Futbolda Gizli Eller Mi Devrede?

haydar as

Haydar AS – 02 Ocak 2024

 

Geçen Cuma gecesi evlerimizde pijamalarımızı göbeğimize kadar çekip kaykıldığımız kanepede iki ezeli rakibin kupa maçını hem de şifresiz izleyelim derken, bir anda takımların maça çıkmayacağı haberi ile şaşırdık.

Sosyal medya boş durur mu? Anında bilgili bilgisiz her kesim kursağındaki zehri pervasızca boşaltmaya başlamışlardı bile.

Kutsal mabedimiz olan Kabe’yi bile iğrenç paylaşımlarına saygısızca alet edenler mi dersin,

Yok efendim, Türk Bayrağı’nı stada sokmamışlar diyenleri mi,

Vay efendim, Atatürk posteri kabul edilmemiş diyenleri mi,

İstiklal Marşımızın okunmasını istemediler diyenleri mi,

Maça çıkmama kararı alan takımlarımızı birer muzaffer olarak karşılamaya gidenleri mi dersin…

Daha neyin ne olduğu bilinmeden durumdan vazife çıkarmak isteyip, günün sonunda “tırro” olan siyasetçiler, anında halkı meydanlara toplanmaya çağırırken acaba buradan ikinci bir gezi kalkışması peydahlayabilir miyim diye avuçlarını ovuşturmaya başlamışlardı bile.

Futbolun kurallarını, maçın başlama düdüğüyle bitiş düdüğü arasında sananlar bir kez daha yanılıyordu maalesef.

Tribünde seyircinin oturma düzeninden, ses sistemine kadar,

Açılacak olan görsellerden, flamalara kadar,

Giyilecek formadan şorta kadar,

Kaleci kazağından, kaptanlık pazu bandına kadar,

Konçunun renginden, kramponuna kadar bir kurallar silsilesi içerisinde gerçekleşir.

Biz de günler öncesinden giyeceğimiz formaların Atatürk posterli ve Atatürk imzalı olan yüzüncü yıl formalarıyla sahaya çıkacağımızı beyan etmişiz ve bu durum kabul görmüş, kabul görmüş derken uluslararası müsabaka kurallarına uygun görülmüş.

Çünkü yerel yönetimler bu tür durumlarda karar veremiyor. Uluslararası kural neyse o.

İstiklal Marşı denildi, alakası yok hatta provasının bile yapıldığını gördük.

Bayrak denildi, uluslararası müsabakalarda ülke bayrağı kullanmakta hiçbir engel yok.

Bir defa adamların Atatürk takıntısı var ise ve buna kendileri karar verebiliyorsa maç formalarında Atatürk posterini neden kabul ettiler o zaman.

 

Sorun ne peki?

Günler önce yapılan bildirimde olmayan “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazılı pankartla sahaya çıkma ve Atatürk silüetli ısınma tişörtü giyme isteğinin talimatlara uymadığı gerekçesiyle geri çevrilmesi.

Ondan sonra sanki talimatlardan bi’habermiş gibi oynamıyoruz mızıkçılığı ile, klasik Atatürk istismarı yaparak ülkeye kahraman olarak dönmek…

 

Hepimiz de yedik bu oyunu..!

Bir Allah’ın kulu da çıkıp demedi, arkadaş senin bu son talebinin Suudi’de aklına gelmediği belli. Çünkü o pankartlar ve ısınma tişörtleri çok önceden tasarlanıp ve hazırlanıp Türkiye’den getirilmiş ise,  bunları karşılıklı olarak imza altına aldığınız müsabaka protokolüne neden koymadınız.

Bu hoyratlığı Avrupa’nın her hangi bir kentinde yapabilir miydiniz merak ediyorum doğrusu.

İki ülke arasında bir diplomatik kriz çıkabileceğini nasıl öngöremediniz…

Son zamanlarda hakem dövmelerin ve sahadan çekilmelerin dünyanın gündeminde olduğu bir dönemde yeni bir rezalet ekleme sorumsuzluğunuza ne demek gerekiyor.

Adama sormazlar mı, mademki Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yakışır bir maç oynamak istiyordunuz Suudi Arabistan’da ne işiniz vardı…

Ülkemizin her hangi bir kentinde yüzüncü yıla yakışır bir coşkuyla oynanması daha güzel ve anlamlı olmaz mıydı?

Fakat sizin maskesini taktığınız ne Atatürk ne de Cumhuriyet umurunuzda, sizin Suudi’den alacağınız 4 milyon dolar daha cazip geldi ve bu anlamlı maçın önemini göz ardı edip teklifi hemencecik kabul ettiniz.

Bu krizin baş sorumlusu elbette ki süreci yönetemeyip ortak bir çıkış yolu bulamayan TFF’dir.

Ayrıca bir Fenerbahçeli olarak, futbola siyaset karıştırma gayreti içindeki bu kumpasın içinden Ali Koç çıkarsa da hiç şaşırmam doğrusu.

Umarım bu işte sorumluluğu olan her kimse bir an önce bedelini en ağır şekilde öder.

Bu arada, Disney’in Atatürk filmini yayınlamama kararı almasına kılları bile kıpırdamayan çakma Atatürkçülere, Suudi yönetimine Atatürk üzerinden saldıranlara üzücü bir haberim var.

O film Suudi sinemalarında aylardır vizyonda gişe yapıyor, ayrıca ilköğretimde de Atatürk’ün hayatı ders kitaplarında okutuluyor bilginize…

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 02 Ocak 2024

 

Geçen Cuma gecesi evlerimizde pijamalarımızı göbeğimize kadar çekip kaykıldığımız kanepede iki ezeli rakibin kupa maçını hem de şifresiz izleyelim derken, bir anda takımların maça çıkmayacağı haberi ile şaşırdık.

Sosyal medya boş durur mu? Anında bilgili bilgisiz her kesim kursağındaki zehri pervasızca boşaltmaya başlamışlardı bile.

Kutsal mabedimiz olan Kabe’yi bile iğrenç paylaşımlarına saygısızca alet edenler mi dersin,

Yok efendim, Türk Bayrağı’nı stada sokmamışlar diyenleri mi,

Vay efendim, Atatürk posteri kabul edilmemiş diyenleri mi,

İstiklal Marşımızın okunmasını istemediler diyenleri mi,

Maça çıkmama kararı alan takımlarımızı birer muzaffer olarak karşılamaya gidenleri mi dersin…

Daha neyin ne olduğu bilinmeden durumdan vazife çıkarmak isteyip, günün sonunda “tırro” olan siyasetçiler, anında halkı meydanlara toplanmaya çağırırken acaba buradan ikinci bir gezi kalkışması peydahlayabilir miyim diye avuçlarını ovuşturmaya başlamışlardı bile.

Futbolun kurallarını, maçın başlama düdüğüyle bitiş düdüğü arasında sananlar bir kez daha yanılıyordu maalesef.

Tribünde seyircinin oturma düzeninden, ses sistemine kadar,

Açılacak olan görsellerden, flamalara kadar,

Giyilecek formadan şorta kadar,

Kaleci kazağından, kaptanlık pazu bandına kadar,

Konçunun renginden, kramponuna kadar bir kurallar silsilesi içerisinde gerçekleşir.

Biz de günler öncesinden giyeceğimiz formaların Atatürk posterli ve Atatürk imzalı olan yüzüncü yıl formalarıyla sahaya çıkacağımızı beyan etmişiz ve bu durum kabul görmüş, kabul görmüş derken uluslararası müsabaka kurallarına uygun görülmüş.

Çünkü yerel yönetimler bu tür durumlarda karar veremiyor. Uluslararası kural neyse o.

İstiklal Marşı denildi, alakası yok hatta provasının bile yapıldığını gördük.

Bayrak denildi, uluslararası müsabakalarda ülke bayrağı kullanmakta hiçbir engel yok.

Bir defa adamların Atatürk takıntısı var ise ve buna kendileri karar verebiliyorsa maç formalarında Atatürk posterini neden kabul ettiler o zaman.

 

Sorun ne peki?

Günler önce yapılan bildirimde olmayan “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazılı pankartla sahaya çıkma ve Atatürk silüetli ısınma tişörtü giyme isteğinin talimatlara uymadığı gerekçesiyle geri çevrilmesi.

Ondan sonra sanki talimatlardan bi’habermiş gibi oynamıyoruz mızıkçılığı ile, klasik Atatürk istismarı yaparak ülkeye kahraman olarak dönmek…

 

Hepimiz de yedik bu oyunu..!

Bir Allah’ın kulu da çıkıp demedi, arkadaş senin bu son talebinin Suudi’de aklına gelmediği belli. Çünkü o pankartlar ve ısınma tişörtleri çok önceden tasarlanıp ve hazırlanıp Türkiye’den getirilmiş ise,  bunları karşılıklı olarak imza altına aldığınız müsabaka protokolüne neden koymadınız.

Bu hoyratlığı Avrupa’nın her hangi bir kentinde yapabilir miydiniz merak ediyorum doğrusu.

İki ülke arasında bir diplomatik kriz çıkabileceğini nasıl öngöremediniz…

Son zamanlarda hakem dövmelerin ve sahadan çekilmelerin dünyanın gündeminde olduğu bir dönemde yeni bir rezalet ekleme sorumsuzluğunuza ne demek gerekiyor.

Adama sormazlar mı, mademki Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yakışır bir maç oynamak istiyordunuz Suudi Arabistan’da ne işiniz vardı…

Ülkemizin her hangi bir kentinde yüzüncü yıla yakışır bir coşkuyla oynanması daha güzel ve anlamlı olmaz mıydı?

Fakat sizin maskesini taktığınız ne Atatürk ne de Cumhuriyet umurunuzda, sizin Suudi’den alacağınız 4 milyon dolar daha cazip geldi ve bu anlamlı maçın önemini göz ardı edip teklifi hemencecik kabul ettiniz.

Bu krizin baş sorumlusu elbette ki süreci yönetemeyip ortak bir çıkış yolu bulamayan TFF’dir.

Ayrıca bir Fenerbahçeli olarak, futbola siyaset karıştırma gayreti içindeki bu kumpasın içinden Ali Koç çıkarsa da hiç şaşırmam doğrusu.

Umarım bu işte sorumluluğu olan her kimse bir an önce bedelini en ağır şekilde öder.

Bu arada, Disney’in Atatürk filmini yayınlamama kararı almasına kılları bile kıpırdamayan çakma Atatürkçülere, Suudi yönetimine Atatürk üzerinden saldıranlara üzücü bir haberim var.

O film Suudi sinemalarında aylardır vizyonda gişe yapıyor, ayrıca ilköğretimde de Atatürk’ün hayatı ders kitaplarında okutuluyor bilginize…

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.