Ceyhun BOZKURT – 14 Şubat 2024
Yıllar önce Alman gazeteci Udo Ulfkotte, “Satılmış Gazeteciler” kitabını yazmış, kitabında CIA ve diğer Batılı istihbarat servisleri tarafından kontrol altına alınan gazetecileri yazmıştı. Uzun yıllar boyunca Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi için çalışan Ulfkotte, kitabında yazılacak yazıların, haberlerin çerçevesini CIA’ın çizdiğini, böylece Batı medyasının tam kontrol altında olduğunu yazmıştı. Ulfkotte, 2017 yılında evinde ölü bulunmuştu. Gerekçe kalp kriziydi.
Alman meslektaşımızın yazdıkları bize yabancı gelmemişti. Çünkü okuduğumuz yakın geçmiş, yaşadığımız son 30 yıl, Türk basınında da bir dönem Batı’nın etkisini görmüştük. AB süreçlerinde AB temsilcilerinden e-postadan aldıkları talimatları uygulayan gazeteciler(!) görmüştük. ABD’nin Irak’a ve bölgeye demokrasi getireceğini yazanları da…
Zaten Ulfkotte, yıllar önce Yeni Şafak’la yaptığı söyleşide, bu yapının içinde Türk(!) gazeteciler olduğunu da söylemişti.
Gelelim günümüze…
İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımında Batı medyası yine her zamanki gibi dezenformasyon, manipülasyon konusunda destan yazıyor. Ne de olsa hocaları Goebbels.
Son olarak AFP (Agence France-Presse)’nin Küresel Haber Direktörü Phil Chetwynd tarafından ajansın çalışanlarına e-posta ile gönderilen yönergede, İsrail’in yaptığı soykırımı gizleme talimatı dikkat çekti. Declassified isimli siteye sızan e-postalarda, AFP muhabirlerinin haberlerde nesnellik konusundaki endişelerine yanıtlar verilirken, İsrail’in mağdur olduğu algısı oluşturmaya yönelik talimatlar dikkat çekiyor.
Yönergede, tüm haberlerin açılış cümlelerinde öne çıkarılması istenen üç şey var:
– Filistinlilerin değil her iki tarafın ölümleri,
– Hamas tarafından tutulan rehineler,
– Hamas’ın İsrail’e eşi benzeri görülmemiş saldırısı.
Sosyal medya sayfamda da yazdığım üzere bu talimatın özeti şu: İsrail’in mağduriyetini(!) öne çıkarın.
Bu yönergeye göre silahsız siviller, hastaneler, fırınlar, gıda konvoyları, ambulanslar vs. bombalanmamış kundaktaki bebekler dahil binlerce Filistinli öldürülmemiş.
Sadece İsrailliler ölmüş.
Pardon, Batı medyasına göre Filistinliler ölmüş, İsrailliler öldürülmüş. Sanki Filistinliler kalp krizi veya başka hastalıktan ölmüşler gibi bir yaklaşımı görüyoruz. Bunda, ana akım Batı medyasının bilinç altında bizlerin, yani Batılı olmayanların insan olmadığı gerçeği yatıyor sanırım.
Bazı zamanlarda öldürülen Filistinlileri, ölmüş olarak bile saymıyorlar. Onlar aslında yok.
Buna en çarpıcı örnek, 22 Ocak’ta İsrailli 24 soykırımcının öldürüldüğü olayı gösterebiliriz.
22 Ocak’ta Gazze’de iki ayrı olayda 24 İsrail askeri öldürüldü. Batı’nın ana akım medya kuruluşları adeta İsrail’le birlikte kan ağladı. Aynı medya yapılanmasının haberlerinde kullandıkları başlık veya ifadenin anlamı “7 Ekim’den bu yana en ölümcül gün” oldu. Bu ifadeleri 23 Ocak’ta Reuters, AFP, BBC, CBC, NBC, CNN,ABC ve ITV News gibi büyük yayın organları kullandı.
Aynı ifadeyi New York Times , Washington Post , Wall Street Journal , Time dergisi, Daily Telegraph , Sun, Jerusalem Post , Guardian , London’s Evening Standard , Financial Times , Independent ve Yahoo News gibi önde gelen yayın organları da başlıkta veya haberin içinde yazdı.
Oysa aynı gün, İsrail tarafından sadece Han Yunus’ta 65 silahsız masum Filistinli katledilmişti. O gün Gazze’nin bütününde katledilen Filistinli sayısı ise yaklaşık 200’dü.
Ama Batı medyası için İsrail’in 24 katili, silahsız Filistinlilerinden daha önemliydi.
Özetle, Batı medyası Batılı olmayanlar insan değil. Bu, onları yönetenlerin bakış açısını da yansıtıyor.