Fatih ÜNLÜ – 17 Eylül 2024
Başlığımızdaki söz bir İsrail kurşunuyla Batı Şeria’da can veren Ayşenur Ezgi Eygi’ye ait. Büyük bir söz.
Allahualem şehit olan Ayşenur Ezgi Eygi bu büyük sözü babasına söylemiş. Mehmet Suat Eygi anlatıyor:
“Ayşe bana Filistin’e gideceğini söyledi. Vazgeçirmek için aylarca vaktim vardı. Her gün konuştuk, çabaladım, vazgeçmedi.
===
Seattle’daki bir konuşmamızda vazgeçirmeye çalışıyorum. “Çok tehlikeli bir yer. İnsan öldürmeyi çok iyi bilen bir yere gideceksin, gitme.” dedim.
“Gideceğim baba, orada olup bitenleri insanların duyması lazım.” dedi.
“Ya bir kurşun gelir, kaza kurşunu gelir ölürsün.” dedim.
“Ölmem bir işe yarayacaksa, razıyım baba.” dedi.
Bu sözün büyüklüğü yaşanmışlığıyla daha da büyüyor.
Aslında her işte öyle. “Başıma gelen bir işe yarayacaksa razıyım.” diyebildiğimiz zaman iş bitmiştir.
“Doğru olanı yapmak için bunu, bunu… her ne gerekiyorsa yapmaya razıyım, vazgeçmeye de razıyım.” dediğimiz zaman iş bitmiştir.
Yoksa o fani olan tutamağa, belki bir makama, paraya, gençliğe, şöhrete, güce, iktidara… vazgeçilmez gibi tutunduğumuz zaman orada kalışımız, o imkânlara sahip oluşumuz giderek anlamını yitirmeye başlar. Ve bu imkânlarla hayırda çoğalmamız gerekirken ebterleşiriz.
Çünkü tutunmamız gereken sadece Allah’ın yüce hükümleridir. Hâllerimiz buna uyuyorsa ne âlâ. Yoksa, vazgeçebilmeliyiz. Gerektiğinde vazgeçilemeyen dünya nimeti insanın en taşınmaz yüklerinden biridir.
“Yalnız Öleceğiz”
Ayşenur Ezgi Eygi için “Bu gencecik yaşta gitti.” diyenler de olabilir ama hayal edebilir miyiz hangi ebedi gençliğe doğdu da gitti.
Bu dünyada zaten mahdut bir vaktimiz var. O tamamlanınca zaten bir an bile gecikmeden gideceğiz. O büyük yolculuğa en güzel şekilde çıkmak gibisi var mı?
Aslında böyle kutlu ölümler için “Dünya imtihanından yüz akıyla azad oldu, uçup gitti.” demek daha doğru olur…
Kıymetli kardeşim Murat Kaya geçtiğimiz hafta Cuma mesajında Hasan-ı Basri hazretlerinin bir sözünü göndermiş:
Etrafındakilerin çokluğu seni aldatmasın.
Çünkü yalnız ölecek, yalnız dirilecek ve yalnız hesaba çekileceksin.
Gerektiğinde bu aziz candan bile vazgeçerek, o azim yolculuğa tüm yalnızların yoldaşı olan Allah’ın rızasıyla ve O’nun yoldaşlığıyla çıkmak…
Ne büyük bir makamdır.
Bu yazımızda çok alıntı yaptık, Allah’ın izniyle “can” geldi yazımıza. Devam edelim.
“Aşkla kör et gözlerimi…”
diyor Özcan Ünlü Teslimiyet adlı Naat türü şiirinde.
Aşkla (masivaya) kör et gözlerimi, aşkla gördür, aşkla öldür, aşkla oldur.
Bu mısra birçok farklı şekilde de söylenebilir.
Şehadet de “aşkla görmenin”, “aşkla olmanın” ulvi bir hâlidir.
Allah’ın ihsanı olan aziz canı Allah Yolunda feda ederek eşrefi mahluk olup Arş-ı Alâ’yı menzil tutmaktır şehadet.
===
* Ayşenur Ezgi Eygi
