Akşener Dümensiz Gemide Ufku Gözlüyor – 2

haydar as

Haydar AS – 13 Eylül 2023

Bir de şu milletvekili adaylarının belirlenmesi süreci var ki evlere şenlik!

Gün geçmiyordu ki bir ilde şaibe çıkmasın, bir çok ilde adaylar ismiyle değil cebiyle değerlendiriliyordu.

Gerçi siz bunu şiddetle yalanladınız ama demek ki sizin dışınızda organize işler yapan birileri varmış, ki bu daha vahim bir durum.

Örneği memleketim Urfa’dan vermek istiyorum.

Aday adayları arasında Urfa’da belli bir oy oranına sahip örneğin, Ahmet Bucak, Mehmet Özyavuz, Dr. Mahmut Subaşı gibi isimleri öteleyip birinci sıraya sürpriz bir ismi yazmanız Urfa’da şaibeyi ayyuka çıkarırken saydığım isimlerin adaylıktan çekilmesine neden olmuş ve karşınızdaki ittifakın elinin güçlenmesini sağlamış olmuştunuz.

Sonuç mu? Hüsran tabii ki…

Elbette ki birinci sıra adayınızı eleştirmiyorum, kim istemez ki ilk sırada olmayı, fakat sizin veya parti içerisinden birilerinin bu davranışı İYİ Parti’ye gidecek oyları tırpanladı adeta!

Kurucu il başkanınızın zehir zemberek açıklamaları ve ardından istifa etmesi de bu iddiaları doğrular nitelikteydi.

İddia olduğu için rakamları telaffuz etmeyeceğim ama bol sıfırlı rakamların ortada dolaştığını söyleyebilirim.

Urfa aslında bir örnek, benzer durumda onlarca ilde bu tür şaibelere rastlamak mümkündü.

Sayın Akşener ben aslında sizin ajandanızı merak ediyorum. Var mı yok mu onu da bilmiyorum.

Dikkat ediyorum hemen hemen bütün açıklamalarınızın üzerinden henüz 24 saat bile geçmeden yeni bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor olması sanki sizin hür iradenizle değil de başka eller tarafından siyasi figür olarak kullanıldığınızı hissettiriyor bana.

Bir siyasi partinin başka bir siyasi partinin iç işlerine karışması pek alışık bir durum değildir fakat gözlemlediğim kadarıyla siz bu durumu bir görev olarak yapıyorsunuz sanki.

Önce, umduğunuzu bulamadığınız için MHP’yi bölme girişimleriniz oldu, şimdi de sanki CHP üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışıyor olduğunuzu gözlemlemekteyim.

En son, günler öncesinden 26 Ağustos’u işaret ederek bir beklenti oluşturdunuz fakat kayda değer bir açıklama çıkmaması yine aynı şüpheyi yani ‘Birileri konuşma metnini değiştirdi mi acaba’yı dedirtiyordu.

Yoksa merakla beklenen o günün açıklaması “Seçime her parti ayrı ayrı girsin” gibi ayağı yere basmayan bir sözle açıklanamaz. Kaldı ki hemen ertesi günü o sözünüzü yine kendiniz güncelleyip “Bazı illerde ortak aday belirleyebiliriz” diyerek yine aynı şüpheyi zihinlere kazıyorsunuz.

Son olarak yine bildik taktik, “Ankara ve İstanbul dahil tüm il ve ilçelerde kendi ismimizle şeçime gireceğiz!” dediniz.

Bu açıklamanın Türkçesini, “Elimi güçlü gösterip pazarlık şansımı arttırmak istiyorum” diye algılayalım mı acaba?

Bir tarafta “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” diyen bir irade dimdik dururken

Öbür yanda “Önce ben ve partim, sonra ortaklarım, kalırsa da milletim” diyen bir iradenin eğilmekten belini hiç doğrultamamasına rağmen dimdik ayaktayız mesajı.

“Cumhur İttifakı etle tırnak gibi sapasağlam, ama biz Millet İttifakı olarak masanın altında birbirimizi tekmeliyorduk” sözünü sizin ağzınızdan duyunca rabbime binlerce kez şükrettim.

 

Gerçekten Allah korumuş bu milleti!

 

Acaba diyorum;

Denizin ortasında dümeni kırılmış bir gemide ufku gözlemek mi? Yoksa dümenin kaptan dışında birilerinin elinde olması mı daha vahimdir?

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 13 Eylül 2023

Bir de şu milletvekili adaylarının belirlenmesi süreci var ki evlere şenlik!

Gün geçmiyordu ki bir ilde şaibe çıkmasın, bir çok ilde adaylar ismiyle değil cebiyle değerlendiriliyordu.

Gerçi siz bunu şiddetle yalanladınız ama demek ki sizin dışınızda organize işler yapan birileri varmış, ki bu daha vahim bir durum.

Örneği memleketim Urfa’dan vermek istiyorum.

Aday adayları arasında Urfa’da belli bir oy oranına sahip örneğin, Ahmet Bucak, Mehmet Özyavuz, Dr. Mahmut Subaşı gibi isimleri öteleyip birinci sıraya sürpriz bir ismi yazmanız Urfa’da şaibeyi ayyuka çıkarırken saydığım isimlerin adaylıktan çekilmesine neden olmuş ve karşınızdaki ittifakın elinin güçlenmesini sağlamış olmuştunuz.

Sonuç mu? Hüsran tabii ki…

Elbette ki birinci sıra adayınızı eleştirmiyorum, kim istemez ki ilk sırada olmayı, fakat sizin veya parti içerisinden birilerinin bu davranışı İYİ Parti’ye gidecek oyları tırpanladı adeta!

Kurucu il başkanınızın zehir zemberek açıklamaları ve ardından istifa etmesi de bu iddiaları doğrular nitelikteydi.

İddia olduğu için rakamları telaffuz etmeyeceğim ama bol sıfırlı rakamların ortada dolaştığını söyleyebilirim.

Urfa aslında bir örnek, benzer durumda onlarca ilde bu tür şaibelere rastlamak mümkündü.

Sayın Akşener ben aslında sizin ajandanızı merak ediyorum. Var mı yok mu onu da bilmiyorum.

Dikkat ediyorum hemen hemen bütün açıklamalarınızın üzerinden henüz 24 saat bile geçmeden yeni bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor olması sanki sizin hür iradenizle değil de başka eller tarafından siyasi figür olarak kullanıldığınızı hissettiriyor bana.

Bir siyasi partinin başka bir siyasi partinin iç işlerine karışması pek alışık bir durum değildir fakat gözlemlediğim kadarıyla siz bu durumu bir görev olarak yapıyorsunuz sanki.

Önce, umduğunuzu bulamadığınız için MHP’yi bölme girişimleriniz oldu, şimdi de sanki CHP üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışıyor olduğunuzu gözlemlemekteyim.

En son, günler öncesinden 26 Ağustos’u işaret ederek bir beklenti oluşturdunuz fakat kayda değer bir açıklama çıkmaması yine aynı şüpheyi yani ‘Birileri konuşma metnini değiştirdi mi acaba’yı dedirtiyordu.

Yoksa merakla beklenen o günün açıklaması “Seçime her parti ayrı ayrı girsin” gibi ayağı yere basmayan bir sözle açıklanamaz. Kaldı ki hemen ertesi günü o sözünüzü yine kendiniz güncelleyip “Bazı illerde ortak aday belirleyebiliriz” diyerek yine aynı şüpheyi zihinlere kazıyorsunuz.

Son olarak yine bildik taktik, “Ankara ve İstanbul dahil tüm il ve ilçelerde kendi ismimizle şeçime gireceğiz!” dediniz.

Bu açıklamanın Türkçesini, “Elimi güçlü gösterip pazarlık şansımı arttırmak istiyorum” diye algılayalım mı acaba?

Bir tarafta “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” diyen bir irade dimdik dururken

Öbür yanda “Önce ben ve partim, sonra ortaklarım, kalırsa da milletim” diyen bir iradenin eğilmekten belini hiç doğrultamamasına rağmen dimdik ayaktayız mesajı.

“Cumhur İttifakı etle tırnak gibi sapasağlam, ama biz Millet İttifakı olarak masanın altında birbirimizi tekmeliyorduk” sözünü sizin ağzınızdan duyunca rabbime binlerce kez şükrettim.

 

Gerçekten Allah korumuş bu milleti!

 

Acaba diyorum;

Denizin ortasında dümeni kırılmış bir gemide ufku gözlemek mi? Yoksa dümenin kaptan dışında birilerinin elinde olması mı daha vahimdir?

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.