Dost Olarak Kaygı

Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 26 Ekim 2023

 

İnsan; bir damla kan, bin endişe.

Sadi Şirazi

 

Endişeye aşina olmayanımız yoktur. Sık sık kaygı çağında yaşadığımızı duyar olduk. Özellikle koronavirüs salgınından sonra kaygı düzeylerimizin arttığı söyleniyor. Kaygı yeni bir duygu değil bizim için ama tetikleyicileri yeni uyaranlar olabiliyor. Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri bir şeyleri kaçırma kaygısından mustarip olabiliyoruz. Telefonumuzdan uzak kalmak, haber ağında yer alamamak, ulaşılabilir olmadığımızda sevdiklerimizin durumundan endişelenmek gibi birçok kaygı da hayatımıza girdi.

 

Sosyal kaygılar, sınav kaygısı, hastalık kaygısı gibi birçok başlık altında karşımıza çıkan kaygının bazı ortak özellikleri var. Kendimizi güvende hissetmediğimizde ya da bir tehdit olabileceğine dair inancımız olduğunda biz dizi değişim yaşamaya başlarız. Bunun da sebebi sempatik sinir sistemimizin devreye girmesidir. Bu sayede sempatik sinir sistemimiz varlığımızı tehlikelere karşı korumak için harekete geçmeye hazırlar. Bu şekilde bakınca tam bir dosttan beklediğimiz özen ve önemi bize sağlamaktadır kaygı sistemimiz. Ama ne oluyor da bu dost sistem düşmanımız gibi geliyor bize. Kaygının olumlu bir cümle içinde geçtiğine rastlamıyoruz. Kaygıyla ilgili isim tamlamaları hep olumsuz. Sınav, hastalık, reddedilme, beğenilmeme gibi.

 

Kaygının olumlu niteliklerinin göz ardı edilmesinin ardındaki temel nedenlerden biri kaygıyı geniş bir spektrumda değerlendirmeyi ihmal etmek olabilir. Kaygının var mı yok mu olduğu sorusundan daha kritik olan, ne kadar olduğudur. Yarın girecek bir sınavım varsa sınav hakkında kaygılanmamdan daha tabi bir şey olamaz. Zira sınav hakkında kaygı duymuyorsam sınava kendimi hazırlamak, zamanında orada olmak ve verilen süre içinde elimden gelenin en iyisini yapmak konusunda harekete geçecek gücü kendimde bulamam. Bizi harekete geçiren gücün damarlarımızda dolaşmasının müsebbibidir kaygı. İhtiyacım olan enerji ve dikkati bana sağlar.

İlginizi çekebilir!  Çocuğunuza Gerçekten İyilik Mi Yapıyorsunuz?

 

Bunu da vücudumda bir dizi fizyolojik değişimi başlatarak yapar. Bu sayede kaygının bana neler söylediğini duymam mümkün olur. Bedenimde kaygıya eşlik eden hızlı kalp atımı bize bir şey söylemekte. Karşılaştığım duruma çok önem verdiğimi söylüyor olabilir. Belki de çevremdeki olayların sadece belirli bir şekilde olmasına çok fazla odaklandığıma dair bir işaret de olabilir. Belki de kaygının arkasındaki temel ihtiyacı görebilsem ona bir hastalık ya da bir bozukluk gibi yaklaşmayabilirim. Üstelik kaygı diğer duygular gibi ondan bir hastalık gibi kaçtığımız zaman ortadan kaybolmaz. Baskıladığımız her şey daha güçlü ve belki de yön değiştirmiş olarak hayatımızda yer almaya devam eder. İşin daha üzücü yanı ise kaygı konusunda daha fazla endişelenir ve kaygının bize sunacağı bilgi ve bilgelikten mahrum kalabiliriz.

 

Davet: 26 Ekim Perşembe günü 19.30’da Altunizade Kültür Merkezi’nde kaygı hakkında konuşacağız. Sizleri de bekleriz.

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 26 Ekim 2023

 

İnsan; bir damla kan, bin endişe.

Sadi Şirazi

 

Endişeye aşina olmayanımız yoktur. Sık sık kaygı çağında yaşadığımızı duyar olduk. Özellikle koronavirüs salgınından sonra kaygı düzeylerimizin arttığı söyleniyor. Kaygı yeni bir duygu değil bizim için ama tetikleyicileri yeni uyaranlar olabiliyor. Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri bir şeyleri kaçırma kaygısından mustarip olabiliyoruz. Telefonumuzdan uzak kalmak, haber ağında yer alamamak, ulaşılabilir olmadığımızda sevdiklerimizin durumundan endişelenmek gibi birçok kaygı da hayatımıza girdi.

 

Sosyal kaygılar, sınav kaygısı, hastalık kaygısı gibi birçok başlık altında karşımıza çıkan kaygının bazı ortak özellikleri var. Kendimizi güvende hissetmediğimizde ya da bir tehdit olabileceğine dair inancımız olduğunda biz dizi değişim yaşamaya başlarız. Bunun da sebebi sempatik sinir sistemimizin devreye girmesidir. Bu sayede sempatik sinir sistemimiz varlığımızı tehlikelere karşı korumak için harekete geçmeye hazırlar. Bu şekilde bakınca tam bir dosttan beklediğimiz özen ve önemi bize sağlamaktadır kaygı sistemimiz. Ama ne oluyor da bu dost sistem düşmanımız gibi geliyor bize. Kaygının olumlu bir cümle içinde geçtiğine rastlamıyoruz. Kaygıyla ilgili isim tamlamaları hep olumsuz. Sınav, hastalık, reddedilme, beğenilmeme gibi.

 

Kaygının olumlu niteliklerinin göz ardı edilmesinin ardındaki temel nedenlerden biri kaygıyı geniş bir spektrumda değerlendirmeyi ihmal etmek olabilir. Kaygının var mı yok mu olduğu sorusundan daha kritik olan, ne kadar olduğudur. Yarın girecek bir sınavım varsa sınav hakkında kaygılanmamdan daha tabi bir şey olamaz. Zira sınav hakkında kaygı duymuyorsam sınava kendimi hazırlamak, zamanında orada olmak ve verilen süre içinde elimden gelenin en iyisini yapmak konusunda harekete geçecek gücü kendimde bulamam. Bizi harekete geçiren gücün damarlarımızda dolaşmasının müsebbibidir kaygı. İhtiyacım olan enerji ve dikkati bana sağlar.

İlginizi çekebilir!  Toprağın Altına Gizlenemeyen Gerçek: Savaş Suçu

 

Bunu da vücudumda bir dizi fizyolojik değişimi başlatarak yapar. Bu sayede kaygının bana neler söylediğini duymam mümkün olur. Bedenimde kaygıya eşlik eden hızlı kalp atımı bize bir şey söylemekte. Karşılaştığım duruma çok önem verdiğimi söylüyor olabilir. Belki de çevremdeki olayların sadece belirli bir şekilde olmasına çok fazla odaklandığıma dair bir işaret de olabilir. Belki de kaygının arkasındaki temel ihtiyacı görebilsem ona bir hastalık ya da bir bozukluk gibi yaklaşmayabilirim. Üstelik kaygı diğer duygular gibi ondan bir hastalık gibi kaçtığımız zaman ortadan kaybolmaz. Baskıladığımız her şey daha güçlü ve belki de yön değiştirmiş olarak hayatımızda yer almaya devam eder. İşin daha üzücü yanı ise kaygı konusunda daha fazla endişelenir ve kaygının bize sunacağı bilgi ve bilgelikten mahrum kalabiliriz.

 

Davet: 26 Ekim Perşembe günü 19.30’da Altunizade Kültür Merkezi’nde kaygı hakkında konuşacağız. Sizleri de bekleriz.

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.