İran-İsrail gerginliği hakkında “İnşallah ben yanılırım” diye bitirdiğim önceki yazımda İran maalesef beni yanıltmadı.
İran tarafından İsrail’e sözde misilleme olarak yapılan saldırı bu kadarına da pes dedirtti adeta.
Bu hamle ile İran’ın hava saldırılarında beceriksiz olduğunu düşünecek değilim elbette İran’ın gücünü tüm dünya biliyor ama bir taraftan da dağ fare doğuruyor.
Gazze’deki mazlum insanlarda İran’a yükledikleri yüksek umutlarının hüsranını yaşıyorlar.
Kime yaradı bu hamle diye bakarsak,
İran’ın bu beceriksizliği İsrail’e dolayısıyla Netanyahu’ya yaramış oldu.
Başta Amerika olmak üzere batılı ülkelerin yavaş yavaş Netanyahu’ya sırt çevirmeye başladığı bir dönemde İran’ın bu kuru gürültülü saldırısı yeniden Netanyahu’ya destek olarak dönecektir.
Bir başka katkıda kendi halkının sürekli protestosuna maruz kalan ve adeta İsrail’de istenmeyen adam ilan edilen Netanyahu yeniden halkın desteğini arkasına alarak eli güçlenmiş bir şekilde katliamlarına devam edecek olmasıdır.
Önceki yazımda bu konu için “danışıklı dövüş” ve “kayıkçı kavgası” gibi ifadeler kullanırken bazı okurlar tarafından tepki almıştım.
Bazı uzmanlar İran’ın bu hamlesinin Amerika’ya verilen bir mesaj olarak okunmasını istiyor.
İyi de bu diplomatik bir hamle olsa hemfikirim fakat ortada bir savaş durumu var ve yaptığın hamleden sonuç almalısın.
Savaşın mesajı olmaz sonucu olur!
Bu sonuçla kim yarar sağladı?
İsrail ve Netanyahu…
O zaman mesaj nerde?
Zaten İsrail en başından beri bölgede çatışmacı bir politika izliyor ve bunu kendine misyon edinmiş.
Senin vereceğin mesaj vız gelir tırıs gider!
Bir başka uzmanın açıklaması beni daha da şaşırttı!
Neymiş efendim Amerika İran’a;
—Evet sen haklısın ama karşılık olarak ılımlı bir misilleme yap ve bu konu kapansın demiş.
Üstelik bu diyalogdan bahseden sözde uzman İran yanlısı! Güler misin Ağlar mısın!
Dikkat ederseniz, İran İsrail muhabbeti bir haftadan fazla bir süredir Gazze gerçeğini ikinci plana itti. Artık masumların ölümü konuşulmuyor, dünya kamuoyu İran’a kilitlenmiş durumda ve bundan en çok yarar sağlayan ise her gün yüzlerce masum insanı katletmeye devam eden Netanyahu elbette…
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama, ben bu olaydan sonra Gazze konusunda umutlarımı yitirmeye başladım maalesef.
Artık Netanyahu’nun olmayan vicdanına kaldı bu mesele!
O ne zaman isterse o zaman biter bu zulüm!
Fakat bölge ülkelerinin hesaba katmadığı veya ihtimal vermedikleri bir durum var ki, işte o zaman herkes “sarı öküz” hikayesini tekrar tekrar okuyacak, ama korkarım iş işten geçmiş olacak.
O sarı öküzü vermemeliydik diye dövünmeler hiçbir anlam ifade etmeyecektir artık!
İran-İsrail gerginliği hakkında “İnşallah ben yanılırım” diye bitirdiğim önceki yazımda İran maalesef beni yanıltmadı.
İran tarafından İsrail’e sözde misilleme olarak yapılan saldırı bu kadarına da pes dedirtti adeta.
Bu hamle ile İran’ın hava saldırılarında beceriksiz olduğunu düşünecek değilim elbette İran’ın gücünü tüm dünya biliyor ama bir taraftan da dağ fare doğuruyor.
Gazze’deki mazlum insanlarda İran’a yükledikleri yüksek umutlarının hüsranını yaşıyorlar.
Kime yaradı bu hamle diye bakarsak,
İran’ın bu beceriksizliği İsrail’e dolayısıyla Netanyahu’ya yaramış oldu.
Başta Amerika olmak üzere batılı ülkelerin yavaş yavaş Netanyahu’ya sırt çevirmeye başladığı bir dönemde İran’ın bu kuru gürültülü saldırısı yeniden Netanyahu’ya destek olarak dönecektir.
Bir başka katkıda kendi halkının sürekli protestosuna maruz kalan ve adeta İsrail’de istenmeyen adam ilan edilen Netanyahu yeniden halkın desteğini arkasına alarak eli güçlenmiş bir şekilde katliamlarına devam edecek olmasıdır.
Önceki yazımda bu konu için “danışıklı dövüş” ve “kayıkçı kavgası” gibi ifadeler kullanırken bazı okurlar tarafından tepki almıştım.
Bazı uzmanlar İran’ın bu hamlesinin Amerika’ya verilen bir mesaj olarak okunmasını istiyor.
İyi de bu diplomatik bir hamle olsa hemfikirim fakat ortada bir savaş durumu var ve yaptığın hamleden sonuç almalısın.
Savaşın mesajı olmaz sonucu olur!
Bu sonuçla kim yarar sağladı?
İsrail ve Netanyahu…
O zaman mesaj nerde?
Zaten İsrail en başından beri bölgede çatışmacı bir politika izliyor ve bunu kendine misyon edinmiş.
Senin vereceğin mesaj vız gelir tırıs gider!
Bir başka uzmanın açıklaması beni daha da şaşırttı!
Neymiş efendim Amerika İran’a;
—Evet sen haklısın ama karşılık olarak ılımlı bir misilleme yap ve bu konu kapansın demiş.
Üstelik bu diyalogdan bahseden sözde uzman İran yanlısı! Güler misin Ağlar mısın!
Dikkat ederseniz, İran İsrail muhabbeti bir haftadan fazla bir süredir Gazze gerçeğini ikinci plana itti. Artık masumların ölümü konuşulmuyor, dünya kamuoyu İran’a kilitlenmiş durumda ve bundan en çok yarar sağlayan ise her gün yüzlerce masum insanı katletmeye devam eden Netanyahu elbette…
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama, ben bu olaydan sonra Gazze konusunda umutlarımı yitirmeye başladım maalesef.
Artık Netanyahu’nun olmayan vicdanına kaldı bu mesele!
O ne zaman isterse o zaman biter bu zulüm!
Fakat bölge ülkelerinin hesaba katmadığı veya ihtimal vermedikleri bir durum var ki, işte o zaman herkes “sarı öküz” hikayesini tekrar tekrar okuyacak, ama korkarım iş işten geçmiş olacak.
O sarı öküzü vermemeliydik diye dövünmeler hiçbir anlam ifade etmeyecektir artık!