mehmet hakan kekeç

Mehmet Hakan KEKEÇ – 26 Haziran 2024

 

Tırnovalı Fatih Türbedarı Ahmed Amiş Efendi (1807 – 1920), Kuşadalı İbrahim Halvetî silsilesinden bir Şabanî şeyhidir. Fatih Külliyesi’nin haziresinde yer alan şahidesinde geçen “el-Hâc Ahmed Amiş el-Halvetî eş-Şa’banî” ifadesi de bunu doğrular. Amiş Efendi’nin Şabanîlik dışında ayrıca Nakşîbendi şeyhi Gümüşhanevî ile üçüncü devre melamîlerin piri Muhammed Nûrü’l Arabî’den teberruken icazetleri vardır.

 

Ahmed Amiş Efendi’den “Melamî şeyhi” diye bahsedilir. Bunun temel sebepleri; bendeganıyla bir tekkede değil türbede bir araya gelmesi ve evrad-ezkar yerine sohbeti irşadda menhec olarak belirlemesidir. Fakat bana göre bu yaklaşımlar isabetsizdir. Bu iki usul Kuşadalı İbrahim Halvetî’den mirastır. Melamîliği ile bir ilgisi yoktur. Melamîliğine temel olan Muhammed Nûrü’l Arabî’den aldığı icazettir. Fakat herhalde tarikatlarda şa’şa’anın normalleşmesi nedeniyle zaten olması gereken tevazu ‘melamîlik’ adıyla sıra dışı bir noktaya getirilmek istenmektedir.

 

Abdülbaki Gölpınarlı, Kuşadalı İbrahim Halvetî’yi şöyle anlatıyor: “İyi bir tahsil gören Kuşadalı İbrahim Efendi… Aksaray’da Sineklibakkal’da Usturacı Halil adlı birinin yaptırdığı dergâhta irşada başlamıştır. 12 yıl sonra dergâh yanmış, Sultan II. Mahmud dergâhı yaptırmak istemişse de Kuşadalı ‘dergahlardan feyz kalktı’ deyip yaptırılmamasını sağlamıştır ki, bu söz, gerçekten de, sufi geçinenleri bile düşündürecek bir sözdür.”İstitrâden belirtmek isterim ki şimdinin dervişleri arasında tekkeleri aslında (yani bâtından) evvel Kuşadalı’nın sırladığını düşünenler pek çoktur.

Ahmed Amiş Efendi’nin kabri yıllarca türbedarlık yaptığı Fatih Sultan Mehmet Türbesinin komşusudur.

Bereketli bir ömür yaşayan Ahmed Amiş Efendi’den elimizde yazılı bir eser yoktur. Bendeganının kayıtlarından müteşekkil sözleri; Osman Nuri Ergin’in Balıkesirli Abdülaziz Mecdi Tolun üzerine yazdığı monografide yer alır. Abdülaziz Efendi, Süheyl Ünver’in şeyhi olmakla birlikte Ahmed Amiş Efendi’nin halifelerindendir. İkinci olarak Ahmed Güner Sayar, Süheyl Ünver ile Sohbetler kitabında Süheyl Bey’in notlarında kalmış sözleri yayınlamıştır. Ahmet Erdem de Amiş Efendi dervişi muallim Hasan Nevres Bey’den intikal eden sözleri Fatih Sertürbedarı Ahmet Amiş Efendinin Kelamı Alilerinden Zaptedilen Bazıları adıyla yayınlamıştır. Bunlar dışında Hasan Küçük’ün Şabanî silsilesine dair eseri ile Mustafa Özdamar’ın Amiş Efendi üzerine biyografı denemesi Amiş Efendi’nin sözleri için kaynak olabilir.

İlginizi çekebilir!  ABD'nin (Batı'nın) Küresel Hakimiyeti Sarsılırken Türkiye - 3

 

***

 

Ahmed Amiş Efendi’nin bendeganından intikal eden sözleri dışında ru be ru meclisinden tutulmuş notlar da vardır. Bu meclis notları Selânikli Mehmed Esad Dede’nin dervişlerinden olan; Füsus ve Mesnevî şârihi Ahmed Avni Konuk’a aittir. Bu meclis notları Osman Nuri Ergin ve Gölpınarlı istinsahları olarak iki kütüphanemizde yer alıyor. Ahmed Güner Sayar hocadan iktibas ediyorum:

 

Söz konusu sohbetler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda, Osman Ergin, Türkçe Yazmalar, 1688 arşiv numarası ile kayıtlıdır. Onların (Gölpınarlı ile Osman Ergin’in) Mecdi Efendi (Abdülaziz Mecdi Tolun) çevresinde başlayan dostlukları, ilmi alışverişe de kapı açmış ve Gölpınarlı Osman Nuri Ergin’in şahsî kitaplığında bulunan birçok yazma ve basma eseri diğer çalışmalarında cömertçe kullanmıştır. Görülen odur ki, Ahmed Avni Konuk’un Amiş Efendi ile gerçekleşen sohbetleri ile Hazret’in bazı sözlerini içeren yazma nüshaya düşürülen derkenara göre, ‘Gölpınarlı tarafından 1351 şevvalinde, İstanbul Vilayeti Mektubcusu Osman Ergin Bey’in nüshasından istinsah edilmiştir. Mevlana Müzesi Abdülbaki Gölpınarlı Kütüphanesi Yazma Kitaplar Kataloğu.

 

Amiş Efendi’nin meclisinde Avni Konuk tarafından ru be ru tutulan notların iki istinsahının -biri İstanbul diğeri Konya- iki ayrı kütüphanede bulunduğunu tekrar ederek devam ediyorum: Avni Konuk kaynaklı bu meclisler Savaş Ş. Barkçin tarafından Ahmed Avnî Konuk: Görünmeyen Umman kitabından günümüz alfabesiyle yayımlanmıştır. Bu sohbetlerin kesinlikle anlaşılmasının güç ve remizlerle dolu sohbetler olduğunu söylemek isterim. Birkaç örnek:

Savaş Ş. Barkçin’in Avni Konuk biyografisinda yayınladığı; Abdülbaki Gölpınarlı’ya ait 5 Meclis istinsahı.

Amiş Efendi: “Hangi milletlerle görüşüp konuşuyorsunuz?”

Avni Konuk: “72 milletle görüşüp konuşuyoruz.”

Amiş Efendi: “Kâh ta’lim ve kâh te’allüm ediyorsun, değil mi?”

Avni Konuk: “Evet, efendim. Kâh ta’lim ve kâh te’allüm ediyorum.”

 

Amiş Efendi: “Nerede eğleniyorsunuz?”

Avni Konuk: “Hak’da eğleniyoruz, efendim.”

Amiş Efendi: “Kirâ ile mi?”

Avni Konuk. “Kirâ ile.”

 

Amiş Efendi: “Sizin taraflarınızda yangın var mı?”

Avni Konuk: “Bizim taraflar masûn kaldı efendim.”

Amiş Efendi, gülerek: “Allah şifa versin.”

 

Amiş Efendi: “Validenizi görüyor musunuz?” (Yani anasır-ı erba’anın ahkamını vücudunuzda görüyor musunuz?)*

Avni Konuk: “Her vakit temastayız. Görüyoruz efendim.”

Amiş Efendi, gülerek: “Bak, sana kısaca söyleyeyim: Allahulatifunbi-ibadihiyerzuku men yeşâ (Şura: 19). Allah denilen ma’nâ latiftir…”

 

İlginizi çekebilir!  Darbe Anayasası Utancından Ne Zaman Kurtulacağız?

Ahmed Amiş Efendi’nin Ahmed Avni Konuk tarafından yazıya geçirilen -remizlerle dolu-Beş Meclis’i, ehli tarafından muhakkak şerh edilmeli ve yayınlanmalı -diye düşünüyorum. Ahmed Amiş Efendi’nin yazılı bir eser bırakmadığı da düşünülürse; bu meclislerin kıymeti izahtan varestedir.

Selânikli Mehmed Esad Dede dervişlerinden; Füsus ve Mesnevi şârihi Ahmed Avni Konuk, Amiş Efendi’yi yedi defa ziyaret etti, beşinde notlar aldı.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.