Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Kobani davası olarak bilinen 6-8 Eylül olaylarıyla ilgili karar çıkmıştı.
Tutuklu sanıklardan o dönem Eş Genel Başkan olan Selahattin Demirtaş 42 yıl ceza almış oldu.
Karar sonrası farklı yorumları hep beraber izledik.
Kararı yorumlayanlardan biride İBB Başkanı İmamoğlu oldu.
Her fırsatta Demirtaş’a selam çakmasıyla bildiğimiz İmamoğlu, kararın ardından yapmış olduğu açıklamayla yine bizleri yanıltmadı.
Kararı, siyasi bir karar olarak değerlendiren İmamoğlu açıklamasında;
“Siyasi bir davanın sonucu. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye’de birçok siyasi dava var. Ve siyasi davalar üzerinden ihtiraslarla, kin, öfke… Neye dayalı o da belli değil ama çoğu zaman insanlar boşu boşuna yıllardır hapiste yatabiliyor”
Şimdi İmamoğlu bu açıklamayla ifade özgürlüğünü mü kullanmış oldu?
YPG Terör örgütünün, Türkiye üzerinden Kobani’ye girmesine izin vermeyen Hükümetin kararını protesto etmek için halkı sokaklara davet ederek 37 Vatandaşımızın hayatını kaybetmesine ve yüzlerce Vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan Demirtaş boşu boşuna yatmış öyle mi?
Protesto gösterisi adı altında bir Terör kalkışmasına kalkıp her türlü vandallığı yapanları “Demokratik haklarını kullanıyorlar” diye savunup cesaretlendireceksin, bunun sonucu olarak 37 kişinin hayatını kaybetmesinden sorumlu olmayacaksın.
İmamoğlu’na sormak lazım, bir insanın terör suçundan yargılanması için daha ne yapması lazım?
On binlerin katili Terörist Öcalan için “sayın” Öcalan’ın heykelini dikeceğiz heykelini diyenlerden..
PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız diyenlerden…
Hendek kazanların alınlarından değil, ellerinden öpeceğim diyerek teröristlere destek verenlerden…
Hukuk hesap sorunca, kararın siyasi bir karar olduğunu söyleyerek, aklınızca kararı itibarsızlaştıracaksınız öyle mi ?
İstersen birde özür dileyelim millet olarak!
Sayın İmamoğlu size tavsiyem eğer 2028’e giden yolun taşlarını döşemek istiyorsanız biraz daha ileri giderek, şu sıralar Kandil’deki kovuğundan başını bile çıkaramayan Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Nurettin’e methiyeler düzmenizdir.
Mesela onu masumlaştırıp, keyfinden mi dağa çıktı gibi ajitasyonlar yaparak destek olabilirsiniz!
Mesela 45 gazeteciyle çıkmış olduğun Roma seferi ardından bir sefer de Kandile düzenleyerek PKK’lı teröristler hakkında;
Hepsi aslan gibi çocuklar…
Onları dinleyince çok duygulandık…
Bunlar terörist değilmiş meğerse…
Bırakın silahı bir çakı bile görmedim…
Diyerek, bu durumun 2028’de size yol su elektrik olarak geri dönmesini sağlamış olursunuz!
Bu arada, 45 gazeteciyle çıkacağınız Kandil seferi için gidiş dönüş bileti almayın, nasıl olsa dönüşte gönüllü olarak Kandil’de kalanlar olabilir en azından dönüş masrafları için İBB kasasından daha az para çıkmış olur.
Sonuç olarak sizin gözünüzde bir elinde kalemi bir elinde sazı olan masum bir Demirtaş varken,
Bizim gözümüzde bir TERÖRİST… Demirtaş vardır..
Ve Emperyal güçlerin kuklası olan bu teröristler için Türk Milleti der ki;
“Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi müstahak olduğunuz sonuçlarla billahi yüzleştireceğiz!”
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Kobani davası olarak bilinen 6-8 Eylül olaylarıyla ilgili karar çıkmıştı.
Tutuklu sanıklardan o dönem Eş Genel Başkan olan Selahattin Demirtaş 42 yıl ceza almış oldu.
Karar sonrası farklı yorumları hep beraber izledik.
Kararı yorumlayanlardan biride İBB Başkanı İmamoğlu oldu.
Her fırsatta Demirtaş’a selam çakmasıyla bildiğimiz İmamoğlu, kararın ardından yapmış olduğu açıklamayla yine bizleri yanıltmadı.
Kararı, siyasi bir karar olarak değerlendiren İmamoğlu açıklamasında;
“Siyasi bir davanın sonucu. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye’de birçok siyasi dava var. Ve siyasi davalar üzerinden ihtiraslarla, kin, öfke… Neye dayalı o da belli değil ama çoğu zaman insanlar boşu boşuna yıllardır hapiste yatabiliyor”
Şimdi İmamoğlu bu açıklamayla ifade özgürlüğünü mü kullanmış oldu?
YPG Terör örgütünün, Türkiye üzerinden Kobani’ye girmesine izin vermeyen Hükümetin kararını protesto etmek için halkı sokaklara davet ederek 37 Vatandaşımızın hayatını kaybetmesine ve yüzlerce Vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan Demirtaş boşu boşuna yatmış öyle mi?
Protesto gösterisi adı altında bir Terör kalkışmasına kalkıp her türlü vandallığı yapanları “Demokratik haklarını kullanıyorlar” diye savunup cesaretlendireceksin, bunun sonucu olarak 37 kişinin hayatını kaybetmesinden sorumlu olmayacaksın.
İmamoğlu’na sormak lazım, bir insanın terör suçundan yargılanması için daha ne yapması lazım?
On binlerin katili Terörist Öcalan için “sayın” Öcalan’ın heykelini dikeceğiz heykelini diyenlerden..
PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız diyenlerden…
Hendek kazanların alınlarından değil, ellerinden öpeceğim diyerek teröristlere destek verenlerden…
Hukuk hesap sorunca, kararın siyasi bir karar olduğunu söyleyerek, aklınızca kararı itibarsızlaştıracaksınız öyle mi ?
İstersen birde özür dileyelim millet olarak!
Sayın İmamoğlu size tavsiyem eğer 2028’e giden yolun taşlarını döşemek istiyorsanız biraz daha ileri giderek, şu sıralar Kandil’deki kovuğundan başını bile çıkaramayan Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Nurettin’e methiyeler düzmenizdir.
Mesela onu masumlaştırıp, keyfinden mi dağa çıktı gibi ajitasyonlar yaparak destek olabilirsiniz!
Mesela 45 gazeteciyle çıkmış olduğun Roma seferi ardından bir sefer de Kandile düzenleyerek PKK’lı teröristler hakkında;
Hepsi aslan gibi çocuklar…
Onları dinleyince çok duygulandık…
Bunlar terörist değilmiş meğerse…
Bırakın silahı bir çakı bile görmedim…
Diyerek, bu durumun 2028’de size yol su elektrik olarak geri dönmesini sağlamış olursunuz!
Bu arada, 45 gazeteciyle çıkacağınız Kandil seferi için gidiş dönüş bileti almayın, nasıl olsa dönüşte gönüllü olarak Kandil’de kalanlar olabilir en azından dönüş masrafları için İBB kasasından daha az para çıkmış olur.
Sonuç olarak sizin gözünüzde bir elinde kalemi bir elinde sazı olan masum bir Demirtaş varken,
Bizim gözümüzde bir TERÖRİST… Demirtaş vardır..
Ve Emperyal güçlerin kuklası olan bu teröristler için Türk Milleti der ki;
“Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi müstahak olduğunuz sonuçlarla billahi yüzleştireceğiz!”
