MEKTUPÇU YAVAŞ’IN SON MEKTUBU NE ZAMAN?

haydar as

Öyle gösteriyor ki, Yerel seçimlerde Ankaralılar hem kenti beş yıllığına yönetecek bir başkan seçecek hem de adaylar arasında gerçek Milliyetçi Muhafazakar seçimi yapacak.

Bir zamanlar siyaset yaptığı MHP’den “CHP’ye benzemeye başlıyor” diye istifa eden Mansur Yavaş istifa öncesi kaleme aldığı mektupta neler demiş bir kez daha bakarak hatırlamakta fayda var.

“Ülkemizde Milliyetçilikle Muhafazakarlığın iç içe olduğunu bilmeyen, bunların et tırnak gibi olduğunu algılayamayan ,içinde maneviyatı barındırmayan bir Milliyetçiliğin halk tarafından CHP’yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız”

Başka ne demiş;

“Ülkücü harekete yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla CHP’yle Özdeş parti suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmektedir”

Demiş ve partisinden istifa etmiştir.

Sonra ne yapmış! Yazdıklarından anlaşıldığı gibi kapısının önünden bile geçmekten imtina etmesi gereken sözde Milliyetçi ve Muhafazakar bu zat, bir anda kendini CHP’nin kucağında bulu vermişti.

İlahi adalet öylesine tecelli ediyordu ki, başta CHP ve HDP olmak üzere o zaman eleştirdiği tüm değerlerle kol kola girerek kendisinin derdinin gerçekte ne olduğunu tüm kamuoyuna gösteriyordu aslında.

Sezai Temellinin “Yavaş ve İmamoğlu bunu iyi bilecek ki seçilirseler HDP sayesinde seçilecekler” sözüne bırakın tepki göstermesini avuçlarını ovuşturduğu bile söylenmektedir.

Tüm bunları bir kenara bıraksak bile;

“Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyerek 800’e yakın Asker ve Polisimizin şehit edilmesinde ayrıca Ayn-el Arap olaylarında “Halklarımızı sokağa çıkmaya çağırıyorum” diyerek çıkardığı anarşiyle 53 kişinin hayatını kaybetmesinde azmettirici olarak bilinen terörist Selahattin Demirtaş’a bile selam çakan bir Genel Başkanı tebrik edip içine sindiren bu muhteremin bir mektupta CHP’ye yazması hiç mi aklına gelmedi acaba?

Peki CHP kabullene bildi mi derseniz;

İlginizi çekebilir!  Genç Batılılar rahatsız! ABD ve Avrupa temellerinden sarsılıyor

Maalesef hep öteki gözüyle bakıldı ve bakılıyor, son yaşanan Etimesgut olayında Mansur Yavaş’ın parti içinde en ufak bir gücü olmadığını zaten biliyorduk ama en ufak bir itibarının olmadığını da görmüş olduk hep birlikte.

Seçim kazandıran bir Başkan değil de, belediyede çalışan sıradan bir memur gözüyle bakıldığı tüm kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmedi mi ?

Son beş yılda yaşanan bu kirli işlerden ve kendi deyimiyle maneviyattan uzak yaşanan siyasi erozyon ile halen Milliyetçi Muhafazakar seçmenin oyuna göz dikmesi ile “sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın” dedirtiyor aslında.

Turgut Altınok’un Cumhur ittifakının adayı olarak sahaya inmesiyle uykuları kaçan “mektupçu” Mansur Yavaş muhtemelen 1 Nisan sabahı CHP’ye mektubunu gönderip İyi Parti’ye doğru yol almaya çalışacaktır.

Nisan bir şakası değil ha!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Öyle gösteriyor ki, Yerel seçimlerde Ankaralılar hem kenti beş yıllığına yönetecek bir başkan seçecek hem de adaylar arasında gerçek Milliyetçi Muhafazakar seçimi yapacak.

Bir zamanlar siyaset yaptığı MHP’den “CHP’ye benzemeye başlıyor” diye istifa eden Mansur Yavaş istifa öncesi kaleme aldığı mektupta neler demiş bir kez daha bakarak hatırlamakta fayda var.

“Ülkemizde Milliyetçilikle Muhafazakarlığın iç içe olduğunu bilmeyen, bunların et tırnak gibi olduğunu algılayamayan ,içinde maneviyatı barındırmayan bir Milliyetçiliğin halk tarafından CHP’yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız”

Başka ne demiş;

“Ülkücü harekete yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla CHP’yle Özdeş parti suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmektedir”

Demiş ve partisinden istifa etmiştir.

Sonra ne yapmış! Yazdıklarından anlaşıldığı gibi kapısının önünden bile geçmekten imtina etmesi gereken sözde Milliyetçi ve Muhafazakar bu zat, bir anda kendini CHP’nin kucağında bulu vermişti.

İlahi adalet öylesine tecelli ediyordu ki, başta CHP ve HDP olmak üzere o zaman eleştirdiği tüm değerlerle kol kola girerek kendisinin derdinin gerçekte ne olduğunu tüm kamuoyuna gösteriyordu aslında.

Sezai Temellinin “Yavaş ve İmamoğlu bunu iyi bilecek ki seçilirseler HDP sayesinde seçilecekler” sözüne bırakın tepki göstermesini avuçlarını ovuşturduğu bile söylenmektedir.

Tüm bunları bir kenara bıraksak bile;

“Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyerek 800’e yakın Asker ve Polisimizin şehit edilmesinde ayrıca Ayn-el Arap olaylarında “Halklarımızı sokağa çıkmaya çağırıyorum” diyerek çıkardığı anarşiyle 53 kişinin hayatını kaybetmesinde azmettirici olarak bilinen terörist Selahattin Demirtaş’a bile selam çakan bir Genel Başkanı tebrik edip içine sindiren bu muhteremin bir mektupta CHP’ye yazması hiç mi aklına gelmedi acaba?

Peki CHP kabullene bildi mi derseniz;

İlginizi çekebilir!  Sosyalleşmek mi Yalnız Kalmak mı?

Maalesef hep öteki gözüyle bakıldı ve bakılıyor, son yaşanan Etimesgut olayında Mansur Yavaş’ın parti içinde en ufak bir gücü olmadığını zaten biliyorduk ama en ufak bir itibarının olmadığını da görmüş olduk hep birlikte.

Seçim kazandıran bir Başkan değil de, belediyede çalışan sıradan bir memur gözüyle bakıldığı tüm kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmedi mi ?

Son beş yılda yaşanan bu kirli işlerden ve kendi deyimiyle maneviyattan uzak yaşanan siyasi erozyon ile halen Milliyetçi Muhafazakar seçmenin oyuna göz dikmesi ile “sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın” dedirtiyor aslında.

Turgut Altınok’un Cumhur ittifakının adayı olarak sahaya inmesiyle uykuları kaçan “mektupçu” Mansur Yavaş muhtemelen 1 Nisan sabahı CHP’ye mektubunu gönderip İyi Parti’ye doğru yol almaya çalışacaktır.

Nisan bir şakası değil ha!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.