Ferhat ÜNLÜ – 01 Mart 2024
Terörist, teröristtir; terör örgütü terör örgütüdür. Ancak terör örgütleri arasında genetik farklılıklar olduğu gibi terör örgütlerinin üyeleri, yani teröristler arasında da farklar vardır. Bu farkları; makro manada sınıfsal farklar olarak tasnif edebiliriz. Her örgütün burjuvası da vardır, proletaryası da. Her örgütte ‘monşer’lik yapan da vardır, şerle muhatap olan da… Her örgütün diasporası da vardır, mahkûmu da… Ve her örgütün Rothschild’i de vardır, uşağı da…
Siz bakmayın, örgüt içi ideolojik jargonda Prometheus güzellemeleri yaptıklarına… Prometheus’un yanından geçemezler de, asıl mesele; örgüt monşerlerinin bu tür ütopik söylemlerle örgüt tabanını kandırıyor olması.
Bu yazıda World of Türkiye okurları için iki terör örgütü PKK ve FETÖ’nün içindeki sınıfsal ayrıma dikkat çekeceğim.
Elbette altını çizerek söylüyorum; terörist teröristtir, ama bir eli yağda bir eli balda olan da var, dağlarda ortalama 15 senelik rezil bir hayat yaşayanlar da…
NATO’ya üyeliği gündemde olan İsveç’in başkenti Stockholm’den girip, özellikle PKK’yı besleyen Paris’ten ve özellikle FETÖ’yü besleyen Berlin’den çıktığınızda göreceğiniz budur.
Aslında PKK’lılar Fransızlara ve İsveçlilere, iki yıl önce “Besle kargayı oysun gözünü” atasözünü kendi dillerine çevirmeleri gerektirecek vukuatlar yaşattı. 2022 senesinde Paris’i yangın yerine çevirdiler. Paris, terörün kirli yüzünü o zaman gördü, ama bir şey yapamadı. PKK, Stockholm’de de rahat durmadı.
AVRUPA KADROSU BURJUVA, DAĞ KADROSU PROLETARYA
Yine PKK bağlamında konuşursak terör örgütünün Avrupa kadrosu ‘burjuva’, dağdakiler ise ‘proletarya!’; FETÖ bağlamında konuşursak ise örgütün Avrupa/ABD kadrosunu diaspora, cezaevindekileri ise tutsak olarak tasnif etmek mümkün.
Ayrıca terör örgütü PKK’nın dağ kadrosundaki, yani Kandil’deki dinozorlar da monşer. Ama asıl burjuvalar, Avrupa’daki diaspora kadrosu. Bunlar Avrupa genelinde ama bilhassa da Paris’te lüks şaraplar içip keyif içinde yaşayan kesim. Bu Avrupa kadrosu Kandil’e gitmez mesela. Bunlar seçkindir.
Dolayısıyla PKK’nın Avrupa’da pek çok yöneticisi var. Ne NATO üyesi Fransa, ne de müstakbel üye İsveç birini iade etmedi. Remzi Kalkan, Canan Kurtyılmaz, Zübeyir Aydar, Sabri Ok gibi isimler eski Avrupa kadrosundan ilk aklıma gelenler. Başka da vardı, var oğlu vardı. Bunların kahir ekseriyeti de Paris’te konumlanırdı, halen de öyle. Ama tekini bile vermedi Fransa.
Fransa, Almanya ve İngiltere’nin nasıl PKK politikası değişmediyse İsveç’inki de NATO’ya üye oldu diye değişmez.
Avrupa’nın pek çok şehrinde yerleşikler. İsveç ve Finlandiya’nın durumu malum. İsveç daha tek bir FETÖ’cüyü teslim etmedi. PKK diasporası da PKK karşıtı Kürt diasporası kadar yaygın İsveç’te. Almanya’da ana üs Berlin… İngiltere’de Londra’da…
TÜRKİYE’NİN TERÖR HAFIZASI
1980’lerden beri PKK’da burjuvazi terör proletaryası ayrımı vardır aslında; dile getirmezler ama bilinir. Neferler ve monşerler ayrımı… Bu ayrım yıllar içinde giderek belirginleşti.
Türkiye Cumhuriyeti devleti zaten biliyor bu ayrımı, hafızası var. Devletin arşivinde milyonlarca fotoğraf var PKK’nın diasporadaki varlığını gösteren. Sadece Avrupa’da da değil, Suriye’de de… 1980’lerin başından itibaren… Misal Öcalan’ın havuz başında elinde viskiyle fotoğrafları var. Altı üstü Red Label, ama sanki Blue Lavel içiyormuş gibi havalı takılıyordu terör örgütü lideri o dönemde.
Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün hafızasıyla terörü iyi tanıyor. Hem PKK’yı, hem de artık FETÖ’yü… Öyle ki her ikisindeki sınıfsal ayrımları bilecek kadar…