Haydar AS – 23 Aralık 2023
Sayın Akşener; bize operasyon çekiliyor diyor ya..
Ankara Milletvekili Yüksel Arslan istifa ediyor ve açıklamasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a övgü dolu sözlerle teşekkür ediyor.
Biraz kurcalayınca Sayın Arslan’ın Mansur Yavaş tarafından listeye konduğunu görüyoruz..
Yine geçtiğimiz günlerde istifa eden İYİ parti İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanında konumlandığını görüyoruz.
Geçtiğimiz gün görevden alınan Ankara’nın dört ilçe Başkanı Mansur Yavaş’a giderek destek talebinde bulunuyorlar.
Kim bilir buna benzer ne kadar ilginç olay vardır ?
Alın size Genel Merkezin teşkilatlardan ne kadar kopuk olduğuna bir örnek;
Kars il yönetimi toplu olarak istifasını sunuyor, basın açıklamalarında 15 Aralık’ta kendilerinin haberi bile olmadan genel merkez tarafından adayın ilan edilmesine tepki olarak istifa ettiklerini belirtiyorlar.
Konuyla ilgili, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan Yardımcısı Burak Akburak, “Yetki genel merkezindir, il başkanlığını tanımadığımızı, istediğimiz adayı belirlemekte özgürüz” diyor.
Elbette ki son karar Genel Merkez’indir, fakat İl yönetiminin fikri sorulmaz mı? Ortak hareket edilmez mi ?
Sizce yakın zamanda yaşanan bu gelişmelerde bir anormallik yok mu?
Partinin Genel Başkanı, Başkan yardımcıları, Teşkilat Başkanları dururken bu insanlar neden dışarıya vefa görevlerini yerine getiriyorlar acaba?
Meral hanım, operasyon çekiliyor diyor ama, meğerse ilk günden beri partisinin yetkili kurullarını devre dışı bırakarak dışarıdan birilerinin yönetmesine çanak tutmuş ve bu durumdan hiç rahatsız olmamış demek ki.
Ümit Dikbayır’ın açıklamaları yenilir yutulur cinsten miydi Allah aşkına, arada kaynadı gitti..
Genel seçimde listelerin hazırlanmasında iyi bir sıralama için milyon dolarların ödendiği iddia edildiği zamanlarda, Meral hanım önce yalanlamış, sonrasında ise bilgisinin olmadığını söyleyerek parti içinde olan bitenden haberinin olmadığını itiraf etmiş oluyordu aslında.
Bence, Meral hanımın son zamanlarda konuşmalarında esip gürleyip oldukça gergin olduğunu bizlere yansıtması bir çaresizliğin ve pişmanlığın dışa vurumudur.
CHP’ye ait Büyükşehir Belediyelerinde, CHP’lilerin bile yok sayılarak, HDP ile birlikte daire başkanlığı ve akçeli ihaleler alma peşinde koşan İYİ partililer değilmiş gibi bugün çıkıp operasyondan bahsetmek ne kadar doğrudur ki..
Bir meclis üyene bile engel olamayıp, arkandan işler çevirmesini partinin yönetim sorunu olduğunu kabullenmeyip bir operasyon aparatı olarak görmen ilginçti doğrusu.
Operasyondan bahsediyorsan eğer…
Adama sormazlar mı; Bir zamanlar MHP’yi ele geçirme planı yapanların oyununa gelirken bunun bir operasyon olduğunu hiç mi fark edemediniz. MHP’nin başına geçe bilmeye nasıl inandırdılar sizi merak ediyorum doğrusu…
Mansur Yavaş’ın “ Akşener bana bir siyasi partinin genel başkanlığını teklif etti” sözünden yola çıkarak o partiye operasyon çekmiş olmuyor mıydın.
Adama sormazlar mı; kumar masası diye adlandırdığın masadan kalkmak mı operasyondu.. yoksa yeniden masaya dönmeye mecbur kalmak mı operasyondu.
Adama sormazlar mı; yere göğe sığdıramayıp hatta ecdadımız Fatih Sultan Mehmed Han’a bile benzetme gafletine düştüğün Ekrem İmamoğlu neye karşılık bu övgülere mazhar oluyordu..
Adama sormazlar mı; Bugün korkak ve basiretsiz olarak tarif edip savaş açtığın Yavaş ve İmamoğlu’nu, dün neden bu ülkenin başına layık görüyordun..
Adama sormazlar mı; Bir nevi varlığını borçlu olduğun Sayın Kılıçdaroğlu’nun, yurtdışında olduğu bir dönemde yaşanan bir mağduriyeti fırsat bilip ışık hızıyla Ankara’dan İstanbul’a gelerek otobüs üzerinde “abla kardeş-sarmaş dolaş” gösterisiyle Saraçhane tiyatrosunda yaşananlarla Kılıçdaroğlu’na yönelik bir operasyon çekmiyor mıydın.
Adama sormazlar mı; masadan kalktığın gece Yavaş ve İmamoğlu’nu yönlendirme hareketlerinle CHP’nin içişlerine karışarak aslında bir operasyon çekme gayreti olmuyor muydu..
Bu kadar yaşananlardan sonra hala kalkıp ısrarla size operasyon çekildiğinden bahsediyorsanız…
Bize de “etme bulma dünyası” demek düşer!
Hani diyordunuz ya “ ya tarih yazacağız, ya da tarih olacağız” diye…
Gerçekten de, doktrininin ve duruşunun ne olduğu seçmen tarafından tam olarak bilinmeyen, üretmiş olduğu kısır siyaseti bile parti kurmayları tarafından farklı farklı yorumlanan bir siyasi parti olarak almış olduğunuz yüzde on oy oranıyla en şanslı Parti ve Genel Başkanı olarak tarih sizi yazacaktır.