanıldı

İsrail istihbaratı, Hizbullah kurmaylarını şüphelendirmemek ve operasyonu kamufle etmek için Asya ve Avrupa ülke ve şirketlerini kullandı. Sosyolojik savaş dünyasında, önceden hazırlanıp gerektiğinde düşmanı tamamen şaşırtacak şekilde devreye sokulan bu tür operasyonlar “kırmızı düğme” operasyonu olarak adlandırılmaktadır.

İsrail; Asya’da Tayvan, Avrupa’da ise Fransa ve Macaristan’da gerçek ve naylon şirketler üzerinden çağrı cihazlarının tedarik işlemlerini yürütürken, Mossad ise Hizbullah’ın sipariş ettiği yeni şifreli çağrı cihazlarına patlayıcı enjekte ederek, siber savaş taktiklerini Hizbullah ekipleri üzerinde uygulama başarısını sağladı! İsrail istihbaratı aynı zamanda Lübnan’daki “kırmızı düğme” operasyonla, İran istihbaratına da bir “kırmızı düğme” operasyonu yapmış oldu.

İlginizi çekebilir!  Alman Şansölye Scholz-Erdoğan Görüşmesi’nde Örtüşen ve Çatışan Çıkarlar - Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Çünkü Hizbullah kurmay aklı, İran istihbaratından yardım almadan bu çağrı cihaz tedarikini yapamayacağı kanaatindeyim. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller’in, ABD’nin bu olaya “müdahil” olmadığını söylese de İsrail’in çağrı cihazı ve telsiz üzerinden Hizbullah’a yapmış olduğu siber saldırıda Amerika’nın rolünün olmaması mümkün değildir.

İsrail’in hedefini takip etmek için teknolojiyi kullanma konusunda başarılı olduğunu düşünsek de her zaman İsrail’e yardım eden bir ülke var. O ülke ki İsrail’in Gazze soykırımına, finans ve askeri tam destek veren Amerika’dır.

Hizbullah Kurmayı ve İran İstihbaratı

İsrail’in çağrı cihazı ve telsizler üzerinden Lübnan’da yapmış olduğu siber saldırıyı bölgesel ve uluslararası objektiften değerlendirdiğimizde; Hizbullah’ın iletişim network ağında ki güvenlik ihlallerinin hat safhada olduğu anlaşılmaktadır.

Bu büyüklükte ki iletişim güvenlik ihlalinin etkisi sadece fiziksel olarak gördükleri zararla sınırlı olmayacak, aynı zamanda taraftarlarının manevi ve güven desteklerinde bir şüphe ve azalma olacağı tahmin edilmektedir.

Hizbullah bu siper saldırılardan sonra tüm güvenlik teknolojik aletlerini sorgulamalarına neden olacaktır. Hizbullah, bu yoğun iç soruşturma geçirme aşamasında, İsrail ile olan mücadeleden uzaklaşacak mı? Hizbullah’ın network ağında, İsrail’in başka teknolojik sabotajlarıyla karşılaşacak mıyız?

Uluslararası bağlantılardan değerlendirdiğimizde ise İran’ın İsrail saldırıları karşısında savunma pozisyonundan öteye adım atamadığını izliyoruz. İran’ın Lübnan’a yardımlarının İsrail’e karşı doğrudan savaşı hedeflemediğini, İsrail iyi bildiği için hedefine her zaman orantısız güç kullanmaktan korkmamaktadır.

Hamas’ın siyasi lideri Haniye’nin Temmuz ayında İran’ın başkenti Tahran’da İsrail tarafından suikastla şehit edilmesi, uluslararası güvenlik hukukunun ihlaliydi.

Bu suikasta tepki olarak, İran dini lideri Hamaney, ‘Haniye’nin intikamının almanın Tahran’ın görevi olduğunu ifade etti.’ Bu talimattan sonra aylar geçmesine rağmen talimat henüz icraata dönüşmedi!

Yine Haniye’nin ölümünde de İran istihbaratının zafiyeti ve yardımı söz konusuydu. Tabiri caizse; İsrail istihbaratı elini kolunu sallayarak İran başkentinde ve Lübnan Hizbullah merkezinde rahatlıkla operasyonlar yapıyor!

İlginizi çekebilir!  Suriye İle Normalleşme Nerede, Nasıl ve Ne Zaman?

Acaba küresel güçlerin, içgüdüsel davranışı olarak, bir zamanlar bölgeyi şekillendirmek için bu coğrafyada yaşayan insanlardan gizlenen, İran & İsrail istihbaratı arasında bir kadim işbirliği mi kurulmuştu? Bu kadim işbirlikleri sonucunda, İsrail uyuyan hücreleri her zaman aktif hale getirme durumu olabilir mi?

İsrail’in, İran ve Lübnan’da ki operasyonları tam isabet!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.