Çok şükür ülke olarak bir seçim dönemini daha geride bıraktık.
Bir kaç münferit olay dışında vatandaşın iradesini rahatlıkla sandığa yansıtması demokrasimiz adına sevindirici olmuştur elbette.
Ayrıca seçimi manipüle etmek amacıyla provokatif davranışlar sergileyerek ülke genelinde seçime gölge düşürme peşinde olan Sırrı Sakık’ın yapmış olduğu vandallığa seçmen nezdinde prim verilmemesi ve kolluk güçlerinin sağduyulu davranması bir başka sevindirici gelişme olmuştur.
Gelelim şimdi seçim sonuçlarına…
Bir defa bu sonuçların açık ve net olarak verilen en önemli mesajı hükümete bir uyarı niteliğindeydi.
Çünkü ekonomik yönden Sıkıntı içinde olan seçmen Genel seçimlerde muhalefete yani Millet ittifakı paydaşlarına güvenmediği için tercihini yine Cumhur İttifakı’ndan yana kullanarak ülkeyi yeni bir kaos ortamına sürme riskine girmemişti.
Dolayısıyla yerel seçimler seçmenin hükümete ciddi bir uyarı yapması için fırsat olmuş oldu.
Bana göre de seçmenin bu demokratik eğilimi gayet yerinde olmuştur ve kazananın seçmen olduğunu yakın gelecekte hep birlikte göreceğiz.
Seçmenin hükümete yapmış olduğu uyarı; “Artık bıçak kemiğe dayandı! Dayanacak gücüm kalmadı! Önümüzdeki dört yıl içinde ekonomik olarak beni sıkıntıdan kurtardın kurtardın, aksi taktirde ilk genel seçimde tepkim daha sert olacaktır!”
Bu uyarıyı yapmak isteyen seçmenin bir kısmı başka partiye oy vermeyi içine sindiremediği için sandığa gitmeyerek tepkisini göstermiş oldu.
Öbür kısmı ise ana muhalefet partisini tercih ederek tepkisini ortaya koymuş oldu.
Seçmenin bu demokratik tepkisi elbette hükümet tarafından masaya yatırılıp acil eylem planı devreye girecektir diye düşünüyorum.
Gelelim muhalefete
Dikkat ederseniz seçmenin hükümete tepki olsun diye gittiği adres ana muhalefet yani CHP…
Hükümetin ilk defa yaşadığı bu oy kaybından diğer muhalefet partilerinin olumlu yönde nasibini alamaması bir başka sorun.
Muhtemelen bu partiler, seçmen tarafından neden tercih edilmedikleri masaya yatırarak araştıracaklardır.
CHP’ye gelince en kötü dönemlerinde, nerdeyse sabah erken kalkanın söz sahibi olduğu, çok başlılığın herkes tarafından göründüğü, yönetim boşluğunun her gün bir kaos yarattığı dönemde sadece üç büyük şehri koruma amacıyla girdiği seçimden almış oldukları sonuca onlarda şaşırmışlardır.
O kadar hazırlıksız yakalandılar ki, örneğin kazanmış oldukları Adıyaman Belediyesi’nde nasıl olsa kazanma ihtimalimiz yok diye meclis üyeliği için sadece 4 aday yazmışlar.
Yine kazanma ihtimali olmayan Afyon adaylarını, DEM Parti’liler için yapmış olduğu konuşmadan dolayı her gün istifaya davet ederek parti dışına itmeye çalıştılar.
Şimdi tüm bunlara rağmen CHP yönetimi bu sonuçları kendi başarısı olarak algılayıp Değişimin sonucu olarak değerlendirirse tarihi yanılgıya düşerler.
Ama seçmenin iktidara olan tepkisinden dolayı almış oldukları bu oyların birer emanet oy olduğunu kabullenip, hatta bir çok seçmenin ilk defa CHP’ye mührü bastığı gerçeğiyle hareket ederek o seçmenleri ürkütmeden özellikle milli konularda bölücülerle değil, ülke menfaatlerinden yana tavır alırlarsa bu seçmenlerin bir kısmını kazanmış olurlar diye düşünüyorum.
Umarım CHP bu durumu bir fırsat olarak değerlendirip özellikle ülke güvenliği gibi milli konularda Büyük Türk Milletinden yana tavır alarak özüne döner.
Bu seçimlerin bir başka önemli yanı ise,
İlk defa seçimlere hile karıştırılmadığı!
İlk defa Anadolu Ajansı’nın gündeme gelmemesi!
İlk defa ölülerin oy kullanmaması!
İlk defa trafoya kedi girmemesi!
Demek ki sorun kedide değil, sorun bugün kazananın dün kaybederken yansıttığı karakterde!
Çok şükür ülke olarak bir seçim dönemini daha geride bıraktık.
Bir kaç münferit olay dışında vatandaşın iradesini rahatlıkla sandığa yansıtması demokrasimiz adına sevindirici olmuştur elbette.
Ayrıca seçimi manipüle etmek amacıyla provokatif davranışlar sergileyerek ülke genelinde seçime gölge düşürme peşinde olan Sırrı Sakık’ın yapmış olduğu vandallığa seçmen nezdinde prim verilmemesi ve kolluk güçlerinin sağduyulu davranması bir başka sevindirici gelişme olmuştur.
Gelelim şimdi seçim sonuçlarına…
Bir defa bu sonuçların açık ve net olarak verilen en önemli mesajı hükümete bir uyarı niteliğindeydi.
Çünkü ekonomik yönden Sıkıntı içinde olan seçmen Genel seçimlerde muhalefete yani Millet ittifakı paydaşlarına güvenmediği için tercihini yine Cumhur İttifakı’ndan yana kullanarak ülkeyi yeni bir kaos ortamına sürme riskine girmemişti.
Dolayısıyla yerel seçimler seçmenin hükümete ciddi bir uyarı yapması için fırsat olmuş oldu.
Bana göre de seçmenin bu demokratik eğilimi gayet yerinde olmuştur ve kazananın seçmen olduğunu yakın gelecekte hep birlikte göreceğiz.
Seçmenin hükümete yapmış olduğu uyarı; “Artık bıçak kemiğe dayandı! Dayanacak gücüm kalmadı! Önümüzdeki dört yıl içinde ekonomik olarak beni sıkıntıdan kurtardın kurtardın, aksi taktirde ilk genel seçimde tepkim daha sert olacaktır!”
Bu uyarıyı yapmak isteyen seçmenin bir kısmı başka partiye oy vermeyi içine sindiremediği için sandığa gitmeyerek tepkisini göstermiş oldu.
Öbür kısmı ise ana muhalefet partisini tercih ederek tepkisini ortaya koymuş oldu.
Seçmenin bu demokratik tepkisi elbette hükümet tarafından masaya yatırılıp acil eylem planı devreye girecektir diye düşünüyorum.
Gelelim muhalefete
Dikkat ederseniz seçmenin hükümete tepki olsun diye gittiği adres ana muhalefet yani CHP…
Hükümetin ilk defa yaşadığı bu oy kaybından diğer muhalefet partilerinin olumlu yönde nasibini alamaması bir başka sorun.
Muhtemelen bu partiler, seçmen tarafından neden tercih edilmedikleri masaya yatırarak araştıracaklardır.
CHP’ye gelince en kötü dönemlerinde, nerdeyse sabah erken kalkanın söz sahibi olduğu, çok başlılığın herkes tarafından göründüğü, yönetim boşluğunun her gün bir kaos yarattığı dönemde sadece üç büyük şehri koruma amacıyla girdiği seçimden almış oldukları sonuca onlarda şaşırmışlardır.
O kadar hazırlıksız yakalandılar ki, örneğin kazanmış oldukları Adıyaman Belediyesi’nde nasıl olsa kazanma ihtimalimiz yok diye meclis üyeliği için sadece 4 aday yazmışlar.
Yine kazanma ihtimali olmayan Afyon adaylarını, DEM Parti’liler için yapmış olduğu konuşmadan dolayı her gün istifaya davet ederek parti dışına itmeye çalıştılar.
Şimdi tüm bunlara rağmen CHP yönetimi bu sonuçları kendi başarısı olarak algılayıp Değişimin sonucu olarak değerlendirirse tarihi yanılgıya düşerler.
Ama seçmenin iktidara olan tepkisinden dolayı almış oldukları bu oyların birer emanet oy olduğunu kabullenip, hatta bir çok seçmenin ilk defa CHP’ye mührü bastığı gerçeğiyle hareket ederek o seçmenleri ürkütmeden özellikle milli konularda bölücülerle değil, ülke menfaatlerinden yana tavır alırlarsa bu seçmenlerin bir kısmını kazanmış olurlar diye düşünüyorum.
Umarım CHP bu durumu bir fırsat olarak değerlendirip özellikle ülke güvenliği gibi milli konularda Büyük Türk Milletinden yana tavır alarak özüne döner.
Bu seçimlerin bir başka önemli yanı ise,
İlk defa seçimlere hile karıştırılmadığı!
İlk defa Anadolu Ajansı’nın gündeme gelmemesi!
İlk defa ölülerin oy kullanmaması!
İlk defa trafoya kedi girmemesi!
Demek ki sorun kedide değil, sorun bugün kazananın dün kaybederken yansıttığı karakterde!
