istihbarat ceyhun bozkurt

Ceyhun BOZKURT – 30 Mart 2024

 

Türkiye, bölücü terör örgütü başta olmak üzere, çok sayıda terör örgütüyle aynı anda mücadele etmek zorunda kalan dünyadaki ender, hatta belki de tek ülke. Ülkemizin bütünlüğünü, demokrasisini, Cumhuriyet rejimini hedef alan çok sayıda terör örgütünün hepsinin sahipleri var. Bu sahipler, terör örgütlerini finanse ediyor/ettiriyor, silah ve mühimmatla donatıyor, askeri eğitimler veriyor. Karşılığında da Türkiye’ye karşı terör yöntemleriyle vekalet savaşı yürütmelerini istiyor.

Türkiye ise bu terör örgütleriyle, bazı dönemlerde zorluklar çekilse de taviz vermeden mücadelesini sürdürdü, sürdürmeye de devam ediyor. Mücadele artık örgütün Türkiye ve Irak sahasında hareketsiz hale getirilmesi, eylem kapasitesinin en aza indirilmesi, örgütü Irak’ta yasaklı hale getirme gibi başarılı aşamalara ilerledi.

Suriye topraklarının üçte birini ABD desteğiyle işgal eden KCK/PKK-PYD terör örgütü ise Irak’tan sonra sıranın kendisine geleceğinin bilinciyle panik halinde kendisine destekçi arıyor. Şam’ın olaya rasyonel yaklaşması, sorunun siyasi çözümüne kapı aralaması gibi adımlar gerçekleşirse ve Ankara-Şam hattı eski işlerliğine zamanla da olsa dönerse, PYD-YPG terör örgütünün imhası da kaçınılmaz.

Teröristlerin imhası elbette terör örgütüne darbe indirmesi bakımından son derece kıymetli.

Peki yeterli mi?

Kesinlikle hayır.

Teröre ve besleyenlere son darbeyi indirmek için başka bazı adımlar gerekli. Bu adımlar atılmazsa terör örgütünün yeniden güçlenmesi, terörün hortlaması mümkün.

TERÖRÜN SOSYAL, SİYASAL, EKONOMİK, PSİKOLOJİK AYAKLARI

Eski Emniyet ve TEM Müdürü Osman Kaya ile bu konulara dikkat çeken çok faydalandığım bir sohbet yaptık. Kaya’nın uyarılarını bire bir aktarıyorum:

  • Siyasi iddiaları/amacı olan bir terör örgütünün, şiddet aracıyla varmaya çalıştığı yere ulaşmasını, sadece şiddet argümanlarını yok ederek yenemezsiniz. Neden? Siz ‘askeri’ mücadele ederken, yani teröristin şiddet üretme imkanlarını ortadan kaldırırken, aynı zamanda halka dayanma, siyasi güç elde etme, meşrulaşma/olağanlaşma stratejilerini de boşa düşürecek karşı mücadele stratejileri geliştirmek, ısrarcı olmak ve mutlaka müspet manada neticeler almak zorundasınız. Bu stratejinin en önemli ayağı örgütü şiddet üretemez hali getirmekle birlikte stratejinin sosyal, siyasal, ekonomik, psikolojik/sosyo-psikolojik parametrelerini de simetrik olarak yürütmek; halk desteğini engellemek zorundasınız. Her biri bir diğerini besleyen bütünün mütemmim cüzüdür. Birisini gözardı ettiğinizde netice alamazsınız; sakat kalır…
  • Esenyurt ve benzeri yerleşim yerlerinin, etnikçi/etnik ayrılıkçı siyaset üzerinden ifade edilen ve bunun normal karşılandığı (önemli siyasi aktörler ve kitlelerce) bir sürece evirilmişse bundan daha derin bir tehdit, tehlike olabilir mi? Elinde silah olan teröristi vurarak yok edersiniz, lakin silahlı teröristin varmaya çalıştığı siyasi amacı ittifak ederek besliyorsanız ne olacak!?…
  • Askeri olarak yenilmiş- etnik ayrılıkçı bir terör örgütünün stratejilerine hizmet ederek siyaset üretmek ne kadar iddialı olabilir? Örgütle paralel yürüyebilecek siyasetler, “Türkiye husumeti” olarak tanımlayabileceğimiz küresel/emperyal bir stratejiden bağımsız değerlendirebilir misiniz?…
  • Esenyurt örneği bu büyük yıkıcı siyasetin “fünyesi” olacak! Memleketi pat-la-ta-cak-lar! Basite/hafife almak, görmezden gelmek ihanettir. Eruh, Şemdinli’yi basit bir asayiş olayı olarak gören aymazlık, cehalet getirmedi mi bizi bu günlere!
İlginizi çekebilir!  Turizmde nicelik mi, nitelik mi?

TERÖRİSTİ İMHA EDERSİNİZ AMA SANDIĞA MÜDAHELE ETMEK ZOR

  • Terörist kamplara savaş uçakları, savaş helikopterleri, İHA’lar, SİHA’lar, seçkin komandolarla girip yok edebilirsiniz. Lakin sandıktan çıkan sonuçlara nasıl müdahale edeceksiniz!?… Bunun zorluk derecesine dikkat çekmeye çalışıyorum…
  • Oy uğruna yapılan hareketler etnik ayrılıkçı PKK terör örgütünün stratejisine hizmet ediyor. Üstelik bunu yaparken ülke yönetme iddiası taşımıyor. İddiası olsa bile sadece sözde kalan, terör örgütünün amacını karartan, gözden kaçıran bir hususiyet taşımaktan öteye gidemez! Gidebilir mi?

Görüldüğü gibi hayatını terörle mücadeleye adamış tecrübeli bir emniyet müdürü kritik noktalara dikkat çekiyor.

Biz de bunu vurgulamaya çalışıyoruz sürekli. Teröristle mücadele “Terörle Mücadele” çerçevesi içinde önemli bir bölüm. Ama diğer bölümleri, yani ekonomik mücadeleyi, siyasi ayakla mücadeleyi, sosyolojik, psikolojik, akademik, diplomatik, enformatik mücadeleleri görmezden gelirseniz en büyük sıkıntıyı yaşarız.

Ne diyordu rahmetli Bülent Ecevit: “Medyada teröriste destek veren teröristten daha zararlıdır. Bir teröristi imha edersiniz ama medyada ona destek veren öldürülen bir teröristin yerine daha fazlasının bulunmasını sağlar.”

Sadece medya değil aktardığımız alanlar da bu işlevi görür.

Bugün kahramanların canlarıyla, kanlarıyla verdiği mücadelede kazanılan mevziler, onların arkasında iş çevirenler yüzünden bir günde darmaduman olabilir.

Bizden ve uzmanlarından uyarması.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.