maymun çiçeği detayları

Ferhat ÜNLÜ – 04 Ocak 2024

 

Dolar Üçlemesi olarak bilinen Sergio Leone filmlerinin ilki, Bir Avuç Dolar adlı ‘spagetti western’dir. 1964 yapımı bu filmi, Birkaç Dolar İçin (1965) ve serinin şaheseri İyi, Kötü ve Çirkin (1965) izlemiştir. Yazının manşetini, serinin ilk filmi ile ikincisinin başlıklarını sentezleyerek attım. Yazıyı okurken soundtrack niyetine Ennio Morricone’nin A Fistful of Dollars müziğinin birinci ve ikinci versiyonunu dinleyebilirsiniz, ben yazarken öyle yaptım.

Bugünkü yazımızın mevzuu, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın İsrail gizli servisi Mossad’ın ülkemizdeki casusluk hücresine yaptığı son operasyon, daha doğrusu onun arka planı. Para, istihbarat âleminin başat motiflerinden biri olduğu ve İsrail servisi de parayı eleman devşirmek için epey kullandığı için yazıda dolar kelimesine sıklıkla rastlayacaksınız.

Aslında World of Türkiye okurları, hele de bu köşeye haftada iki gün bakanlar Mossad’ın Türkiye’deki son operasyon planlarına vakıflar. Tel Aviv’in; açılımı İbranice Netzah Israel Lo Ishakere olan ve Türkçede İsrail’in İhtişamı Bitmeyecek anlamına gelen NİLİ adlı eski istihbarat örgütünün isminden ilham alan bir suikast şebekesi kurduğunu ilk bu köşeden okudunuz mesela. NİLİ, 1915-1917 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun toprağı olan Filistin’de biz Türklere karşı kurulmuş bir Yahudi istihbarat şebekesi idi.

Benjamin Netanyahu yönetimi, bu NİLİ adlı istihbarat şebekesini yeniden diriltme kararı almıştı. Hem de bir suikast birimi olarak… Bunu İsrail medyasına konuşan eski bir İsrailli askeri istihbaratçı -‘Amancı’ diyelim ona çünkü askeri istihbaratlarının adı Aman- Bregman Ahron’un açıklamalarıyla da teyit etmiştik:

“Gerçek şu ki İsrail, Gazze’de olmayan Hamas üyelerinin de peşine düşecek, Katar ve Türkiye gibi ülkelerde…”

 

DAVUL ZURNAYLA OPERASYON DUYURUSU

İsrail, yabancı medya haberlerinin yayınlanmasından sonra da Türkiye ve Katar’daki Hamas yöneticilerine suikast planladığını âdeta davul zurnayla duyurmuştu. İstihbarat dünyasında pek görülmemiş, teamüle uymayan bir şeydi bu. Hatta İsrail dâhili istihbarat servisi Shin Bet’in başındaki Ronen Bar adlı zat, “Türkiye ve Katar’daki üst düzey Hamas yetkililerine suikast düzenleyeceğiz” diye açıklama yapmıştı.

MİT’in operasyonuyla çökertilen Mossad hücresinin (şebeke üyelerinden 34’ü tutuklandı, 12’si aranıyor) işte bu suikast birikime ön bilgi sağlamak için keşif- istihbarat çalışması yaptığını peşin peşin bilelim.

NİLİ şebekesine bilgi temin eden bu hücrenin elemanları, Sabah Gazetesi’nin başarılı habercilerinden Halit Turan’ın bugünkü haberinden anlıyoruz ki, fotoğraf başına 100 dolar ödeme almışlar. Bir Avuç Dolar için manşeti böylelikle anlam kazanıyor.

Hücrenin elemanlarını, sağlık kontrolünden geçirilmeye götürülürken izlediyseniz içlerinde bir tane dahi İsrailli veya Musevi olmadığını da müşahede etmişsinizdir. Zaten Mossad, uzun bir süredir Türkiye’deki hedeflere yönelik istihbarat faaliyetlerinde kendi vatandaşlarını ve Yahudi uyruklu Sayanimleri (Sayanim, İbranice’de yardımcı anlamına gelir. Sayanim konsepti uyarınca dünyanın her bölgesindeki Yahudiler Mossad’ın doğal yardımcı elemanı sayılır.) değil de ağırlıklı olarak Filistinli, Suriyeli, kimi zaman Iraklı ve Lübnanlı şahısları kullanıyor. Türkiye’de operasyon yaparken ateşle oynadığını biliyor ve ateşi eliyle değil, maşayla tutuyor. Peki; 100 dolar karşılığında Mossad’a bilgi kırıntısı sağlayan Filistinlilere, Suriyelilere ne demeli. Bir Avuç Dolar için vatandaşı olduğunuz ülkeleri satıyorsunuz! Para; her zaman istihbaratta kuvvetli bir motif olagelmiştir. Ama istihbarat âleminde bile paranın satın alamayacağı şeyler vardır. Öte yandan işin böylesine ‘ucuzlamasının’, daha pahalıya iş yapan, yani daha pahalıya ihanet eden muhbir ve muhbirciklerin “Buranın piyasasını da düşürdünüz!” tepkisine konu olduğunu varsayabiliriz!

 

MOSSAD, GEÇMİŞTE TÜRKİYE’DE GÜÇLÜYDÜ

Mossad; çok değil, bundan çeyrek asır önce Türkiye’de son derece etkin bir istihbarat örgütüydü. Hatta Mossad’ın, 1958 yılından itibaren Milli İstihbarat Teşkilatı’nın atası MEH’e (Milli Emniyet Hizmeti Riyâseti) istihbarat eğitimi verdiği de vakidir ki, bunun ayrıntılarını yine bu köşede okumuştunuz.

Bu eğitim süreciyle başlayan bir tür istihbari bağımlılık ilişkisi; 1990’lı yılların sonu değil, 2000’lerin başı bile değil, ancak 2010’dan sonra sona erdirilebildi.

Türkiye kamuoyu; daha önce, 2021 senesinde Mossad’ın ülkemizde parayla Filistinli eleman devşirdiğini ve yine ülkemizdeki Filistinlilere yönelik istihbarat faaliyeti yürüttüğünü çalışma arkadaşım Abdurrahman Şimşek’in Sabah Gazetesi’ndeki özel haberleriyle öğrenmişti. Abdurrahman, son olarak Mossad’ın Demir Kubbe’yi çökerten bir Filistinli ‘hacker’ın peşine düştüğünü ve bu hackerın Türkiye’nin yardımı ile Malezya’dan kurtarıldığını da haberleştirmişti.

2010’daki Mavi Marmara, hatta 2009’daki Davos’tan beri -2022’deki bir yılı bulmayan kısa ara dönem hariç- hep limoni olan Türkiye-İsrail istihbari ilişkileri yine İran’ın hedefindeki Yahudilerin Türkiye’de öldürülmesine izin vermeyen MİT’in, Mossad’a yardımı ile bir parça düzelmişti. Öldürülmesi engellenen kişilerden biri, Türk vatandaşı da olan İsrailli işadamı Y. G. idi.

Ama tıpkı İran’daki muadili MOİS gibi agresif, hatta ondan daha agresif bir istihbarat teşkilatı olan Mossad, bu geçici centilmenlik anlaşmasını bozdu. Son olarak dün Kasım Süleymani’nin ölümünün yıldönümünde İran’ın Kirman şehrinde gerçekleşen terör saldırısının olağan şüphelisi de yine İsrail’dir. Türkiye de “Operasyon için benim topraklarımızı kullanamazsınız” diyor özetle.

SERİNİN ÜÇÜNCÜ, DÖRDÜNCÜ FİLMİ GELEBİLİR

İmdi… Mossad’ın istihbarat hücresinin faaliyetlerine kısaca bakalım. Ne yapıyorlar bu 100 dolar karşılığında? Takip, gözetleme yapıyorlar. Bunun için foto dokümanter, keysing, raporlama gibi konularda Mossad’dan kendi çaplarında eğitim de almışlar.

Bu son operasyon; MİT’in son üç yıldaki üçüncü Mossad operasyonu. 2022 yılının Aralık ayında yapılan Neoplaz operasyonunda 68 kişi yakalanmıştı. 2023 Nisan ayında yapılan Nekpet operasyonunda ise İsrailli ajanlar ile yurtdışında düzenli şekilde buluşan ve İsrail istihbaratının verdiği görevleri yerine getiren 16 kişilik bir şebeke çökertildi. 2021’de de 15 kişilik casus hücresinin çökertildiği hesaba katıldığında toplam üç operasyonluk bir süreç çıkıyor ortaya.

İsrail gizli servisi, bu operasyonların hepsinde doları motif olarak kullanıyor. Ama her seferinde de baltayı taşa vuruyor. Hakikaten Sergio Leone’nin Dolar Üçlemesi serisi gibi… Bir Avuç Dolar bitti, Birkaç Dolar İçin bitti, aslında üçüncü operasyon da tamamlandı. Ama önümüzdeki dönemde İyi Kötü ve Çirkin filminin muadili yeni bir operasyon gelebilir. Operasyonların sayısı üç ama Mossad, aynı yoldan yürümeye devam ederse asıl filmin, İyi, Kötü ve Çirkin’in dördüncü niyetine tekrar çekilmesi işten bile değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.