Gençlerin yurt dışını seçmesi kaçış mı, tercih mi?

haydar as

Haydar AS – 30 Eylül 2023

Dünyada eğitime verilen önemin gözle görülür şekilde artması, uluslararası eğitim gören öğrenci sayısında da artışa neden oldu. Ülkemizde bile yabancı öğrenci kontenjanı her geçen yıl biraz daha artmaktadır.

 

Hal böyle olunca;

Eğitim veya çalışma için yurt dışına gidenler, gerek ekonomik nedenler, gerek gelecek kaygısı, gerek işsizlik gibi nedenler olsa da, karşı tarafta gençlerimizi tercih eden bir açık pazar var ve bu durumu bir vizyon ve kariyer kazanımı olarak gören gençlerimizin, durumu fırsata çevirip gitmelerini eleştirmemek lazım diye düşünenlerdenim.

Bir başka neden de, mezun öğrencilerimizin ülkemizde her türlü problemi çözüp “liyakat ile mülakat” denklemini bir türlü çözememeleri gençlerin umutlarını yurt dışında aramalarına neden olması.

Dijital çağın nimetlerinden yararlanan bu gençler için yurt dışına gitmek, bir şehirden diğerine gitmek kadar kolay olması, ulaşım ve iletişimin sorun olmaktan çıkması, gittiği ülkenin dilinin, parmaklarının ucu ile telefonları arasında olması karar vermeyi hızlandıran nedenlerdir.

Özellikle Avrupa ve Amerika’da neden bizim gençlerimiz tercih ediliyor diye düşünürsek;

Avrupa’da, Amerika’da doğum oranının düşük olması dolayısıyla genç nüfus oranının çok düşük olması mevcut gençlerin büyük bölümünün de düzgün bir aile yapısından uzak ve çoğunun madde bağımlısı uyuşuk beyinler olması nedeniyle aradıkları kriterlere uygun eleman bulamadıkları için özellikle beyaz yakalı istihdamında yüzlerini Türkiye ile birlikte Asya ülkelerine çeviriyorlar.

Çünkü onlar da pekala biliyorlar ki geleneksel aile yapısına, milli değerlerine ve disipline edilmiş bir yaşam tarzına bağlı olarak yetişen gençler iş hayatında da başarılı oluyorlar. Hal böyle olunca da gençlerimize çok cazip tekliflerle geliyorlar.

 

Yoksa bizim kara kaşımıza, kara gözümüze çok da meraklı değiller!

İlginizi çekebilir!  Düğün Sonrası Depresyon

Nüfusumuzun yüzde 16’sını oluşturan gençlerimizin bir kısmının, gerek eğitim gerekse çalışma için yurtdışını tercih etmelerini, başkaları bir kaçış olarak değerlendirse de ben bu durumun bir tercih olduğunu düşünenlerdenim.

İlim Çin’de de olsa gidip alınız diyen bir dinin mensubu olarak bu durumu ülkemizin zenginliği olarak görmek lazım diye düşünüyorum.

Genç nüfus yoğunluğun tümünü ülkemizde istihdam etme şansımız olmadığına göre bu çocukların bir kısmının yüzünü yurtdışına çevirmesi ileride bizim kazanımımız olarak görenlerdenim.

Yarının Türkiye’si için harıl harıl çalışan gençlerimiz gerek ülkemizde gerekse dünyanın herhangi bir yerinde göğsümüzü kabartacak işlere imza atıyor olmaları.

Şu anda bile, ülkemizde büyük şirketlerin başında bulunan yönetim kadrosunun büyük bölümünün yurt dışı eğitim geçmişi olması bu görüşümü desteklemektedir.

Bunların hepsi ülke içinde yetiştikten sonra yurtdışına yüksek lisans, doktora vb. nedenlerle gidip yine kendi ülkelerinde hizmet veriyor olmaları kendi tercihleri çerçevesinde olmuştur.

 

Örnek verecek olursak;

Selçuk Bayraktar’ın Amerika’ya gidip Massachusett Teknoloji Enstitüsü (MIT)’ nde İHA’lar hakkında eğitim görüp Türkiye’ye geri dönmesi gerek kendi adına, gerekse ülkemiz adına en büyük kazanımlardan biri olmuştur.

Kısacası gençlerimizin yurt dışına gitmelerini ülkenin bir ayıbı olarak değil tam aksine bir kazanımı olarak görmek lazım.

Hatta merkezi hükümette, gençlerin bu tercihini bilgi ve becerilerine göre yönlendirip destekler ise daha iyi sonuç elde edilmiş olur.

Türkiye Yüzyılı’nın harcına katkı sunacak olan bu gençlerimizin, daha iyi daha sorumlu yetişmeleri bizim için milli bir görev olmakla kalmayıp aynı zamanda bir vatan borcu olarak görmek gerektiğini düşünmekteyim.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 30 Eylül 2023

Dünyada eğitime verilen önemin gözle görülür şekilde artması, uluslararası eğitim gören öğrenci sayısında da artışa neden oldu. Ülkemizde bile yabancı öğrenci kontenjanı her geçen yıl biraz daha artmaktadır.

 

Hal böyle olunca;

Eğitim veya çalışma için yurt dışına gidenler, gerek ekonomik nedenler, gerek gelecek kaygısı, gerek işsizlik gibi nedenler olsa da, karşı tarafta gençlerimizi tercih eden bir açık pazar var ve bu durumu bir vizyon ve kariyer kazanımı olarak gören gençlerimizin, durumu fırsata çevirip gitmelerini eleştirmemek lazım diye düşünenlerdenim.

Bir başka neden de, mezun öğrencilerimizin ülkemizde her türlü problemi çözüp “liyakat ile mülakat” denklemini bir türlü çözememeleri gençlerin umutlarını yurt dışında aramalarına neden olması.

Dijital çağın nimetlerinden yararlanan bu gençler için yurt dışına gitmek, bir şehirden diğerine gitmek kadar kolay olması, ulaşım ve iletişimin sorun olmaktan çıkması, gittiği ülkenin dilinin, parmaklarının ucu ile telefonları arasında olması karar vermeyi hızlandıran nedenlerdir.

Özellikle Avrupa ve Amerika’da neden bizim gençlerimiz tercih ediliyor diye düşünürsek;

Avrupa’da, Amerika’da doğum oranının düşük olması dolayısıyla genç nüfus oranının çok düşük olması mevcut gençlerin büyük bölümünün de düzgün bir aile yapısından uzak ve çoğunun madde bağımlısı uyuşuk beyinler olması nedeniyle aradıkları kriterlere uygun eleman bulamadıkları için özellikle beyaz yakalı istihdamında yüzlerini Türkiye ile birlikte Asya ülkelerine çeviriyorlar.

Çünkü onlar da pekala biliyorlar ki geleneksel aile yapısına, milli değerlerine ve disipline edilmiş bir yaşam tarzına bağlı olarak yetişen gençler iş hayatında da başarılı oluyorlar. Hal böyle olunca da gençlerimize çok cazip tekliflerle geliyorlar.

 

Yoksa bizim kara kaşımıza, kara gözümüze çok da meraklı değiller!

İlginizi çekebilir!  Düğün Sonrası Depresyon

Nüfusumuzun yüzde 16’sını oluşturan gençlerimizin bir kısmının, gerek eğitim gerekse çalışma için yurtdışını tercih etmelerini, başkaları bir kaçış olarak değerlendirse de ben bu durumun bir tercih olduğunu düşünenlerdenim.

İlim Çin’de de olsa gidip alınız diyen bir dinin mensubu olarak bu durumu ülkemizin zenginliği olarak görmek lazım diye düşünüyorum.

Genç nüfus yoğunluğun tümünü ülkemizde istihdam etme şansımız olmadığına göre bu çocukların bir kısmının yüzünü yurtdışına çevirmesi ileride bizim kazanımımız olarak görenlerdenim.

Yarının Türkiye’si için harıl harıl çalışan gençlerimiz gerek ülkemizde gerekse dünyanın herhangi bir yerinde göğsümüzü kabartacak işlere imza atıyor olmaları.

Şu anda bile, ülkemizde büyük şirketlerin başında bulunan yönetim kadrosunun büyük bölümünün yurt dışı eğitim geçmişi olması bu görüşümü desteklemektedir.

Bunların hepsi ülke içinde yetiştikten sonra yurtdışına yüksek lisans, doktora vb. nedenlerle gidip yine kendi ülkelerinde hizmet veriyor olmaları kendi tercihleri çerçevesinde olmuştur.

 

Örnek verecek olursak;

Selçuk Bayraktar’ın Amerika’ya gidip Massachusett Teknoloji Enstitüsü (MIT)’ nde İHA’lar hakkında eğitim görüp Türkiye’ye geri dönmesi gerek kendi adına, gerekse ülkemiz adına en büyük kazanımlardan biri olmuştur.

Kısacası gençlerimizin yurt dışına gitmelerini ülkenin bir ayıbı olarak değil tam aksine bir kazanımı olarak görmek lazım.

Hatta merkezi hükümette, gençlerin bu tercihini bilgi ve becerilerine göre yönlendirip destekler ise daha iyi sonuç elde edilmiş olur.

Türkiye Yüzyılı’nın harcına katkı sunacak olan bu gençlerimizin, daha iyi daha sorumlu yetişmeleri bizim için milli bir görev olmakla kalmayıp aynı zamanda bir vatan borcu olarak görmek gerektiğini düşünmekteyim.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.