Ferhat ÜNLÜ – 28 Ağustos 2024
Ekolojik terör… 1960’lardan bu yana kullanılan bu kavram, çevresel zararlara yol açan siyasal şiddet eylemlerini ifade ediyor. Son yıllarda artan orman yangınları, özellikle de 2021 senesinde meydana gelen orman yangınlarından sonra terör örgütü PKK, yangınların olağan şüphelisi haline geldi.
2021’in 28 Temmuz’unda 53 ilde çıkan toplam 299 orman yangınında 8 kişi hayatını kaybetmişti ve 150 bin hektar ormanlık alan yanmıştı. Bu yılın yazında da emsallerini gördüğümüz eş zamanlı yangınlar ve yangınların farklı noktalarda çıkması terör örgütü PKK’nın orman yangınlarını çıkardığı ihtimalini gündeme getiriyor. Bunda doğruluk payı var, hatta orman kundaklamaktan yargılanan, geçmişte mahkûm edilen PKK’lılar da var.
Ancak öte yandan tam netleştirilmeden “Ormanları PKK yaktı” dediğiniz vakit de terör örgütünün propagandasına dolaylı olarak alet olma riski var.
Orman yangınlarını; küresel ısınma, rüzgâr, nemin azalması gibi ekolojik faktörlerle açıklamak elbette yeterli olmuyor. İster kasti olsun ister olmasın orman yangınlarında bir numaralı sorumlu insan. En çok yangın, insan hatasından çıkıyor çünkü.
Ülkemiz, her çeşit terörün hedefi olduğu gibi elbette ekolojik terör saldırılarına da uğradı. Ekolojik terör 1960’larda ortaya atılmış ve Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI tarafından da suç olarak tanımlanmış bir kavram. Ancak ‘ekolojik istihbarat’ yeni. İlk olarak Daniel Goleman adlı bir psikolog-yazar tarafından 2010 yılında yazılan bir kitapla ortaya atıldı.
PKK, 90’LARDA DA ORMAN YAKTI
Ekolojik terör-PKK ilişkisinin köklerine inebilmek için biraz geriyor, 20. Yüzyıl’ın son on yılına gitmek gerekiyor. 1995 yılının ilk yarısında 950 hektarlık orman PKK tarafından yakıldı. PKK belki o sene bundan daha fazla orman da yaktı, ama uluslararası arenada tepki çekmemek için çevresel terör faaliyetlerinin çoğunu üstlenmeyebiliyor. Sadece ara sıra ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ gibi naylon isimlerle yaptıkları alçaklığa sahip çıkabiliyorlar.
Örgütün 1990’lı yıllardan itibaren ormanlara sabotaj düzenlediği bilinen bir gerçek. Güvenilir kaynaklara dayanarak şöyle bir rakam vereyim: Sadece 1995 yılının ilk yarısında yaklaşık olarak 950 hektar ormanlık alan, PKK terör örgütü tarafından kundaklandı. 1997 yılında ise Antalya’da 850 hektar ormanlık alan bir gece içerisinde PKK tarafından yakıldı.
1990’larda örgüt, turizm bölgelerinde bulunan ormanlık alanları hedef seçti. Kaş, Manavgat, Belek, Bodrum ve Kuşadası’nda kundaklamalar oldu. Ana amaç turizmi baltalamaktı elbette. Bu noktada Türkiye’nin turizmdeki rakibi olan Yunanistan’ın PKK’ya siyasi amaçlarla destek veren bir ülke olduğunu da hatırlatalım. Gerçi Yunanistan da orman yangınları konusunda 1990’lı yıllarda Türkiye paranoyasına sürüklenmişti. Bunda rahmetli Mesut Yılmaz’ın gafının etkisi vardı. Meşhur Susurluk Raporu’nun sansürlenmiş sayfalarında Yunanistan’daki orman yangınlarının Türkiye’nin rolünün olduğu iddia edilmişti. Özetle iki komşunun, orman yangınları konusunda birbirlerinden şüphelendiği dönemler oldu.
2006’DA YÜZLERCE HEKTAR ALAN YOK OLDU
Gelelim 2006 senesine… O yıl, dört milyon ağaç PKK’nın kundaklaması sonucu kül oldu. Sadece beş gün içerisinde bin 800 hektar ormanın PKK terör örgütü tarafından yakıldı. 700 hektar ormanlık alan Bodrum’da, 500 hektar ormanlık alan Kaş’ta, 40 hektar ormanlık alan Nazilli’de, 300 hektar ormanlık alan Kuşadası’nda, 350 hektar ormanlık alan Selçuk’ta, 100 hektar ormanlık alan da Adana’da PKK terör örgütü tarafından kundaklandı.
Daha yakın bir tarihe gelelim: 2019 yılı içinde İstanbul, Balıkesir, Antalya, İzmir, Manisa, Muğla, Çanakkale, Bursa ve Afyonkarahisar’da meydana gelen orman yangınlarının PKK’nın sabotajları sonucu gerçekleştiği açığa çıktı.
2019’un eylül ayında İstanbul’daki Şamlar Tabiat Parkı’nda piknik tüplerini
patlatarak orman yangını çıkarmaya çalışan teröristler, kolluk kuvvetleri tarafından suçüstü yakalandı. Son olarak; 2019’daki Pendik Aydos Ormanı yangını davasında sanık Yakup Akman’ın müebbet ve 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
KUNDAKÇIYA MÜEBBET HAPİS DAVASI
İmdi… Biraz daha günümüze yaklaşalım ve yürüyen orman kundaklama davalarından ikisinin ayrıntılarına odaklanalım. Şimdi bahsedeceğim haberin mahreci İstanbul. Ajans tarafından servis edildiği tarih 14 Şubat 2024. Haberin ana fikri şu: PKK’nın talimatıyla İstanbul’da yangın çıkarmaya çalışan sanıklara ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Şimdi hatırlatacağım haberin mahreci ise bizim memleket Adana. Tarih 23 Ocak 2024. Adana’da terör örgütü PKK’nın talimatıyla 2022’de iki farklı noktada orman yangını çıkardığı gerekçesiyle tutuklanan terörist ile onun keşif ve eylem çalışmaları için örgüte fon topladığı iddia edilen 11 sanık hakkında dava açıldı. Baş şüpheli F. D. hakkında biri ağırlaştırılmış olmak üzere iki kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Ezcümle; veriler ortada. PKK orman da yakan bir örgüttür. Komplo-bilgi meselesindeki genel yaklaşımımı biliyorsunuz. Bir gazeteci olarak eğer inandırıcı karineler varsa şüphenin peşine düşmenin gerekliliğine inanırım. Eğer ortada şüpheye yer bırakmayacak netlik durumu söz konusu ise de takip elzemdir. PKK’nın 1990’lı yıllardan bu tarafa orman yaktığı ve ‘ekolojik terör’ de ürettiği şüphe götürmez. Bu yüzden ısrarla takipçisi olunması gerekiyor.