faruk taşcı

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 23 Mayıs 2024

 

Klasik gelenekte sıkça kullanılan bir ifade var: “Halkın içinde Hak ile olmak”. Bu ifadenin binbir türlü tecellisi/yansıması bulunuyor elbette, ancak hepsi için geçerli ortak mana Hakkın tecellisinin halkın (iradesinin) tecellisinden uzak düşünülmemesi gerektiğidir ve hayırlı lider de bunun farkında olan kişiye deniyor.

“Halkın İçinde” Hak Üzere Olmak

Bu nedenle liderin uyanıklığı veya gafleti, “halkın içinde” olmayla bağlantılı oluyor. Halkın içinde olduğunu bilip hak üzere de yol alabilen hayırlı lider olurken gaflete düşüp yolunu şaşıran da olabiliyor.

Hayır üzere lider olmak için öncesinde “halkın içinden çıkmak” ve sonrasında “halkın içinde ol/mak” gerekiyor. Halkın nefes alıp verdiği sokaklarda nefes alıp vermiş olmak, halkın ağladığı evlerde halk ile ağlamış olmak, halkın sevindiği yerlerde sevgisini halk ile göstermiş olmak, halkın düştüğü yollarda düşmüş ve kalkabilmiş olmak gerekiyor. Yani kısacası halktan biri olmak gerekiyor.

Bu haliyle halkın önünde lider pozisyonuna geçen biri, halkın sorunlarını damarlarına kadar bilebiliyor ve damarlardaki varsa tıkanıklıkları bir cerrah hassasiyeti ile bizzat ve aşkla giderebiliyor, hiç yorulmadan. Böylece “halkın sevgilisi” oluyor.

Ancak burada bir imtihan görünür: Halkın sevgilisi olan liderin iktidardaki gücü ve alanı açıldıkça/genişledikçe “halkın içinde kalmak” veya “halktan kopmak” gibi bir yol ayrımı görünür. Hayırlı lider olarak kalmak isteniyorsa “halkın içinde kalmak” gerekiyor, bu nedenle yoğunluğun getirdiği teknik nedenlerden dolayı halkın içinde daha az zaman geçirmenin riskini “halkın içindeki has adamları”nın varlığı ile halkın gerçek gündemini takip etmesi gerekiyor. “Has adamlar” liderinden şahsi menfaati olmayan ve asla yalan konuşmayan profiller olmalı ki lider “halktan koparılma”ya maruz kalmasın ve halkın içinde kalmaya ve halkın gerçek sorunlarını görebilmeye ve çözmeye devam edebilsin.

İlginizi çekebilir!  Geçmiş Değişir mi?

Hak Üzere Devam Etmek İçin “Halka Dönmek”

Aksi halde “halkın içinde kalmak”ta sorun yaşayan yani bir nevi “halktan koparılan” liderin yapması gereken basit ama bir o kadar da zor hamle “halka dönmek” yani “Hakka dönmek”.

Halka dönmek basit ama “Hâman kılıklı” (şer niyetli) yani has olmayan adamlar sebebiyle hayırlı lider için halka dönmek yani içinden geldiği halka dönmek pek de kolay olmaz; dönebilmek için hayırlı liderin Hâman kılıklılardan kurtulması gerekiyor. Kurtulur kurtulmaz da halkın içinde “hak üzere olanlar” (alimler, arifler, zakirler, şakirler vb.) ile hemhal olması gerekiyor çünkü hak üzere olanların tek işi hayırlı liderin hayır üzere kalmasına yardımcı olmaktan başka bir şey değildir; yani zerre şahsi menfaat olmadan hayırlı lidere yardımcı olmak.

Böylece hayırlı liderin yapacağı son bir hamle kalıyor: “Ramat işlemi” uygulamak yani eldekilerin/çevresindekilerin gerçek kimliklerini ortaya çıkarmak için yüksek ateşte ayıklama işlemini yapmak. Böylece kimin altın kimin gümüş kimin bakır kimin çöp olduğunu hakkıyla görmek ve altın-gümüş ile yola devam etme imkanına kavuşmak.

Ramat işlemi yakıcı ve sancılı bir işlem. Bunu yapabilen hayırlı lider, mahiyetindeki şerlileri defetmiş ve hayırlılar ile halka yani Hakka hizmete eskisinden daha güçlü yapabilme imkanına ermiş olur.

İşte Türkiye’de Erdoğan’ın geleceği, biraz da bu “siyasi ramat işlemi”nin olup olamayacağı ile ilintili duruyor.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.