Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi.
Türkiye, Irak, Katar ve BAE arasında imzalan anlaşmayla proje hayata geçiriliyor.
Bu ekonomi koridoru hayata geçirildiğinde hiç şüphesiz kazananı Türkiye olacaktır.
Bu koridorla, enerjide merkez ülke olmak isteyen Türkiye hedefine ulaşmış olacak.
Bu koridorla, ticari faaliyetlerde Asya- Avrupa arasında Türkiye köprü olacak.
Bu koridorla, Türkiye Basra Körfezi’ne bağlanarak stratejik kazanım elde edecektir.
Bana göre en önemli kazanımlardan biri de;
Bu koridorun güvenliğinin sağlanması için, Irak’ta bulunan PKK, DAEŞ gibi terör örgütleri enselerinde Türkiye’nin olmasından rahatsız olacaklardır. Bir başka deyişle terör örgütlerini kendi alanlarında yok etmek için Türkiye’ye bir fırsat doğmuş olacaktır.
Çünkü bu projenin olmazsa olmazı, yol çalışmaya başlamadan önce bölgenin terörist unsurlardan arındırılması gerekmektedir.
Bu proje ile ortak çıkarların buluşması şüphesiz ki Kazan- Kazan esasına dayalı olacaktır.
1200 kilometrelik Otoyol ve Demiryolundan oluşacak olan kalkınma yolu için 17 milyar dolarlık bir maliyet hesaplanmaktadır.
Irak petrolünü ve Irak, Katar doğal gazını güvenli, düşük maliyetli ve en hızlı şekilde Avrupa’ya ulaştıracak olan bu proje düşük lojistik maliyeti yanı sıra aynı zamanda Türkiye’yi lojistik merkezi haline getirecektir.
Enerji, ticari ve tarımsal ürünlerin taşınması yanında, saatteki hızı 300 kilometreye ulaşması öngörülen hızlı tren ile turizm sektörü de pastadan hak ettiği payı alacaktır.
Basra körfezinde yapılacak olan Fav Limanı ile oluşacak cazibe ile Irak’ın küresel şirketleri bölgeye çekmesi kaçınılmaz olacaktır.
Ekonomi ve ticaret alanındaki rekabette siyasal istikrarsızlık nedeniyle körfez ülkeleri tarafından hep dışlanan Irak için bir fırsat olacaktır.
Çin İpek Yolu’na göre, daha yakın, daha güvenli, daha ucuz ve daha kolay olan bu projeyi Çin’in yakından takip ediyor olması ileride onlarında bu projeye dahil olmak isteyeceklerinin işareti gibi görünüyor.
Eğer Çin bu projeye dahil olmak isterse projenin finansman yönünden eli rahatlamış olacaktır.
Şimdi gelelim bu işin zamanlamasına;
Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Mayıs günü Amerika ziyareti gerçekleştirecek.
Bu projenin Amerika ziyareti öncesi ete kemiğe bürünmesi bana göre Türkiye açısından diplomatik bir hamledir.
Bu projeyi çantasına koyan Sayın Erdoğan’ın Amerika’dan istediğini alabilmesi daha kolay olabilir.
Çünkü; Amerika hiç bir şekilde bu projenin gerçekleşmesini istemeyecektir.
Hele hele söz konusu Irak’ın kendi ayakları üzerinde durma gayretleri ise Amerika çomak sokmak için elinden geleni yapacaktır.
Bölgede güçlü bir Irak, Amerika’nın bütün planlarını yok eder.
Bu yüzdendir ki Erdoğan-Biden görüşmesinde bu projenin akamete uğraması için Amerika Türkiye’nin taleplerine daha ılımlı olacaktır diye düşünmekteyim.
Üstelik bölgede desteklediği terör örgütlerinin, bu proje kapsamında güvenli yol adı altında bertaraf edilecek olmaları Amerika’nın hiç işine gelmeyecektir.
Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi.
Türkiye, Irak, Katar ve BAE arasında imzalan anlaşmayla proje hayata geçiriliyor.
Bu ekonomi koridoru hayata geçirildiğinde hiç şüphesiz kazananı Türkiye olacaktır.
Bu koridorla, enerjide merkez ülke olmak isteyen Türkiye hedefine ulaşmış olacak.
Bu koridorla, ticari faaliyetlerde Asya- Avrupa arasında Türkiye köprü olacak.
Bu koridorla, Türkiye Basra Körfezi’ne bağlanarak stratejik kazanım elde edecektir.
Bana göre en önemli kazanımlardan biri de;
Bu koridorun güvenliğinin sağlanması için, Irak’ta bulunan PKK, DAEŞ gibi terör örgütleri enselerinde Türkiye’nin olmasından rahatsız olacaklardır. Bir başka deyişle terör örgütlerini kendi alanlarında yok etmek için Türkiye’ye bir fırsat doğmuş olacaktır.
Çünkü bu projenin olmazsa olmazı, yol çalışmaya başlamadan önce bölgenin terörist unsurlardan arındırılması gerekmektedir.
Bu proje ile ortak çıkarların buluşması şüphesiz ki Kazan- Kazan esasına dayalı olacaktır.
1200 kilometrelik Otoyol ve Demiryolundan oluşacak olan kalkınma yolu için 17 milyar dolarlık bir maliyet hesaplanmaktadır.
Irak petrolünü ve Irak, Katar doğal gazını güvenli, düşük maliyetli ve en hızlı şekilde Avrupa’ya ulaştıracak olan bu proje düşük lojistik maliyeti yanı sıra aynı zamanda Türkiye’yi lojistik merkezi haline getirecektir.
Enerji, ticari ve tarımsal ürünlerin taşınması yanında, saatteki hızı 300 kilometreye ulaşması öngörülen hızlı tren ile turizm sektörü de pastadan hak ettiği payı alacaktır.
Basra körfezinde yapılacak olan Fav Limanı ile oluşacak cazibe ile Irak’ın küresel şirketleri bölgeye çekmesi kaçınılmaz olacaktır.
Ekonomi ve ticaret alanındaki rekabette siyasal istikrarsızlık nedeniyle körfez ülkeleri tarafından hep dışlanan Irak için bir fırsat olacaktır.
Çin İpek Yolu’na göre, daha yakın, daha güvenli, daha ucuz ve daha kolay olan bu projeyi Çin’in yakından takip ediyor olması ileride onlarında bu projeye dahil olmak isteyeceklerinin işareti gibi görünüyor.
Eğer Çin bu projeye dahil olmak isterse projenin finansman yönünden eli rahatlamış olacaktır.
Şimdi gelelim bu işin zamanlamasına;
Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Mayıs günü Amerika ziyareti gerçekleştirecek.
Bu projenin Amerika ziyareti öncesi ete kemiğe bürünmesi bana göre Türkiye açısından diplomatik bir hamledir.
Bu projeyi çantasına koyan Sayın Erdoğan’ın Amerika’dan istediğini alabilmesi daha kolay olabilir.
Çünkü; Amerika hiç bir şekilde bu projenin gerçekleşmesini istemeyecektir.
Hele hele söz konusu Irak’ın kendi ayakları üzerinde durma gayretleri ise Amerika çomak sokmak için elinden geleni yapacaktır.
Bölgede güçlü bir Irak, Amerika’nın bütün planlarını yok eder.
Bu yüzdendir ki Erdoğan-Biden görüşmesinde bu projenin akamete uğraması için Amerika Türkiye’nin taleplerine daha ılımlı olacaktır diye düşünmekteyim.
Üstelik bölgede desteklediği terör örgütlerinin, bu proje kapsamında güvenli yol adı altında bertaraf edilecek olmaları Amerika’nın hiç işine gelmeyecektir.
