reşit kemal as

Seçime ramak kala yine bilindik yöntemler ortalığı kasıp kavuruyor.

CHP ve Kılıçdaroğlu yönetimindeki 7’li masa kendi içerisinde bir bütünlük sergileyemedi. Birbirine hiç benzemez 7 partinin bir araya gelerek adına “Toplumsal Uzlaşı” adını verdikleri  masanın gerçekte uzlaştıkları tek konu “bölüşüm paydaşlığıdır!”

Reel siyasette toplumsal karşılığı olmayan ve matematiksel olarak yüzde sıfır sıfır binde ikilerle tarif edilebilen partilerin her birisine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve birer ikişer bakanlık taahhüdü, yetmedi 70 civarında CHP’den milletvekili kontenjanı verilmesinin hiçbir siyasi gerçeklikle uzak yakın ilgisi yoktur.

Türkiye’de Erdoğan düşmanlığını kışkırtan ABD ve küresel emperyalist müttefikleri bunu açıktan ve alenen yapıyorlar.

Öyle ki; dünya çapında ün yapmış dergileri, kapaklarından açıkça “Erdoğan’a oy yok” şeklinde haberler yaparak ve hatta sosyal medya hesaplarında bu düşmanlıklarını arka fon resmi yaparak Türkiye’nin iç işlerine ve siyasetine açıkça darbe girişiminde bulunuyorlar.

Bittabi; Türkiye’deki muhatapları ve işbirlikçileri ise bizzat kendilerinin dizayn ederek tertiplediği 7’li masa ve Kılıçdaroğlu’dur!

Muharrem İnce’ye karşı yapılan kaset tezgahının ardındaki gücün kim olduğu herkes tarafından bilinen bir hakikattir.

Kılıçdaroğlu’nun kendisiyle ilgili kaseti çıkacak iddialarına verdiği cevapta, adres bizzat kendisi tarafından belirtiliyor.

Ne demişti Kılıçdaroğlu: “Hakkımda teknoloji kullanılarak sahte bir kaset çıkartılacak. Bu tamamen kurgudur. 17-25 Aralık’ta da bunlar yapılmıştı.”

İşte bu beyan tam olarak bir fecaat ve kendini ifşadır!

Zira, Kılıçdaroğlu, düzmece dediği o ses kayıtlarını ve tapeleri Meclis’te dinleterek aylarca kamuoyunu meşgul etmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tabir yerindeyse iftira bombardımanına tutmuştu. Hem de yalan olduğunu bile bile…

Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığına sert şekilde karşı çıkan CHP trolleri vasıtasıyla ve FETÖ marifetiyle İnce’yi linç yağmuruna tutarak adeta psikolojik bir harp ilan ettiler.

Kılıçdaroğlu, dün yaptığı twitter paylaşımında, İnce’ye karşı kurulan kumpasın adresi olarak Rusya’yı gösterdi!

İlginizi çekebilir!  Kadim Şehir Urfa...

Bu cidden şaşılacak bir tutumdur. Zira, bu konuda Rusya’yı suçlayacak hiçbir emare bulunmazken Kılıçdaroğlu neden hedef gösterdi?

Cevap gayet sarih; ABD ve küresel emperyalistler öyle istedi!

Seçimde Millet İttifakının kaybedeceğini anlayan ABD eksenli şer ittifakı, seçim sonrası kaos ortamı oluşturmak ve CHP seçmenini sokağa çekebilmek için “Seçimde hile yapıldı, Rusya yardım etti ve seçimi etkiledi” şeklinde yaygara kopartmak için zemin oluşturuyor.

Yaşananları özetlersek;

1-Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakının bileşenlerinin stratejisi  bir ulusal güvenlik tehlikesidir.

2-Tüm dünyanın örnek gösterdiği  Rus-Ukrayna krizinde Türkiye’nin taktire şayan yaklaşımına gölge düşürmek istemesidir.

3- Türkiye’yi kaosa, iç savaşa sürüklemek istemesi.

4- Türkiye düşmanları ile müttefikleşmesidir.

Yorumlar kapalı.