Çocuklarımızın nasıl da hızlı büyüdüğünü en çok fark ettiğimiz zamanların başında gelir okul sıralarında yerlerini almaları. Bu yeni başlangıç hem evlatlarımız hem de ebeveynler için heyecan verici ama bir o kadar da endişe verici olabilir. Çocuklarımız büyüdükçe etkileşim alanları da büyür. Temelde çocuğun gelişimi anne baba ile sınırlı değildir. Bunun en bariz göstergesi ise büyümenin eşliğinde arkadaşlar, okul ve toplum gibi birçok dinamiğin çocuğun gelişimine olan etkisinin de artmasıdır. Okul ise yeni şeyler öğrenmenin ve keşfetmenin en uygun mekanlarının başında gelir. Okul hayatının değişmeyen parçası ise arkadaşlıklarımız. Yeni bir dönem yeni arkadaşlar da demektir. Çalışmalar arkadaşlarla beraber ders çalışıldığında motivasyonumuzu daha fazla koruyabildiğimizi gösteriyor.
Okul hayatı sadece bazı gerekli bilgileri kazandığımız bir yer değildir, ayrıca sorumluluk kazanma fırsatları sunar bize. Çocuklarımızın kendi sırt çantalarını hazırlamalarını teşvik etmek onlara olan güvenimizi göstermek için iyi bir yoldur. Hayat boyu öğrenmenin en önemli parçası hata yapma fırsatını kendimize tanıyabilmektir. Hata yapmak da öğrenmenin bir parçasıdır. Bazen ebeveynler olarak çocuklarımızı başarısızlık ya da hatadan korumak için aşırı koruyucu olabiliyoruz. Örneğin, çocuğumuzun ödevini onun yerine yapmak ya da fazlaca müdahale kısa vadede çocuğumuzun iyi notlar almasını sağlayabilir. Lakin bu durumda çocuklarımızın zorluklarla başa çıkma becerisi engellenir. Bugün evlatlarımızın sorumluluk almalarını engellemek ilerleyen yıllarda onları sadece bize bağımlı değil, başkalarına da bağımlı bireyler haline getirebilir.
Yeni deneyimler çocuklarımıza kendilerini tuhaf hissettirebilir. Yeni olanın yaratabileceği endişenin doğal olduğu ve zamanla yeni olana da alışmaları için kendilerine zaman vermeleri için onları desteklemek iyi olabilir. Bu yeni süreçte her zaman onların yanında olacağınızı hissetmeleri önemlidir. İhtiyaçları olduğunda size gelebileceklerinden emin olmalarını sağlamak için tüm iletişim kanallarını açık tutun. Çocuklarla iletişim içinde olmanın en iyi yolu oyundur. “Çocuk dili nedir?” diye sorulsa, “Oyundur” cevabı yanlış olmaz. Lawrence Cohen’in dediği gibi, “Çocuklar size ‘Kötü bir gün geçirdim, biraz konuşmaya ihtiyacım var demezler, oynayalım mı?’ derler.” Bu nedenle çocuklarınızla bol bol onların istediği oyunlar oynayın. Onların oyunlarına katılın. Hatta onlarla yeni oyunlar oluşturun. Bu hem motor ve bilişsel becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar hem de çocuklarının duygusal sıkıntılarını paylaşabilmeleri için uygun bir alana sahip olmalarına olanak sağlar.
Okulla birlikte evdeki bazı rutinler değişikliğe uğrar. Sadece yetişkinlerin hayatında değil, çocukların hayatında da rutinlerin yeri büyüktür. Rutinler çocuklara güven ve istikrar duygusu sağlar. Bu nedenle yeni dönemdeki rutinleri öngörülebilir ve esnek hale getirmekte fayda vardır. Elbette zaman zaman planlar değişebilir. Bu değişiklilerin çocuklarımızın zihninde karışıklığa neden olmaması için onların neler hissettiklerini duymak ve hislerini ciddiye almak önemlidir. Ayrıca değişen rutinler çocuklarımıza yeni durumlarla karşılaştıklarında duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını öğretebilmemiz için bir imkân da sunabilir. Eğitim hayatı hem öğrenciler hem de ebeveynler için uzun bir yolculuk. Çocuklarımızın yeni arkadaşlar edinmesi, yeni beceriler geliştirmesi ve büyümeleri için muhteşem bir fırsat. Ebeveynleri olarak sizin yargılamadan ve destek olarak her daim onların yanınızda olacağınızı bilmeleri ise en büyük güvenceleridir.
Çocuklarımızın nasıl da hızlı büyüdüğünü en çok fark ettiğimiz zamanların başında gelir okul sıralarında yerlerini almaları. Bu yeni başlangıç hem evlatlarımız hem de ebeveynler için heyecan verici ama bir o kadar da endişe verici olabilir. Çocuklarımız büyüdükçe etkileşim alanları da büyür. Temelde çocuğun gelişimi anne baba ile sınırlı değildir. Bunun en bariz göstergesi ise büyümenin eşliğinde arkadaşlar, okul ve toplum gibi birçok dinamiğin çocuğun gelişimine olan etkisinin de artmasıdır. Okul ise yeni şeyler öğrenmenin ve keşfetmenin en uygun mekanlarının başında gelir. Okul hayatının değişmeyen parçası ise arkadaşlıklarımız. Yeni bir dönem yeni arkadaşlar da demektir. Çalışmalar arkadaşlarla beraber ders çalışıldığında motivasyonumuzu daha fazla koruyabildiğimizi gösteriyor.
Okul hayatı sadece bazı gerekli bilgileri kazandığımız bir yer değildir, ayrıca sorumluluk kazanma fırsatları sunar bize. Çocuklarımızın kendi sırt çantalarını hazırlamalarını teşvik etmek onlara olan güvenimizi göstermek için iyi bir yoldur. Hayat boyu öğrenmenin en önemli parçası hata yapma fırsatını kendimize tanıyabilmektir. Hata yapmak da öğrenmenin bir parçasıdır. Bazen ebeveynler olarak çocuklarımızı başarısızlık ya da hatadan korumak için aşırı koruyucu olabiliyoruz. Örneğin, çocuğumuzun ödevini onun yerine yapmak ya da fazlaca müdahale kısa vadede çocuğumuzun iyi notlar almasını sağlayabilir. Lakin bu durumda çocuklarımızın zorluklarla başa çıkma becerisi engellenir. Bugün evlatlarımızın sorumluluk almalarını engellemek ilerleyen yıllarda onları sadece bize bağımlı değil, başkalarına da bağımlı bireyler haline getirebilir.
Yeni deneyimler çocuklarımıza kendilerini tuhaf hissettirebilir. Yeni olanın yaratabileceği endişenin doğal olduğu ve zamanla yeni olana da alışmaları için kendilerine zaman vermeleri için onları desteklemek iyi olabilir. Bu yeni süreçte her zaman onların yanında olacağınızı hissetmeleri önemlidir. İhtiyaçları olduğunda size gelebileceklerinden emin olmalarını sağlamak için tüm iletişim kanallarını açık tutun. Çocuklarla iletişim içinde olmanın en iyi yolu oyundur. “Çocuk dili nedir?” diye sorulsa, “Oyundur” cevabı yanlış olmaz. Lawrence Cohen’in dediği gibi, “Çocuklar size ‘Kötü bir gün geçirdim, biraz konuşmaya ihtiyacım var demezler, oynayalım mı?’ derler.” Bu nedenle çocuklarınızla bol bol onların istediği oyunlar oynayın. Onların oyunlarına katılın. Hatta onlarla yeni oyunlar oluşturun. Bu hem motor ve bilişsel becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar hem de çocuklarının duygusal sıkıntılarını paylaşabilmeleri için uygun bir alana sahip olmalarına olanak sağlar.
Okulla birlikte evdeki bazı rutinler değişikliğe uğrar. Sadece yetişkinlerin hayatında değil, çocukların hayatında da rutinlerin yeri büyüktür. Rutinler çocuklara güven ve istikrar duygusu sağlar. Bu nedenle yeni dönemdeki rutinleri öngörülebilir ve esnek hale getirmekte fayda vardır. Elbette zaman zaman planlar değişebilir. Bu değişiklilerin çocuklarımızın zihninde karışıklığa neden olmaması için onların neler hissettiklerini duymak ve hislerini ciddiye almak önemlidir. Ayrıca değişen rutinler çocuklarımıza yeni durumlarla karşılaştıklarında duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını öğretebilmemiz için bir imkân da sunabilir. Eğitim hayatı hem öğrenciler hem de ebeveynler için uzun bir yolculuk. Çocuklarımızın yeni arkadaşlar edinmesi, yeni beceriler geliştirmesi ve büyümeleri için muhteşem bir fırsat. Ebeveynleri olarak sizin yargılamadan ve destek olarak her daim onların yanınızda olacağınızı bilmeleri ise en büyük güvenceleridir.