faruk taşcı

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 10 Mayıs 2024

 

Kavramların dünyası bir acayip; acayip olduğu için de hem çekici hem de girift. Mesela genel hayatta veya özelde çalışma hayatında “on numara iş çıkarmak” ya da “her şeyi tıkırında gitmek”, “çok kazanmak” acaba ne anlama geliyor?

Çalışma Hayatında Amaç

Bu sorunun cevabı yani kavramların izahı, kavramlara yüklenen anlamlara göre kendine farklı zeminler buluyor. Mesele, çalışma hayatının amacı ile ilgili. Hal böyle olunca soru şudur: Çalışma hayatında amaç kişinin şahsi çıkarlarına mı dayalı yoksa Allah’ın rızasına mı?

İnsanın elbette şahsi çıkarları olabiliyor; X ürününü almak çıkarına uygun olabiliyor, Y ürününü almak çıkarına ters gelebiliyor. Bunun sorunlu bir yönü yok. Sorun, X ürünü çıkarına uygun ya da Y ürünü çıkarına ters diye her yolun mübah görülmesi; bu minvalde çıkarına uygun olanlara destek verenlerin baş tacı yapılması çıkarına ters olanların yanında duranların gerekirse imha edilme çabası sorunun âlâsı. İşte bunların hepsi çalışma hayatında şahsi çıkar temelli amaçlar.

Şahsi çıkar olsa da temeli Allah rızası olan çalışma hayatı da mümkün. Mesela otomatik olarak “işçiyiz haklıyız” değil de “işçisiz, çıkarımıza uygun olsun olmasın, haklıysak haklıyız” yaklaşımı ya da “patronuz haklıyız” değil de “patronuz, güçlü olup olmamamızdan bağımsız olarak, haklıysak haklıyız” yaklaşımı çalışma hayatında Allah’ın rızası. Yani çalışma hayatında işçi veya patron olmaktan kaynaklı güçlü/güçsüz (çıkar) odaklı hak anlayışının değil de sadece haklı/haksız merkezli hak anlayışının varlığı.

Amaca Göre Ya Bereket Ya Verimlilik

Dolayısıyla Allah’ın rızası varsa çalışma hayatında her zaman “bereket” var demektir, Allah’ın rızası yoksa veya zayıfsa çalışma hayatında (yer yer) “verimlilik” olabilse de çalışma hayatının bereketi kaçmış demektir.

İlginizi çekebilir!  1 Temmuz'da Kumpasçılar Ne Yapacak

Çünkü bereket, sözlükte “artış, bolluk, genişlik, hayır, devamlılık” anlamlarına geliyor ve bu anlamı tamamlayan kavramsal anlamıyla bereket, insana Allah tarafından verilen maddi ve manevi hayrın sürekli olması ve bir nevi sabitlenmesi demek oluyor. Kendisinde bu hayrın (çokça) bulunduğu kimse veya nesne de “mübarek” kabul ediliyor.

Bununla birlikte bereketi, sadece artma veya çoğaltma ile eşdeğer görmemek gerekiyor, çünkü bereket çokluk veya azlık ile doğrudan ilgili değil, süreklilik ile ilgili. Bu nedenle bazen “bir, çoktur.” Bir futbol takımının Messi’si varsa, birçok futbolcudan daha kıymetli oluyor; evet sayıca bir oluyor, ama o futbol takımına faydası/hayrı, birçok futbolcudan daha fazla ve sürekli oluyor.

Dolayısıyla bereket, verimlilik de değil; çünkü verimlilikte aslolan, sonuçtaki sayıca fazlalık. Hâlbuki berekette fazlalık söz konusu olabiliyor ama ille de şart değil; az bir şey bile bereket ile nice çoklardan daha çok anlam ifade edebiliyor. Elmas azdır ama nice taşları toplasak, bir elmas etmezler. Bu anlamda “bollukta bereketsizlik” tabiri, çokça kazanç ve verimlilik olsa bile, elden kolayca çıkmasına ve değersiz olmasına atıf yapması açısından dikkate değer.

Özetle, tüm mesele çalışma hayatında 4’ün 5’ten büyük olduğunu görmek; çünkü helal olan 4 bereketlidir ve haram olan ama sayıca görüntüde çok ve verimli görünen 5’ten büyüktür ve yücedir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.