Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybetmesiyle birlikte Filistin bölgesinin İngiltere’nin eline geçmesiyle bu bölgede sorun hiç bitmeden devam etmektedir.
Uğramış olduğu soykırımla yurtsuz kalan Yahudiler için uygun görünen toprakların Filistin bölgesi olması, bölgede Arap ve Yahudilerin birlikte yaşamasına karar verilmesi (ki öncesinde de Yahudi azınlık yaşamaktaydı) Filistinlilerin yüzyıllardır yaşadığı toprakları böldürmemek için mücadele etmesiyle bugünlere kadar geldi.
Yıllardır İsrail polisinin Mescidi Aksa bölgesinde yapmış olduğu keyfi muamelelerle Filistin halkına yapılan, çoğu ölümle sonuçlanan zulüm ve işkenceleri bilmeyeniniz yoktur. Halen bazı görüntüler gözümüzün önünden hiç gitmiyor.
Kökeni İslamafobi’ye dayanan bu saldırılar, Dünyanın gözünün önünde yapılmasına rağmen en ufak bir tepki çekmemesi özellikle Orta Doğu’da bulunan Müslüman ülkelerin başta İngilizler olmak üzere emperyal devletlere olan hayranlıklarından dolayı yaşananlara tepkisiz kalmalarıyla daha da azmıştır.
Düşünsenize;
Evinize misafir bir aile yerleşiyor, bu aile zamanla evin tüm yönetimini ele geçirerek aile fertlerini dövmeye başlıyor ve zamanla burası benim evim diyerek sizi evden atmaya çalışıyor.
Olayın nedenini anlatan bu iki satır, aslında olayın özeti gibi.
Sistematik şekilde yapılan bu zulüm ve işkencelerden dolayı öfkeler birike birike geçtiğimiz günlerde tüm dünyayı şaşırtan bir cinnet haliyle saldırıya dönüştü.
Hepinizin düşündüğü gibi bende, keşke bu saldırı sivil ve masum insanlara yönelik olmasaydı dedim, ama biraz empati yapınca cinnet halinde saldıran bir topluluğun birikmiş öfkelerini kusmak için adres soramayacağını düşündüm.
Ki bu saldırının bedelinin çok ağır olacağını bile bile…
Siyonistlerin bunu yanlarına bırakmayıp misliyle karşılık vereceğini bile bile…
Bu eyleme girişenlerin ve geride kalan masum insanların yarınlarının ne olacağını bilemeyip bugün ölüme bile mutlu olarak gitmeleri kararlılıklarının en büyük göstergesidir.
Artık tüm dünyadan gelecek olan başta tepki ve kınama olmak üzere barış, hoşgörü, itidal ve sükunet içerisinde bir arada yaşama telkinleri umurlarında bile olmayacaktır.
Beni asıl şaşırtan, bölgede hepsi bir birinden zengin İslam ülkelerinin bu kutsal topraklarda yüzyıldır süregelen zulme karşı en ufak bir tepki gösterememeleridir.
Fakat, yüzyıllardır İngiliz postalı yalayan bir topluluğun tepki vermesini abesle iştigal olarak görmek lazım diye düşünerek şaşkınlığımı biraz da olsa azaltıyorum.
Bu satırları yazarken;
Filistin halkının Osmanlı başta olmak üzere Türk milletine her türlü ihaneti yaptığını,
Türklere karşı Kıbrıs Rumlarını desteklemesini,
PKK başta olmak üzere bilumum sol terör örgütlerine yataklık ettiğini,
Karabağ’da Azerbaycan dururken, Ermenistan’ı desteklediğini,
Elinden gelse bizi bir kaşık suda boğacağını,
Bile bile yazıyorum…
Çünkü; O kutsal topraklar bizim ilk kıblemizdir ve vazgeçilmezimizdir!
Bu arada İsrail İstihbarat Birimi olan anlı şanlı MOSSAD’ın tamamen bir palavradan ibaret olduğunu bu vesileyle öğrenmiş olduk.
Böylesine aylar öncesinden tasarlanıp HAMAS’ın elinde olmayan silahları tedarik etme sürecini ve saldıracağını görememesi tamamen sınıfta kalmasını sağlamıştır.
Demek ki bol bütçeli Hollywood filmleriyle kendini inanılmaz göstermek pek işe yaramıyormuş, mühim olan film platosunda değil gerçek sahnede iş yapabilmektir.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybetmesiyle birlikte Filistin bölgesinin İngiltere’nin eline geçmesiyle bu bölgede sorun hiç bitmeden devam etmektedir.
Uğramış olduğu soykırımla yurtsuz kalan Yahudiler için uygun görünen toprakların Filistin bölgesi olması, bölgede Arap ve Yahudilerin birlikte yaşamasına karar verilmesi (ki öncesinde de Yahudi azınlık yaşamaktaydı) Filistinlilerin yüzyıllardır yaşadığı toprakları böldürmemek için mücadele etmesiyle bugünlere kadar geldi.
Yıllardır İsrail polisinin Mescidi Aksa bölgesinde yapmış olduğu keyfi muamelelerle Filistin halkına yapılan, çoğu ölümle sonuçlanan zulüm ve işkenceleri bilmeyeniniz yoktur. Halen bazı görüntüler gözümüzün önünden hiç gitmiyor.
Kökeni İslamafobi’ye dayanan bu saldırılar, Dünyanın gözünün önünde yapılmasına rağmen en ufak bir tepki çekmemesi özellikle Orta Doğu’da bulunan Müslüman ülkelerin başta İngilizler olmak üzere emperyal devletlere olan hayranlıklarından dolayı yaşananlara tepkisiz kalmalarıyla daha da azmıştır.
Düşünsenize;
Evinize misafir bir aile yerleşiyor, bu aile zamanla evin tüm yönetimini ele geçirerek aile fertlerini dövmeye başlıyor ve zamanla burası benim evim diyerek sizi evden atmaya çalışıyor.
Olayın nedenini anlatan bu iki satır, aslında olayın özeti gibi.
Sistematik şekilde yapılan bu zulüm ve işkencelerden dolayı öfkeler birike birike geçtiğimiz günlerde tüm dünyayı şaşırtan bir cinnet haliyle saldırıya dönüştü.
Hepinizin düşündüğü gibi bende, keşke bu saldırı sivil ve masum insanlara yönelik olmasaydı dedim, ama biraz empati yapınca cinnet halinde saldıran bir topluluğun birikmiş öfkelerini kusmak için adres soramayacağını düşündüm.
Ki bu saldırının bedelinin çok ağır olacağını bile bile…
Siyonistlerin bunu yanlarına bırakmayıp misliyle karşılık vereceğini bile bile…
Bu eyleme girişenlerin ve geride kalan masum insanların yarınlarının ne olacağını bilemeyip bugün ölüme bile mutlu olarak gitmeleri kararlılıklarının en büyük göstergesidir.
Artık tüm dünyadan gelecek olan başta tepki ve kınama olmak üzere barış, hoşgörü, itidal ve sükunet içerisinde bir arada yaşama telkinleri umurlarında bile olmayacaktır.
Beni asıl şaşırtan, bölgede hepsi bir birinden zengin İslam ülkelerinin bu kutsal topraklarda yüzyıldır süregelen zulme karşı en ufak bir tepki gösterememeleridir.
Fakat, yüzyıllardır İngiliz postalı yalayan bir topluluğun tepki vermesini abesle iştigal olarak görmek lazım diye düşünerek şaşkınlığımı biraz da olsa azaltıyorum.
Bu satırları yazarken;
Filistin halkının Osmanlı başta olmak üzere Türk milletine her türlü ihaneti yaptığını,
Türklere karşı Kıbrıs Rumlarını desteklemesini,
PKK başta olmak üzere bilumum sol terör örgütlerine yataklık ettiğini,
Karabağ’da Azerbaycan dururken, Ermenistan’ı desteklediğini,
Elinden gelse bizi bir kaşık suda boğacağını,
Bile bile yazıyorum…
Çünkü; O kutsal topraklar bizim ilk kıblemizdir ve vazgeçilmezimizdir!
Bu arada İsrail İstihbarat Birimi olan anlı şanlı MOSSAD’ın tamamen bir palavradan ibaret olduğunu bu vesileyle öğrenmiş olduk.
Böylesine aylar öncesinden tasarlanıp HAMAS’ın elinde olmayan silahları tedarik etme sürecini ve saldıracağını görememesi tamamen sınıfta kalmasını sağlamıştır.
Demek ki bol bütçeli Hollywood filmleriyle kendini inanılmaz göstermek pek işe yaramıyormuş, mühim olan film platosunda değil gerçek sahnede iş yapabilmektir.
