Ceyhun BOZKURT – 26 Şubat 2024
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 23 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Mali Eylem Görev Gücü (The Financial Action Task Force-FATF)’nün, Haziran ayındaki Genel Kurul toplantısında Türkiye’nin gri liste kararının kaldırılmasının beklendiğini açıkladı.
Peki Gri Liste olarak bilinen ve tam adı Arttırılmış İzlemeye Tabi Ülkeler Listesi neden önemli?
Tek cümlelik özetle, bu listede yer almak yabancı yatırımları ve dış ticareti olumsuz etkiliyor.
Şimdi filmi başa saralım ve Gri Liste’ye alınma hikayemize bakalım. Öncesinde de İngilizce kısa adı FATF olan Mali Eylem Görev Gücü’nü anlatalım. FATF, 1989 yılında ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve İtalya’dan oluşan G-7 ülkeleri tarafından, OECD bünyesinde kuruldu. Kuruluş amacı, kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesiydi. FATF, 2001 yılında yetki alanını terörün finansmanıyla mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletti.
FATF’nin mevcutta 37 ülke ve 2 de bölgesel kuruluş olmak üzere 39 üyesi bulunmakta. Türkiye de FATF’ye 1991 yılında üye oldu.
MEHMET ŞİMŞEK’İN İLK DÖNEMİNDE DE LİSTEYE ALMIŞLARDI
Gelelim Türkiye-FATF hikayesinin kısa tarihçesine. Gri Liste’ye alınma Türkiye için yabancı değil. Ülkemiz, başlangıç tarihleri 1994, 1998 ve 2006 yılları olan 3 FATF değerlendirmesinden geçmişti. Dikkat çekici bir şekilde Mehmet Şimşek’in ilk bakanlık döneminde, hem de Arap Baharı ve dibimizdeki Suriye krizi patladığında 2011 yılında Gri Liste’ye alındık. Türkiye bu süreçte Terörizmin finansmanı ve kara paranın aklanmasına karşı geliştirilen 40 FATF tavsiyesinin bitirilmesi amacıyla Şubat 2013’te Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’u çıkardı. Devamında FATF tarafından yapılan 24 Ekim 2014 tarihli açıklama ile düzenli takip sürecinden çıkarıldı.
FATF, Türkiye ile ilgili 4’üncü Tur Karşılıklı Değerlendirme sürecine 2018 yılında başladı. Süreç 2019 yılının Ekim ayındaki FATF Genel Kurulunda kabul edilen rapor ile tamamlandı. Açıklanan rapor kapsamında ve ara değerlendirme öncesinde Adalet, Dışişleri, Hazine ve Maliye, İçişleri ve Ticaret Bakanlıkları ile MASAK ve kolluk birimlerimiz bir ortak çalışma grubu oluşturdu ve 40 FATF tavsiyesi ile ilgili çalışmalara başladı.
İki yıllık çalışmanın neticesinde 19-21 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen FATF Genel Kurulu’nda, FATF ve Avrupa-Avrasya Grubu değerlendirmecileri tarafından hazırlanan İzleme Dönem Sonu Raporu-Birinci Takip Raporu kabul edildi. Raporda Türkiye’nin gösterdiği ilerleme, 40 tavsiyeden 11’inde uyumlu, 20’sinde büyük ölçüde uyumlu, 7’sinde kısman uyumlu ve 2’sinde uyumsuz notu ile kayda geçmesine rağmen FATF Türkiye’yi gri listeye aldı. Türkiye’nin gri listeden çıkarılması için de 19 başlıkta 28 maddeden oluşan bir Eylem Planının tamamlanması kararlaştırıldı.
***
Karar açıkça siyasi bir karar olarak değerlendirilebilir. Çünkü Türkiye’nin 2019’dan itibaren attığı adımlar son derece somuttu. Bu somut adımlar kapsamında öncelikle, 31 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan 7262 sayılı “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun” çıkarıldı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve FATF tavsiyeleri ile uyumun sağlanması amacıyla söz konusu kanun içeriğinde;
– 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun,
– 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun,
– 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu,
– 5253 sayılı Dernekler Kanunu,
– 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu,
– 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu,
– 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmaktaydı.
7262 sayılı kanunun kabulü ile birlikte, aynı zamanda, Türkiye’ye yönelik “DAEŞ’in finans ayağı ile yeteri kadar mücadele etmiyorsunuz” eleştirisinin de önüne geçilmişti.
***
TÜRKİYE’NİN ATTIĞI ÖNEMLİ ADIMLAR
Yine o dönem yapılan bazı düzenlemeleri şöyle aktarmak mümkün:
– Türkiye’de yargı organları ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyon içinde mücadele etmesini sağlamak için suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanında etkinliğin artırılmasına ilişkin Ulusal Strateji Belgesi konulu 2021/16 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi çıkarıldı.
– Dönemin Hazine ve Maliye ile İçişleri Bakanları imzasıyla aralarında Fetullah Gülen, Fehriye Erdal ve Mihraç Ural gibi terör örgütlerinin liderlerinin de aralarında bulunduğu FETÖ, DAEŞ, DHKP/C ve PKK terör örgütü üyelerinin tüm malvarlıkları iç dondurma mekanizması ile dondurulmuştur. Kanunlarda yapılan düzenlemeler ile iç dondurma mekanizması ilk kez uygulanmış oldu.
– Aklama suçları ve terörizmin finansmanı kapsamında ihtisas mahkemeleri kuruldu.
– Türkiye’de kara para ile mücadelede hayati önemde gerçek faydalanıcılık sicili kurdu.
– Türkiye, yükümlü olarak bilinen başta bankalar olmak üzere finans kuruluşlarına aklama ve terörizmin finansmanı suçları ile mücadelede risk bazlı denetim uyguladı, yükümlülüklere uyum rehberleri hazırladı.
– UYAP’taki adli istatistik modülü daha etkin hale getirildi.
– Henüz hiçbir ülkede kripto varlıklar ile ilgili yasal bir düzenleme yokken Türkiye’de kripto varlık platformları ulusal hukukumuza göre yükümlü sayıldı ve bu sayede Kıbrıs üzerinden Türkiye’de oynanan illegal bahis geliri ve bu gelirin bir platform üzerinden yurtdışına gönderilmesi kolluk kuvvetlerinin işbirliği ile engellendi.
– Denetim, risk bazlı yaklaşım, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede caydırıcı yaptırımlar, gerçek faydalanılıcılık, mali istihbarat kullanımı, el koyma ve müsadere istatistikleri, STK denetimi gibi alanlarda FATF tavsiyeleriyle uyumlu iç hukuk düzenlemeleri yapıldı.
– Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü altında bir Daire Başkanlığı seviyesinde olan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 2022 yılında “Başkanlık” statüsüne yükseltilirken, yine Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ise 2023 yılı başında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Başkanlık” statüsüne yükseltildi.
– 2016-2021 Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planları hazırlanarak başarılı bir şekilde uygulandı; 2022-2027 Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesinde FATF tarafından yayınlanan tavsiye ve hedef standartlarına yer verildi.
– Kolluk birimlerimizde “Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Şube Müdürlükleri” ve “Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlükleri” kuruldu.
– 2020 ve 2021 yıllarında terörizmin finansmanı ile mücadelede yer alan birimlerin faydalanması ve farkındalığın artırılması amacıyla “Terörizmin Finansmanı ile Mücadele Rehberi“ ile “Terörizmin Finansmanı Soruşturmaları ve İfade Alınmasına İlişkin Sorular“ isimli rehber hazırlandı ve bu rehberler sürekli güncellendi.
– Terör örgütlerinin mali kaynak incelemeleri yapıldı, gerçekleştirdikleri eylem ve faaliyetlerinin en aza indirgenmesi amacıyla finans kaynaklarının daha kısa sürede tespit edilmesi, soruşturmanın geniş ağlara ulaştırılmasında ve sonuçlandırılmasında daha etkin/verimli çalışmalarda bulunabilmesi amacıyla “Mali Analiz Programı” oluşturuldu.
– İlgili personele “Terörizmin Finansmanı ile Mücadele Temel Kursu” ile “Terörizmin Finansmanı ve Mali Analiz Kursu” verildi. Terörizmin finansmanıyla mücadele alanında 2019 yılından bu tarih itibarıyla 6 bin 69 personele yönelik eğitim/çalıştay gerçekleştirildi.
– 6415 ve 7262 sayılı kanunlarda yer alan değişikliklere ve terör örgütlerinin para transfer yöntemlerinden olan “Hawala Yöntemleri”nin nasıl olduğuna ilişkin bilgilendirici broşürler hazırlanarak kolluk birimlerine dağıtıldı.
– Suç Gelirleri, Aklamayla Mücadele ve El Koymayla ilgili farkındalığı artırmak amacıyla Suç Geliri, Aklamayla Mücadele ve El Koyma Broşürü hazırlanarak kolluk birimlerine dağıtıldı.
– Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, MASAK ve ilgili paydaşların koordinesinde; İçişleri Bakanlığınca Cumhuriyet tarihinin en büyük aklama operasyonlarından – akaryakıta bağlı vergi kaçakçılığı ve nitelikli dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik- 2021 yılında SİLİCİ ve 2022 yılında “nitelikli dolandırıcılık”, “rüşvet” ve “vergi kaçakçılığı” suçlarına ilişkin 3 farklı suç örgütüne yönelik teknik ve fiziki takip sonucu DEMİR YUMRUK; Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu ve uyuşturucudan elde edilen suç̧ geliri operasyonu olarak değerlendirilen BATAKLIK operasyonları düzenlendi.
– Uyuşturucuyla mücadelede büyük başarılar alınan Narkoterör kapsamına yasadışı suç gelirlerinin eklenmesiyle birlikte özellikle bölücü terör örgütü PKK/KCK-PYD/YPG’nin ciddi anlamda yasadışı gelir elde etmesinin önüne geçildi.
– Suç gelirleri ile mücadele kapsamında 2019 yılında 67, 2020 yılında 108, 2021 yılında 242, 2022 yılında 323 soruşturma yapılmıştır. Son 4 yılda 7262 sayılı kanun ile birlikte toplam 740 suç geliri soruşturması yapıldı.
– 2019 yılından 2022 yılı soruna kadar suç̧ gelirlerinin aklanmasına yönelik toplam 4.398.788.788 TL nakde, 2.828 adet araca ve 1.143 gayrimenkule el konuldu.
– Terör örgütlerinin varlıkları ve finans kaynaklarına erişiminin önlenmesi, barınma, lojistik, eylem maliyeti gibi finansal ihtiyaçların temininin önlenmesi ve terörizmin finansmanı alanındaki etkinliğimizi daha da arttırmak adına gerek yurt içinde gerçekleştirilen başarılı operasyonlar gerekse yurt dışında ilgili bakanlıkların çalışmaları neticesinde, terör örgütlerinin finans kaynakları büyük ölçüde engellendi.
– Bu kapsamda, terörizmin finansmanıyla mücadele kapsamında 81 ilin Terörle Mücadele (TEM) Müdürlüklerince 2020 yılında 31, 2021 yılında 47, 2022 yılında 78, 2023 yılında ise Aralık ayı başı itibariyle 117 operasyon icra edildi.
27- 2020-2023 Aralık arası terörizmin finansmanına yönelik operasyonlarda toplam 40.674.155,40 TL fon ele geçirildi.
Bu listeyi uzatmak mümkün. Özetle, gri listeye alınma kararının Türkiye’ye olası olumsuz sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla Adalet, Dışişleri, Hazine ve Maliye, İçişleri, Ticaret Bakanlıkları ile MASAK, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı işbirliği ve eşgüdümünde, FATF tavsiyeleriyle uyumlu yapılan iç hukuk düzenlemeler, saha operasyonları, eğitim/çalıştay ve diğer tüm çalışmalar neticesinde 40 FATF Tavsiyesinin 39’u yerine getirildi.
Görüldüğü üzere Türkiye çok ciddi adımlar atmasına rağmen gri listeye alınmış. Bu yapılan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda G-7 ülkeleri dahil çok sayıda ülkeye gösterilen tolerans, gerekli düzenlemeleri çıkaran Türkiye’ye gösterilmemiş. Şimdi Haziran ayında Paris’te gerçekleştirilecek olan FATF Genel Kurulu’nda ülkemizin gri listeden çıkarılıp çıkarılmamasını konuşacaklar.