Haydar AS – 14 Ekim 2023
ABD başkanlarının seçilebilmesi için yüzde iki nüfusa sahip Yahudi lobisinin desteği şart.
Çünkü Amerika’daki dolar milyarderlerinin yüzde ellisi Yahudilerden oluşmaktadır. Seçimlerde Arap lobisi 800 bin dolar gibi küçük bir rakam bağış yaparken, Yahudi lobisinin 60 milyon dolar bağış yaptığını okuyunca olayın tamamen “duygusal” olduğu daha iyi anlaşılıyor!
Hal böyle olunca da Amerika’nın mevcut başkanı dahil hepsi Musevi topluluklarıyla iyi geçinmek zorunda kalıyorlar. Amerikan yönetiminin Filistin ve İsrail’de olanlar için yüksek perdeden tepki vermesi tam da bu yüzdendir.
Yoksa orda; bebek, çocuk, kadın, genç, yaşlı gibi sivillerin katledilmesi hiç de umurlarında değil.
Hepimizin gördüğü gibi Ermeni diasporası Ermenistan’a nasıl zarar veriyorsa, bana göre Yahudi lobisi de İsrail’e zarar vermektedir.
Halbuki bugün herkes İsrail’den elini ayağını çekse İsrail ile Filistin halkının olayı daha demokratik yollarla çözüp mutluluk ve refah içinde kardeşçe yaşayacaklarından hiç şüphem olmaz.
Amerika bu olayda bir taşla iki kuş vurmuş oluyor;
Olayın başlamasıyla birlikte İsrail halkına yanınızdayız diye mesaj vererek savaş ve uçak gemileriyle bölgeye intikal ederken aynı zamanda bu olayı fırsat bilip Orta Doğu’da yapmayı planladığı işler için bir gözdağı vermek amacı gütmektedir.
Benim bu yaşıma kadar gördüklerim dünyanın herhangi bir yerinde Amerika’nın parmağı varsa o yer ömür boyu acılarla, savaşlarla, yoksulluklarla mücadele edip bir türlü iflah olmuyor. Daha doğrusu Amerika iflah etmiyor.
Yakın zamanlarda Irak, Libya, Afganistan, Suriye gibi ülkeleri karıştırarak yaptıkları hafızalarımızda halen ilk günkü gibi duruyor.
Bunlar yetmezmiş gibi Hizbullah’tan El Kaide’ye, DEAŞ’tan PKK’ya kadar bilumum terör örgütlerini kurdurtup onların silah başta olmak üzere her türlü lojistik ihtiyaçlarını karşılayıp kardeşi kardeşe kırdırarak amacına ulaşmış oluyor.
Tam da bugünlerde kararlılıkla yürüttüğümüz Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG’ye yönelik operasyonların sesinin Amerika’dan çıkması gibi.
Tezkere vermemek için tepinip duran, Suriye’de ne işimiz var diyen zat-ı muhteremler bir gün çıkıp dediler mi?
Okyanus ötesindeki Amerika’nın ne işi var Suriye’de?
Karadeniz’in öte yüzündeki Rusya’nın ne işi var Suriye’de?
Hele hele İslam ülkesi olan İran’ın ne işi var Suriye’de diye soracağına,
Urfa’da okunan bir hoyrata, Ayn el Arap’ta zılgıtla cevap verilecek kadar yakın olan bu coğrafyada bizim ne işimiz var öyle mi!
O bölgede bulunan Türkmen, Kürt ve Araplarla Coğrafi yakınlık bir yana bir de kültürel yakınlığımız var. Bir çoğuyla akrabalık bağımız bile var.
Ne zaman ki Türk askeri o topraklara girse hepsi birden sevince gark olup adeta bayram ediyorlar.
Ama bizden birileri ısrarla ne işimiz var orda diyor!
Değerli dostlar konunun dışına çıkar gibi olduk ama aslında hepsi aynı konu, hepsi birbirinin benzeri…
Benim kafama takılan başka bir konu da Hamas’ın saldırısı!
İki sorum olacak;
İlki, CIA ve MOSSAD gibi istihbarat örgütleri bu saldırıyı nasıl ön göremedi?
İkincisi, (ki bu daha vahim) acaba bu saldırının gerçekleşmesinden haberdar olup göz mü yumdular, hatta biraz daha ileri gideyim, HAMAS, kendilerinin kontrolünde mi saldırdı?
İşin içinde Amerika olunca ikinci şık olabilir mi diye düşünmüyor değilim.
Bu saldırıyı bahane edip bölgede yeniden konuşlanma gayesi neden olmasın!
