büşra as

Büşra AS – 11 Ekim 2024

 

Bebekler anne karnına düştükleri andan itibaren adım adım gelişimleri takip edilir ve bu takibin her bir aşaması oldukça ciddi önem arz etmektedir. Bebeğin doğumuyla birlikte geçirdiği bir takım gelişim dönemleri olur. Bu dönemlerde bebeklerin fiziksel gelişimini önemli ölçüde şekillendirecek durumlar ortaya çıkar. Bebeğin ilk adımları, beslenmesi, tuvalet eğitimini alması ve öz bakım becerileri gibi hayati önem taşıyan birçok süreci vardır. Bu süreçlerde aksaklık olması, geç öğrenilmesi gibi durumlar ebeveynler tarafından takip edilmeli ve bebeğe bu durumlarda gerekli destek ve imkan sağlanmalıdır. Burada yaşanan aksaklıklar veya ihmaller bebeğin çocukluk ve yetişkinlik hayatını da belirleyecektir.

Tüm bu süreçler gerçekleşirken önemli bir diğer nokta ise bebeğin dil gelişimidir. 2-5 aylık süreçte bebek gülme, gıgıldama gibi hoşnutluk belirten sesler çıkarmaya başlar. 4-8 ay arasında sesli ve sessiz harfleri öğrenir, tek hecelik sesler çıkarır ve halk arasında “agulama” olarak bilinen konuşma dönemi başlamış olur. 1 yaşından itibaren bebeğin bazı basit kelimeleri ifade etmesi beklenir. Anne, baba, ve dede gibi ikilemeleri ifade etmek bebek için son derece kolaydır. Tam olarak bu heceleri çıkaramasa bile dışardan onu duyan biri ne ifade etmek istediğini kolaylıkla anlayabilir. 2-4 yaş aralığında ise yavaş yavaş çocukluk çağına gelir ve burada basit kelimelerle kısa cümleler kurabilir. Telaffuzunda tabi ki net ifadeler olmasa da isteklerini kolaylıkla ifade etmesi beklenir. Anasınıfı ve ilkokul çağına gelen çocuklar ise yavaş yavaş karmaşık cümleler kurmaya telaffuzu öğrenmeye ve artık daha anlaşılır sohbetler etmeye başlarlar. Örneğin, ‘’Ben size geliyoyum’’ ifadesinin yerini ‘’Akşam annemle size geleceğim’’ gibi net ve daha detaylı cümleler alabilir.

Yukarıda bahsedilen süreçler bazen çocuklarda uzun soluklu rahatsızlıklar, bazen de savaş gibi trajedik olaylar nedeniyle aksayabilir. Bu durumu yaşayan çocuklar gerekli eğitim ve manevi destek ile kısa sürede yaşıtlarının düzeyine gelebilir. Fakat bazı durumlarda hiçbir sebep olmamasına rağmen çocuklarda konuşma gecikmesi gözlemlenebilir.

Konuşma gecikmesinden söz edebilmemiz için çocuğun en azından 3 ve 4. yaşını beklemek gerekecektir. Bu yaş aralığındaki çocuklarda yaşıtlarına göre dil gelişimi konusunda aksaklık fark eserseniz bazı adımları takip etmeniz çocuğun gelişimi için son derece önemli olacaktır.

1. Adım: Fiziksel Sebepler

Bazı çocuklar ağız ve diş sağlığı konusunda sorun yaşadığından kelimeleri ve sesleri  ifade etmede ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Burada alacağı tedavilerle konuşma problemi de ortadan kalkacaktır. Bunun yanında bazı çocuklarda dil bağı denilen, dil altında bulunan küçük bir et parçası bulunabilir. Bu et parçası dilin altına yapışıktır ve çocuğun hem beslenmesini hem de konuşmasını oldukça zorlaştırır. Burada da yine bir diş hekimine başvurmak yapılacak küçük bir operasyonla sorunu çözecektir.

2. Adım: Çevresel Faktörler

Çocuklarda geç konuşmanın nedenlerinden bir tanesi de büyüdüğü ortam olabilir. Anne-baba arasındaki sorunlar, çocuğun ihmale ya da istismara uğraması, şiddet görmesi, akran zorbalığı gibi durumlarda konuşma gecikmesine neden olmaktadır. Burada anne-babanın da dahil olacağı psikolojik destek süreçleri başlatılarak durumun çözülmesi sağlanabilir. Anne-babanın sürece dahil olmaması veya süreci kabullenmemesi durumu zorlaştırabilir o nedenle anne-babanın özeleştiri ve bilinç noktasında kendilerini geliştirmeleri büyük önem taşır.

3. Adım: Otizm ve Diğer Nedenler

Tüm bu nedenler sizin için pek uygun değilse; çocuğunuzun göz teması, dinleme, odaklanma gibi durumlarda da problemleri varsa burada daha geniş çaplı tedbirler almak gerekir. Otizm, zeka geriliği, disleksi gibi durumlar nedeniyle de çocuklarda konuşma gecikmesi veya bozukluklar görülebilir. Bu durumlarda pedagog, dil ve konuşma terapisti, çocuk psikiyatristi ve psikologlardan yardım almak teşhis ve destek süreci açısından gerekli olacaktır. Bu tip durumlarda internetten kirli bilgi araştırmak, dışlanmaktan korkmak, bu konuda bilgi sahibi olmayan kişilerin tavsiyelerine uymak ebeveynlerin yapacağı en büyük yanlış olacaktır.

Her sorunun çözümü olduğu gibi çocuklarda konuşma gecikmesinin de çözümleri vardır. Ebeveynler uzmanlarla ve birbirleriyle iş birliği yaparak süreci çözebilir. Ayrıca öğretmenlerde bu süreçlerde velilere doğru bilgi aktarmalı ve kabullenme sürecinde aileye sabırla yaklaşmalıdır. Süreç ne kadar istikrarlı ilerlerse çözümde o kadar kolay olacaktır.