Bozgunun faturası ‘Avrasya Kraliçesi’ Victoria Nuland’a kesildi

Bercan TUTAR – 08 Mart 2024

 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından 5 Mart’ta yapılan açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili ve Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland’ın gelecek günlerde 35 yıllık diplomasi kariyerine son vereceğini ve görevinden ayrılacağını duyurdu. Görevi boyunca 6 ABD Başkanı ve 10 Dışişleri Bakanı ile çalışan Nuland, ‘Derin ABD’nin Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik stratejilerini dizayn eden en derin isimlerden biriydi. Kariyerine Çin’de görev alarak başlayan Ukrayna ve Polonya kökenli Nuland, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Irak ve Afganistan’ı işgal eden George W. Bush ve Neo-Con ekibinin en kritik mevkilerinde yer aldı. 2013’ten sonra ise ABD’nin Ukrayna ve Tayvan krizleri başta olmak üzere Çin, Rusya, Türkiye ve Avrupa’ya yönelik geliştirdiği bütün stratejilerin baş mimarıydı. 2010’da başlayan Arap Baharı’ndaki devrimlerin karşı devrimlerle bastırılmasında da etkin bir rol üstlenmişti.

Bu kapsamda Yemen, Mısır, Libya, Tunus, Lübnan, Filistin, Suriye, Irak ve Türkiye’ye yönelik iç savaş, darbe, darbe girişimleri ve terör örgütleri yoluyla ABD’nin devreye soktuğu bütün kirli stratejilerin arkasında yine Nuland ve ekibi vardı.

Üniversitede Rus edebiyatı, tarih ve siyaset bilimi okuyan 62 yaşındaki Nuland, Rusça ve Fransızca dışında Amerikan dışişlerinde Çince de bilen nadir diplomatlardan biri.

Ukrayna politikasına yön verecek yeni bir isim atanana kadar Nuland’ın yerine Gürcistan, Türkiye ve Afganistan’da elçilik yapan John Bass getirildi. Kaderin cilvesine bakın ki Bass’ın görev aldığı bütün ülkeler, genellikle ABD’nin ağır hezimet yaşadığı yerler. Bu kapsamda Bass’ın görev yaptığı ülkelerde yaşanan olaylara ve ABD’nin maruz kaldığı hezimetlere bakılırsa Ukrayna dosyasında da Volodimir Zelenski’nin durumu pek parlak görünmüyor. Nuland’dan sonra Zelenski ile birlikte Gazze’de batağa saplanan soykırımcı Benyamin Ntanyahu’nun biletinin de kesileceği tahmin ediliyor.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili ve Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması’nın yeniden işlerlik kazanması kapsamında 28-29 Ocak 2024 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmişti. Türkiye’den sonra da Kiev ve diğer Avrupa başkentlerine geçmişti.

ABD’deki en etkili Siyonazilerden biri olan Nuland Türkiye’de verdiği röportajda ABD’nin Suriye’den çekilmeyeceğini vurgulamış ve İsrail’in Gazze’deki soykırım stratejisini “Tüm yaşananlar Hamas’ın vahşi saldırısı ile başladı” sözleriyle savunmuştu.

2014’in hemen başında Kiev’deki Maydan olaylarında, ABD’nin desteklediği darbe yanlılarına kurabiye dağıtmasıyla hafızalara kazınan ve ‘kurabiyeci’ olarak da anılan Nuland’ın istifa kararı Rusya ve ABD’de ayrı ayrı yankılandı. Özellikle Rus medyasında Rusya karşıtı şahin neo-con Nuland’ın Ukrayna’daki savaşına yönelik son provokasyon girişiminin deşifre olmasından sonra Joe Biden tarafından zorla görevden alındığı iddia ediliyor.

Sputnik İngilizce’de yer alan John Miles imzalı analizdeki eski CIA analisti Ray McGovern’ın iddiaları dikkat çekiyor. McGovern, Nuland ile Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius arasında Rusya topraklarına yönelik bir saldırı planına dair görüşmelerin deşifre olan kayıtlarına atıfta bulunarak, sızıntıların Alman yetkililer için ciddi bir utanç yarattığını söylüyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndaki üstlerinin onayı olmadan nükleer Rusya’ya karşı Kırım Köprüsünü vurmak veya Moskova’yı hedef almak gibi son derece tırmandırıcı bir provokasyon saldırısı düzenlemeye çalışması, Nuland’ın sonunu getirdi.

Demokrat Partili Nuland’ın kocası Robert Kagan, Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush döneminde temelleri atılan Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’nin (PNAC) kurucularından biriydi. Nuland ve Kagan’ın her iki partideki etkisi, Washington’un savaş yanlısı yapısının gücünü gösteriyor.

Nuland’ın istifasında Almanya yanında Fransa’yı da aktif olarak Rusya’ya karşı Ukrayna’da cepheye sürme girişiminin etkili olduğu kaydediliyor. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nuland’ın gazına gelerek Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya asker göndermesini önermişti.

Rus yetkililer, “Bu tür açıklamalar yapmadan önce Macron’un, 600 binden fazlası nemli topraklarda Napolyon askerleri için bu işin nasıl bittiğini hatırlaması doğru olur” çıkışında bulunmuştu. Rus yetkililerin, üçüncü dünya savaşını veya NATO-Rusya savaşını körükleyecek olan Nuland’ın provokasyonuna gelen Almanya ve Fransa’ya Napolyon ve Hitler’in hezimetlerini hatırlatmaları boşuna değil. Zira kış aylarında Rusya’ya saldırmak hiç de kıllıca değildi.

Nuland’ın Rusya ile ABD arasındaki cepheleşmenin derinleşmesi için çok şey yaptığını belirten Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da “Nuland, yetenekli bir diplomat, ABD Dışişleri’nde oldukça önemli bir rol oynayan bir diplomat ancak bu yeteneklerini barış alanında kullansaydı daha iyi olurdu” diyerek Rusya’yı hedef alan ABD’nin de Napolyon Fransa’sı ve Hitler Almanya’sı ile aynı kaderi paylaşacağı imasında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise Nuland’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın ‘Rusya karşıtı’ politikasının başarısız olması nedeniyle görevden ayrıldığını vurguladı.

Nuland’ı, Rusya’yı iyi tanıyan yetenekli ve eğitimli kişilerin, beceri ve kabiliyetlerini Moskova ile ilişkileri bozmak için nasıl kötüye kullanabileceğine en iyi örnek olarak niteleyen Zaharova, “Rusya hakkındaki bilgisini yaratıcılığa odaklamak gerekliyken, bu yeteneğini ikili ilişkileri yok etmeye odakladı. Genel olarak, Nuland’ın, ülkelerimiz arasındaki güvenin baltalanmasına yaptığı kişisel katkının muazzam olduğunu düşünüyorum” dedi.

Nuland döneminin sona ermesi ABD’de de yankı buldu. ABD’nin eski askeri istihbarat subayı Scott Ritter, Victoria Nuland’ın Beyaz Saray’ın hareket tarzıyla radikal anlaşmazlıklar nedeniyle istifaya zorlandığını iddia etti. Ritter, “Açık konuşalım; Bu onun (Nuland) kendi iradesiyle aldığı bir karar değil. Başkan ve Dışişleri Bakanı’nın izlediği politikalarla artık uyumlu biri değil” ifadesini kullandı.

Nuland’ın istifa etmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Ritter, “Beyaz Saray’ın duruma göre değişen görüşlerine asla boyun eğmeyecek. İnançları çok güçlü ve Amerikan siyasetindeki statüsü çok yüksek. Nuland diğer şeylerin yanı sıra, Washington’un Rusya ile ilişkilerindeki mevcut ihtiyaçlarına uymayan bir retorik kullanıyor” dedi.

Dış politikada güç kullanımını savunan Nuland, 31 Ocak 2024’deki Kiev’i ziyaretinde yaptığı konuşmada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “savaş alanında güzel sürprizler” sözü vermişti.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da Sivastopol Milletvekili ve Dış İlişkiler Komitesi üyesi Dmitriy Belik, Nuland’ın herkes tarafından Rusya’ya karşı beslediği derin nefreti ile anıldığını söyledi.

Belik, “Nuland şüphesiz Rusya’nın tarihi düşmanıdır. Görevden ayrılması, Amerikan politikasının modern dünyanın gerçekleri karşısında tökezlediğinin bir göstergesidir. Nuland sadece Rus politikacılar tarafından değil, aynı zamanda sıradan Ruslar tarafından da ülkemize duyduğu derin nefretle anılıyor” diye konuştu.

Nuland sadece Rusya’yı değil Türkiye’deki yönetimi de hedef alan biriydi. Unutmayalım ki Ukrayna kökenli Nuland, ABD’nin Rusya, Çin, Türkiye, İran, Pakistan ve Hindistan’ı kapsayan ‘Büyük Avrasya stratejisinin kraliçesi’ olarak da biliniyor. Ancak Zbigniew Brzezinski’nin Afganistan’da SSCB’ye karşı başardığı şeyi Nuland Ukrayna’da Rusya’ya Ortadoğu’da ise Türkiye’ye karşı başaramadı. Her şeyi eline yüzüne bulaştırdı.

Bu bağlamda Nuland’ın son Ankara ve Avrupa ziyaretini daha önceki bir yazımda da dile getirdiğim gibi ‘darboğazdan çıkışın ve yeni arayışların gayreti’ olarak görmek lazım.

Ukrayna’da ve Gazze’de batağa saplanan ABD ve müttefikleri her açıdan yeni bir durum muhasebesi yapıyor. Aynı anda Çin, Rusya ve Türkiye’ye hatta İran’a karşı dahi bir ‘Modus Vivendi diplomasisi’ diyebileceğimiz asgari müştereklerde buluşma ve kabul edilebilir bir uzlaşı biçimi bulma stratejisi devrede. Bunu ABD’nin çok kutuplu dünyaya uyum egzersizleri olarak da görebiliriz.

Bu bağlamda Çin’in Tayvan’daki kırmızıçizgilerini tanıdığını açıklayan ABD, Türkiye gibi Rusya ile de yeni sayfa açmaya çalışıyor. Yoksa ABD’li gazeteci Tucker Carlson’a konuşan Rus lider Putin’in uzun röportajı Amerikan medyasında yayınlanabilir miydi?

Hâsılı kelam İsrail’e sesini yükselten ABD bütün rakipleriyle yeni bir uzlaşı arayışında. Ukrayna’daki hezimetin bedelini ‘görevden alınan’ Nuland’ın şahsında Zelenski’ye, Gazze’deki hezimetin bedelini ise Netanyahu’ya kesip kurtulmaya çalışacaklar. Fakat bu kez ABD’nin ve diğer Batılı müttefiklerin işi çok zor. Çünkü dünya eski dünya değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

bercan tutar banner

Bercan TUTAR – 08 Mart 2024

 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından 5 Mart’ta yapılan açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili ve Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland’ın gelecek günlerde 35 yıllık diplomasi kariyerine son vereceğini ve görevinden ayrılacağını duyurdu. Görevi boyunca 6 ABD Başkanı ve 10 Dışişleri Bakanı ile çalışan Nuland, ‘Derin ABD’nin Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik stratejilerini dizayn eden en derin isimlerden biriydi. Kariyerine Çin’de görev alarak başlayan Ukrayna ve Polonya kökenli Nuland, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Irak ve Afganistan’ı işgal eden George W. Bush ve Neo-Con ekibinin en kritik mevkilerinde yer aldı. 2013’ten sonra ise ABD’nin Ukrayna ve Tayvan krizleri başta olmak üzere Çin, Rusya, Türkiye ve Avrupa’ya yönelik geliştirdiği bütün stratejilerin baş mimarıydı. 2010’da başlayan Arap Baharı’ndaki devrimlerin karşı devrimlerle bastırılmasında da etkin bir rol üstlenmişti.

Bu kapsamda Yemen, Mısır, Libya, Tunus, Lübnan, Filistin, Suriye, Irak ve Türkiye’ye yönelik iç savaş, darbe, darbe girişimleri ve terör örgütleri yoluyla ABD’nin devreye soktuğu bütün kirli stratejilerin arkasında yine Nuland ve ekibi vardı.

Üniversitede Rus edebiyatı, tarih ve siyaset bilimi okuyan 62 yaşındaki Nuland, Rusça ve Fransızca dışında Amerikan dışişlerinde Çince de bilen nadir diplomatlardan biri.

Ukrayna politikasına yön verecek yeni bir isim atanana kadar Nuland’ın yerine Gürcistan, Türkiye ve Afganistan’da elçilik yapan John Bass getirildi. Kaderin cilvesine bakın ki Bass’ın görev aldığı bütün ülkeler, genellikle ABD’nin ağır hezimet yaşadığı yerler. Bu kapsamda Bass’ın görev yaptığı ülkelerde yaşanan olaylara ve ABD’nin maruz kaldığı hezimetlere bakılırsa Ukrayna dosyasında da Volodimir Zelenski’nin durumu pek parlak görünmüyor. Nuland’dan sonra Zelenski ile birlikte Gazze’de batağa saplanan soykırımcı Benyamin Ntanyahu’nun biletinin de kesileceği tahmin ediliyor.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili ve Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması’nın yeniden işlerlik kazanması kapsamında 28-29 Ocak 2024 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmişti. Türkiye’den sonra da Kiev ve diğer Avrupa başkentlerine geçmişti.

ABD’deki en etkili Siyonazilerden biri olan Nuland Türkiye’de verdiği röportajda ABD’nin Suriye’den çekilmeyeceğini vurgulamış ve İsrail’in Gazze’deki soykırım stratejisini “Tüm yaşananlar Hamas’ın vahşi saldırısı ile başladı” sözleriyle savunmuştu.

2014’in hemen başında Kiev’deki Maydan olaylarında, ABD’nin desteklediği darbe yanlılarına kurabiye dağıtmasıyla hafızalara kazınan ve ‘kurabiyeci’ olarak da anılan Nuland’ın istifa kararı Rusya ve ABD’de ayrı ayrı yankılandı. Özellikle Rus medyasında Rusya karşıtı şahin neo-con Nuland’ın Ukrayna’daki savaşına yönelik son provokasyon girişiminin deşifre olmasından sonra Joe Biden tarafından zorla görevden alındığı iddia ediliyor.

Sputnik İngilizce’de yer alan John Miles imzalı analizdeki eski CIA analisti Ray McGovern’ın iddiaları dikkat çekiyor. McGovern, Nuland ile Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius arasında Rusya topraklarına yönelik bir saldırı planına dair görüşmelerin deşifre olan kayıtlarına atıfta bulunarak, sızıntıların Alman yetkililer için ciddi bir utanç yarattığını söylüyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndaki üstlerinin onayı olmadan nükleer Rusya’ya karşı Kırım Köprüsünü vurmak veya Moskova’yı hedef almak gibi son derece tırmandırıcı bir provokasyon saldırısı düzenlemeye çalışması, Nuland’ın sonunu getirdi.

Demokrat Partili Nuland’ın kocası Robert Kagan, Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush döneminde temelleri atılan Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’nin (PNAC) kurucularından biriydi. Nuland ve Kagan’ın her iki partideki etkisi, Washington’un savaş yanlısı yapısının gücünü gösteriyor.

Nuland’ın istifasında Almanya yanında Fransa’yı da aktif olarak Rusya’ya karşı Ukrayna’da cepheye sürme girişiminin etkili olduğu kaydediliyor. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nuland’ın gazına gelerek Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya asker göndermesini önermişti.

Rus yetkililer, “Bu tür açıklamalar yapmadan önce Macron’un, 600 binden fazlası nemli topraklarda Napolyon askerleri için bu işin nasıl bittiğini hatırlaması doğru olur” çıkışında bulunmuştu. Rus yetkililerin, üçüncü dünya savaşını veya NATO-Rusya savaşını körükleyecek olan Nuland’ın provokasyonuna gelen Almanya ve Fransa’ya Napolyon ve Hitler’in hezimetlerini hatırlatmaları boşuna değil. Zira kış aylarında Rusya’ya saldırmak hiç de kıllıca değildi.

Nuland’ın Rusya ile ABD arasındaki cepheleşmenin derinleşmesi için çok şey yaptığını belirten Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da “Nuland, yetenekli bir diplomat, ABD Dışişleri’nde oldukça önemli bir rol oynayan bir diplomat ancak bu yeteneklerini barış alanında kullansaydı daha iyi olurdu” diyerek Rusya’yı hedef alan ABD’nin de Napolyon Fransa’sı ve Hitler Almanya’sı ile aynı kaderi paylaşacağı imasında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise Nuland’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın ‘Rusya karşıtı’ politikasının başarısız olması nedeniyle görevden ayrıldığını vurguladı.

Nuland’ı, Rusya’yı iyi tanıyan yetenekli ve eğitimli kişilerin, beceri ve kabiliyetlerini Moskova ile ilişkileri bozmak için nasıl kötüye kullanabileceğine en iyi örnek olarak niteleyen Zaharova, “Rusya hakkındaki bilgisini yaratıcılığa odaklamak gerekliyken, bu yeteneğini ikili ilişkileri yok etmeye odakladı. Genel olarak, Nuland’ın, ülkelerimiz arasındaki güvenin baltalanmasına yaptığı kişisel katkının muazzam olduğunu düşünüyorum” dedi.

Nuland döneminin sona ermesi ABD’de de yankı buldu. ABD’nin eski askeri istihbarat subayı Scott Ritter, Victoria Nuland’ın Beyaz Saray’ın hareket tarzıyla radikal anlaşmazlıklar nedeniyle istifaya zorlandığını iddia etti. Ritter, “Açık konuşalım; Bu onun (Nuland) kendi iradesiyle aldığı bir karar değil. Başkan ve Dışişleri Bakanı’nın izlediği politikalarla artık uyumlu biri değil” ifadesini kullandı.

Nuland’ın istifa etmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Ritter, “Beyaz Saray’ın duruma göre değişen görüşlerine asla boyun eğmeyecek. İnançları çok güçlü ve Amerikan siyasetindeki statüsü çok yüksek. Nuland diğer şeylerin yanı sıra, Washington’un Rusya ile ilişkilerindeki mevcut ihtiyaçlarına uymayan bir retorik kullanıyor” dedi.

Dış politikada güç kullanımını savunan Nuland, 31 Ocak 2024’deki Kiev’i ziyaretinde yaptığı konuşmada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “savaş alanında güzel sürprizler” sözü vermişti.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da Sivastopol Milletvekili ve Dış İlişkiler Komitesi üyesi Dmitriy Belik, Nuland’ın herkes tarafından Rusya’ya karşı beslediği derin nefreti ile anıldığını söyledi.

Belik, “Nuland şüphesiz Rusya’nın tarihi düşmanıdır. Görevden ayrılması, Amerikan politikasının modern dünyanın gerçekleri karşısında tökezlediğinin bir göstergesidir. Nuland sadece Rus politikacılar tarafından değil, aynı zamanda sıradan Ruslar tarafından da ülkemize duyduğu derin nefretle anılıyor” diye konuştu.

Nuland sadece Rusya’yı değil Türkiye’deki yönetimi de hedef alan biriydi. Unutmayalım ki Ukrayna kökenli Nuland, ABD’nin Rusya, Çin, Türkiye, İran, Pakistan ve Hindistan’ı kapsayan ‘Büyük Avrasya stratejisinin kraliçesi’ olarak da biliniyor. Ancak Zbigniew Brzezinski’nin Afganistan’da SSCB’ye karşı başardığı şeyi Nuland Ukrayna’da Rusya’ya Ortadoğu’da ise Türkiye’ye karşı başaramadı. Her şeyi eline yüzüne bulaştırdı.

Bu bağlamda Nuland’ın son Ankara ve Avrupa ziyaretini daha önceki bir yazımda da dile getirdiğim gibi ‘darboğazdan çıkışın ve yeni arayışların gayreti’ olarak görmek lazım.

Ukrayna’da ve Gazze’de batağa saplanan ABD ve müttefikleri her açıdan yeni bir durum muhasebesi yapıyor. Aynı anda Çin, Rusya ve Türkiye’ye hatta İran’a karşı dahi bir ‘Modus Vivendi diplomasisi’ diyebileceğimiz asgari müştereklerde buluşma ve kabul edilebilir bir uzlaşı biçimi bulma stratejisi devrede. Bunu ABD’nin çok kutuplu dünyaya uyum egzersizleri olarak da görebiliriz.

Bu bağlamda Çin’in Tayvan’daki kırmızıçizgilerini tanıdığını açıklayan ABD, Türkiye gibi Rusya ile de yeni sayfa açmaya çalışıyor. Yoksa ABD’li gazeteci Tucker Carlson’a konuşan Rus lider Putin’in uzun röportajı Amerikan medyasında yayınlanabilir miydi?

Hâsılı kelam İsrail’e sesini yükselten ABD bütün rakipleriyle yeni bir uzlaşı arayışında. Ukrayna’daki hezimetin bedelini ‘görevden alınan’ Nuland’ın şahsında Zelenski’ye, Gazze’deki hezimetin bedelini ise Netanyahu’ya kesip kurtulmaya çalışacaklar. Fakat bu kez ABD’nin ve diğer Batılı müttefiklerin işi çok zor. Çünkü dünya eski dünya değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.