Ceyhun BOZKURT – 19 Şubat 2024

 

ABD basınında;

– ABD’nin İsrail’i uyardığını,

– ABD Başkanı Joe Biden’in İsrail’in soykırımcı Başbakanı Netanyahu’ya ağır konuştuğunu hatta küfrettiğini,

– Washington yönetiminin sözde yerleşimci özde işgalci 4 İsrailliye yaptırım uyguladığını,

vb. haberleri okumaya başladık.

Bu haberler, ABD dahil tüm Batı kamuoylarında İsrail’e tepkilerin arttığı dönemde aynı paralelde artış gösteriyor.

Bu haberlerin amacı, seçim sürecine giren ABD ve İsrail’i en önemli destekçisi Avrupa ülkelerinin Filistin destekçisi halklarının, milletlerinin tepkisini düşürmekten başka bir amacı yok. Zaten Batı dışındaki milletleri, halkları, ülkeleri önemsedikleri yok. Bir de kendi kamuoyları tepki göstermeye başlayınca onları sakinleştirmek için “Biden Netanyahu’ya parmak salladı” haberleri artış gösterdi.

Milletimizin deyimiyle “gaz alma” haberleri olarak niteleyebiliriz.

Bu haberler yansıtılırken, ABD’nin İsrail’e soykırım askeri ve siyasi destek sürüyor.

Son gelişme BM Güvenlik Konseyi’ndeki Cezayir’in, acil insani ateşkes ve engelsiz insani erişim talep eden ve Filistinli sivillerin zorla yerinden edilmesini reddeden bir karar taslağı yayınlamasına ABD’nin gösterdiği tepki oldu.

BM’deki ABD Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield Cumartesi günü yaptığı açıklamada, karar taslağının “kabul edilmeyeceğini”, yani veto edeceklerini söyledi. Washington, yeni bir ateşkes ve insani yardım girişimini daha uygulatmayacağını açıkça ifade etmiş oldu.

Yine Cumartesi günü İsrail devlet televizyonu Kan’a konuşan Netahyahu’nun Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, ABD’nin İsrail’in Hamas’ın yeteneklerini yok etme kampanyasını desteklediğini ve İsrail’e, savaşı sona erdirmesi veya askerlerini Gazze’den çekmesi konusunda baskı yapmadığını söyledi.

Yine Washington kaynaklı haberlerde İsrail’e askeri ve ekonomik desteğin süreceği bilgileri de paylaşılıyor. Zaten 2028’e kadar her yıl 4 milyar dolarlık bir destek verileceği taahhüt edilmiş durumda.

ABD’nin desteğini kesmeyeceği çok net. ABD’nin savunma sanayiinden sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Laura D. Taylor Kale, 12 Ocak’ta ABD’nin yeni Savunma Sanayi Stratejisi’ni açıkladığı basın toplantısında şu şekilde ifade etmişti: “Hamas’a karşı mücadelesinde İsrail’e verdiğimiz desteğe devam ediyoruz.”

İlginizi çekebilir!  Bizanslı Hammer, Nasıl Ahmed-i Tarran Hz. Oldu?

O zaman net bir şekilde büyük harflerle, altını çizerek yazalım:

ABD, GAZZE’DE FİLİSTİNLİLERE YAPILAN SOYKIRIMIN ORTAĞIDIR

***

Ancak ABD bütün bu soykırım destekçiliğini üstünü örtme çabalarında da başarısız kaldı. Tüm dünya biliyor ki, ABD desteği olmasa Gazze’de bu soykırım gerçekleşmezdi. Hem küresel çapta hem de bölgemizde ABD’nin bütün planları alt üst olma durumuyla karşı karşıya. Tabii ki böyle bir durum, Türk milletinin temennisi. Ama Amerikalı karar alıcılar için bu durum kaygı verici. NATO müttefiki Türkiye, zaten ABD ile birçok konuda karşı karşıya. Mısır giderek ABD’ye karşı konumlanıyor. Son olarak Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Mısır’da doların hakimiyeti de yakında tarih olacağı açıklaması yaptı. Yani dolar bu ülkede rezerv para birimi olmaktan çıkacak. Suudi Arabistan da açıkça “1967 sınırlarında Filistin devleti tanınmazsa İsrail’le normalleşme olmayacak” açıklaması yaptı. Yine bölgedeki diğer devletler de ABD’nin bölge politikalarını zorlayacak adımlar atıyor.

Bu yüzden ABD’li stratejistler öneri üstüne öneri yapıyor.

Biden’e yeni öneri: Netanyahu’nun kellesini al bizi kurtar

Şimdi yeni bir plan ortaya atıldı: Planın sahibi ABD müesses nizamının derin dış yapılanması CFR’de (Dış İlişkiler Konseyi) yıllarca başkanlık yapan Richard Haass.

Haass, Amerikan yayın organı Politica’ya yaptığı açıklamada, Biden’e, Netanyahu’nun kellesini alması önerisi yaptı. Richard Haass şunları söyledi: “ABD’nin İsrail başbakanı veya hükümetiyle ortak olmadığı giderek daha açık hale geliyor. Bunun bedelini ödüyoruz: Başkan yurt içinde siyasi bir bedel ödüyor ve ABD de bölgede ve dünyada bedelini ödüyor. Başkan’ın İsrail Başbakanı’nın başının üzerinde yapılacak bir konuşma, ABD’nin neye inandığını açıkça ortaya koyacaktır ve İsrail’de gerçek bir tartışmaya yol açabilir.” (Bkz. https://www.politico.com/news/2024/02/16/biden-israel-netanyahu-richard-haass-00141924 )

Richard Haass, bu teklifi Başkan Yardımcısı Kamala Haris, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e de iletti.

İlginizi çekebilir!  Yapay Zekâ’nın Doğal Etiği

Ama bu teklif dahi Filistinlilerin yaşadıklarının üstünü kapatmayı amaçlamakta. Netanyahu düşürülecek, yerine başka isim geçecek, ölen öldüğüyle kalacak, Gazze’deki işgal yeni bir statüyle sürdürülecek. Bunu biz söylemiyoruz. CFR’nin yayın organı Foreign Affairs’ten Aluf Benn yazıyor. Benn, 7 Şubat tarihli yazısını, İsrail’de yönetim değişse bile çatışma yönetimi ve Filistin devletini reddetme yöntemi olarak aktardığı “çim biçme” yönteminin devam edeceğini dile getirdi. Yani işgal, Filistinlilere sürgün politikası devam edecek. (Bkz. https://www.foreignaffairs.com/israel/israels-netanyahu-self-destruction )

Bu yüzden testi kırılmadan söyleyelim: Bu tuzaklara karşı hem Filistinliler hem de ülkemiz dahil bölgemiz için siyonist/emperyalist soykırım icracıları kadar bu politikalara da karşı duruş göstermek şart.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.