Haydar AS – 12 Haziran 2024
Şanlıurfa’da önceki hafta bir vatandaşı ısıran köpeğin kuduz olduğu ortaya çıktıktan sonra yaşanan gelişmeleri hepiniz duymuşsunuzdur.
Sıradan bir vaka olması gereken bu olay bir anda ülke gündemine oturmuş oldu.
Olay sonrası karantinaya alınan mahallede bulunan köpeklerin toplatılmasını protesto eden dernekler bir anda harekete geçtiler.
Önceki yazılarımda bu derneklerin “köpek mafyası”nın birer aparatı olduğundan bahsetmiştim.
Toplam 2800 derneğin olduğunu ve bu derneklerin 100 milyar liralık bir pastadan pay almak için kıyasıya mücadele ettiklerinden bahsetmiştim.
Elbette az da olsa bu işi layıkıyla yapanları tenzih ediyorum.
Bu arada 100 milyarlık rakam sadece mamadan elde edilen bir rakamdır.
Bu derneklere, duyarlı vatandaşların yapmış olduğu bağış ve yardımların büyüklüğünü varın siz hesap edin.
Urfa’daki olaya dönecek olursak;
Toplatılmayı protesto etmek için Urfa’ya gelen “yaşama tutunan patililer” dernek başkanı, protesto sonrası bölgeden toplam 34 köpeği yanına alarak Ankara’ya dönüyor.
Bu arada Ankara’ya vardığında köpek sayısı 29’a düşüyor.
İddia edildiğine göre, bu dernek başkanı çoğunluğu sağlıksız ve görüntü olarak çok kötü köpekleri seçip götürmesinin nedeni, kendi barınaklarında bunları sergileyip duyarlı vatandaşların duygularını sömürüp sırtlarından para kazanmak için yapılıyormuş.
Yine iddia edildiğine göre, bu dernek başkanının çok kısa bir sürede servetinin kat be kat arttığı gözlemlenmektedir.
Zaten olay sonrası Ankara’da tutuklanan bu dernek başkanı hakkındaki iddialarda araştırılacaktır muhtemelen.
Düşünsenize, sanki Urfa ve çevre illerde merhametli, hayvan sever kimse yokmuş gibi kilometrelerce yol kat edip hayvanlara zulüm yapılıyor algısı yaratarak bir kamuoyu oluşturup köpekleri Ankara’ya taşımasının köpek severlik dışında bir nedeni olmalıdır.
Dikkat ederseniz bu pek hayvansever dernekler, mecliste sokak köpeklerinin toplatılması ve rehabilite edilmesi ile yapılan çalışmalarla eş zamanlı olarak, yasanın çıkmaması için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.
Çünkü, bahsettiğim gibi bu konuda hiç de küçümsenmeyecek şekilde bir oluşum vardır.
Bu kazanç kapısının kapanmaması için son ana kadar mücadele etmeye devam edeceklerdir.
Sözü edilen 2800 hayvansever derneğin mali tablosuna ve birbirleriyle olan iletişime bakıldığında hayvanseverlik adı altında çevrilen entrikalar bir bir ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.
Sözde hayvanseverlerin, sakat ve hastalıklı köpekleri sömürerek sırtlarından kazandıkları paraları savcılık araştıracaktır elbette.
Fakat endişem o ki, sokak köpekleri yasası, baskılar sonucu çıkmaz veya ertelenirse hiç şaşmam doğrusu!