Bercan TUTAR – 17 Mayıs 2024
Ukrayna’da Rusya’ya, Ortadoğu’da ise Siyonist İsrail üzerinden Gazze’de Türkiye’ye karşı devreye sokulan bütün kirli projeler teker teker çöküyor.
Napolyon Bonapart’a atfedilen “İnsan 24 hatta gerekirse 36 saat yemek yemeden kalabilir ama barut olmadan üç dakika dahi yaşayamaz…” askeri özdeyiş bugünlerde çok revaçta. Nedeni de kendilerini ‘demokrasi cephaneliği’ olarak ilan eden ABD ve Avrupa’nın mühimmat ve barutları tükendiği için Ukrayna’da ve Gazze’de maruz kaldıkları girdabın her geçen gün daha da artması.
Günümüzde olduğu gibi Fransız imparatorluğu çağında da savaş alanındaki başarı, ikmal hatlarının gücüne ve tutarlılığına bağlıydı.
Ukrayna’ya gönderecek silah bulamayan ABD’nin tükenmişliğini hemen herkes artık açıkça dile getiriyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel dünkü günlük basın toplantısında Ukrayna ordusunun durumunu “fevkalade çaresiz” diye tanımlarken Amerikalı eski vekillerden Robert Pittenger de “ABD’nin demokrasi cephaneliğinin tam takır kuru bakır” olduğu itirafında bulundu.
Silah eksikliği sadece Ukrayna’daki cephede değil Gazze’deki soykırım saldırılarında da hissediliyor. ABD ve Avrupa’nın göndereceği silahlara bağlı olan İsrail’in ‘katliam performansı giderek düşerken Hamas’ın direniş gücü ise tam tersi artıyor.
Üçüncü yılına giren Ukrayna savaşı, ABD ve müttefikleri için şimdiden İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük kara savaşına dönüşmüş durumda. Buna Gazze’deki yedi ayı geride bırakan saldırıları da eklediğimizde ABD’nin mühimmatının ve mühimmatın en önemli ham maddesi olan barutunun tamamen bitmesi yaklaşan büyük hezimetin ilanı olarak görülüyor.
Ukrayna ve Gazze’deki tedarik sıkıntısı ABD’nin modern barut üretme kabiliyetini önemli ölçüde zorluyor. Yani Refah’a yönelik kara harekâtına karşı çıkmalarının nedeni sivillerin yeni bir soykırımdan geçirilmesi değil ABD ve İsrail’in mühimmatlarının tükenme riski… Aynı şekilde Lübnan ile Suriye’de yeni cepheler açmaktan kaçınmalarının nedeni de bu.
Uzmanların da vurguladığı üzere ABD’de barutun temel üretim malzemesi olan nitroselüloz tükenmek üzere. Amerikalı yetkililer çatışmaların ortasında arzdaki gecikmenin endişe verici bir ulusal güvenlik endişesi oluşturduğunun altını çiziyor. Araştırmacılara göre mevcut üretimin altı katı artırılmasıyla bile ABD mühimmat cephaneliğini yenilemenin yıllar alacağı kaydediliyor.
ABD, Avrupa, Ukrayna ve soykırımcı İsrail için en çok endişe verici olanınsa Rusya ile stratejik ilişkilerini daha da tahkim eden Çin’in barut pamuğunun önde gelen üreticisi olarak ortaya çıkmasıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma, küresel arzın tükenmesine yol açarak Çin’in üretim hâkimiyetini artırdı. Bu pozisyon Çin’in Rus ordusunu desteklemesine ve sonuçta ABD’ye karşı devreye soktuğu uzun vadeli küresel hegemonya hedeflerini daha da ilerletmesine olanak sağlıyor.
Financial Times’ın haberine göre Rusya’nın Çin’den nitroselüloz ithalatı 2022’de 3,4 milyon dolardan 2023’ün yalnızca ilk 10 ayında 7,18 milyon dolara yükseldi.
Etekleri tutuşan ABD, yeni bir Mühimmat Tedarik Zinciri Yasası hazırladı. Ancak bu yasanın krize çözüm olması yılları alacak. Bu da 5 Kasım’daki seçimler öncesi ABD’deki siyasi krizleri daha derinleştirebilir. Rusya’nın Ukrayna’daki zaferi İsrail’in Gazze’deki hezimetiyle birleşince bunun ABD ve küresel siyasetteki domino etkisini kimse şimdiden hesaplayamıyor.
Nitekim sözünü sakınmayan isimlerden olan ABD’li milyarder yatırımcı Ray Dalio, geleceğe ilişkin endişelerini “ABD’de iç savaş çıkabilir” tahminiyle dile getirdi. Ekonomik kriz, artan borç ve mali yüklerle küresel çatışmaların ABD’nin siyasi bütünlüğü için ciddi bir endişe kaynağı oluşturduğuna dikkat çeken Dalio’ya göre ülkede ‘iç savaş’ olasılığı da bu krizlerle paralel şekilde yükseliyor.
Yani cephanelikleri tükenince ittifak sistemleri de sarsılıyor. Öyle görülüyor ki herkes kendi bekasının derdine düşerek birbirine saldıracak. Ukrayna ve Gazze konusunda Batı kendi içinde daha şimdiden bölünmeye başlarken yakın gelecekte her ülkede de iç kutuplaşmaların had safhaya çıkacağı tahmin ediliyor.
Hâsılı kelam Batı’nın Ukrayna’da Rusya’ya; Ortadoğu’da ise Türkiye başta olmak üzere Müslüman dünyaya ve Siyonist İsrail üzerinden Filistinlilere karşı devreye soktuğu yeni emperyalist projeler teker teker çöküşe doğru ilerliyor. Bütün kirli planları bir bumerang gibi aleyhlerine dönüyor.
