Pazarın sessizliğini Sarıyer Santa Maria kilisesinde işitilen silah sesleri bozdu.
Ateşlenen silahta amaç sadece kilisede değil ülkede huzuru bozmaktı.
Kar maskeli iki mayın eşeği ellerini kollarını sallaya sallaya kiliseye daldılar ve Tuncer Cihan isimli kişiyi kiliseye girdikten hemen sonra içeride bulunan cemaatin gözleri önünde katlettiler.
Ne uğruna
Eminim onlar da bilmiyor.
Dedik ya mayın eşeği diye. Birileri bu aşağılık eşekleri tarlaya sürdü.
Öldürülen bir Türk’tü öldürenler ise Tacikistan ve Rus uyrukluydu.
Yakınları tarafından anlatılanlara göre maktul Hristiyanlık dinine merak sardığından düzenli olarak kiliseye gider gelirmiş.
Saldırı Planlı mıydı…
Elbette…
Kesin olan şu ki olaydan önce saldırının nasıl yapılacağına yönelik bölgede ciddi bir istihbarı çalışma yapılmış.
Şu da bir gerçek ki böylesi hassas bir çalışmayı yapmak bu iki çapulcunun haddi değil.
O halde bu çalışmayı kimler yaptı, bu saldırıyı kimler planladı?
Cevap elbette profesyonel istihbarat teşkilatları.
O halde nasıl olacak biz gerçeğe nasıl ulaşacağız?
Ben geriye dönük kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu bu çalışmaları yürüten ve bu saldırıyı yapanlarla ilgili önemli kanıtlara ulaşılacağı kanaatindeyim.
Husumet mi Terör mü…
Olaydan hemen sonra katıldığım televizyon programlarında bunun bir terör saldırısı olduğunu ifade ettim.
Olayın husumet sonucu meydana geldiğini düşünmek hataydı.
Süreç sonunda dediğimizde çıktı.
Saldırıyı DEAŞ üslendi
Failleri kısa sürede yakalayarak olayın süratle aydınlanmasını sağlayan ve böylelikle büyük bir oyunu bozan İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’yı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğümüzü tebrik ederiz.
Zira eğer failler yakalanmamış olaydı üzerine çok köpürtülecek bir ortam oluşacaktı.
Katillerden birinin Tacikistanlı bir diğerinin ise Rus olduğu açıklandı.
Sonuç…
Buradan çıkarmamız gereken ders şu.
Dikkat ederseniz birileri sokakları hareketlendirmek, bizi çatışmanın içine çekmek için her yolu deniyor.
Eylem yapmak üzere hazırlık yapan DEAŞ’lı teröristler yakalanıyor üzerlerinde sinagog ve kiliselere saldırı planları çıkıyor.
MOSSAD ajanları yakalanıyor, üzerlerinde Süleymaniye Cami krokileri, camiye yönelik saldırı planları çıkıyor.
Galata köprüsünde Filistin’e destek mitingi yapılıyor. Mitingde üzerinde kelimeyi tevhidin yazılı olduğu bayrak hilafet bayrağı zannedilerek taşıyan kişi darp ediliyor.
Ardından ortada hiçbir gerekçe yokken Fatih cami imamı namaz sonrası bıçaklanıyor.
Ve ardından Santa Maria Kilisesi’ne yapılan saldırı
Tüm bu yaşananlar tesadüf olabilir mi?
Elbette hayır.
O halde yapacağımız tek şey var, milletçe çok uyanık olmalıyız.
Pazarın sessizliğini Sarıyer Santa Maria kilisesinde işitilen silah sesleri bozdu.
Ateşlenen silahta amaç sadece kilisede değil ülkede huzuru bozmaktı.
Kar maskeli iki mayın eşeği ellerini kollarını sallaya sallaya kiliseye daldılar ve Tuncer Cihan isimli kişiyi kiliseye girdikten hemen sonra içeride bulunan cemaatin gözleri önünde katlettiler.
Ne uğruna
Eminim onlar da bilmiyor.
Dedik ya mayın eşeği diye. Birileri bu aşağılık eşekleri tarlaya sürdü.
Öldürülen bir Türk’tü öldürenler ise Tacikistan ve Rus uyrukluydu.
Yakınları tarafından anlatılanlara göre maktul Hristiyanlık dinine merak sardığından düzenli olarak kiliseye gider gelirmiş.
Saldırı Planlı mıydı…
Elbette…
Kesin olan şu ki olaydan önce saldırının nasıl yapılacağına yönelik bölgede ciddi bir istihbarı çalışma yapılmış.
Şu da bir gerçek ki böylesi hassas bir çalışmayı yapmak bu iki çapulcunun haddi değil.
O halde bu çalışmayı kimler yaptı, bu saldırıyı kimler planladı?
Cevap elbette profesyonel istihbarat teşkilatları.
O halde nasıl olacak biz gerçeğe nasıl ulaşacağız?
Ben geriye dönük kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu bu çalışmaları yürüten ve bu saldırıyı yapanlarla ilgili önemli kanıtlara ulaşılacağı kanaatindeyim.
Husumet mi Terör mü…
Olaydan hemen sonra katıldığım televizyon programlarında bunun bir terör saldırısı olduğunu ifade ettim.
Olayın husumet sonucu meydana geldiğini düşünmek hataydı.
Süreç sonunda dediğimizde çıktı.
Saldırıyı DEAŞ üslendi
Failleri kısa sürede yakalayarak olayın süratle aydınlanmasını sağlayan ve böylelikle büyük bir oyunu bozan İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’yı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğümüzü tebrik ederiz.
Zira eğer failler yakalanmamış olaydı üzerine çok köpürtülecek bir ortam oluşacaktı.
Katillerden birinin Tacikistanlı bir diğerinin ise Rus olduğu açıklandı.
Sonuç…
Buradan çıkarmamız gereken ders şu.
Dikkat ederseniz birileri sokakları hareketlendirmek, bizi çatışmanın içine çekmek için her yolu deniyor.
Eylem yapmak üzere hazırlık yapan DEAŞ’lı teröristler yakalanıyor üzerlerinde sinagog ve kiliselere saldırı planları çıkıyor.
MOSSAD ajanları yakalanıyor, üzerlerinde Süleymaniye Cami krokileri, camiye yönelik saldırı planları çıkıyor.
Galata köprüsünde Filistin’e destek mitingi yapılıyor. Mitingde üzerinde kelimeyi tevhidin yazılı olduğu bayrak hilafet bayrağı zannedilerek taşıyan kişi darp ediliyor.
Ardından ortada hiçbir gerekçe yokken Fatih cami imamı namaz sonrası bıçaklanıyor.
Ve ardından Santa Maria Kilisesi’ne yapılan saldırı
Tüm bu yaşananlar tesadüf olabilir mi?
Elbette hayır.
O halde yapacağımız tek şey var, milletçe çok uyanık olmalıyız.
